Category Archives: Blog hakkında

Blogda duraklama dönemi

İki yıl önce kendime dert edinip de erkek cinselliği hakkında yazmaya karar verdiğimden beri yüz yirmiye yakın yazı yazmışım veya çevirmişim – haftada birden fazla eder.metzinger

Bir süredir söyleyecek yeni bir şeyim kalmadığını hissediyordum. Üstelik bu iki yıllık keşif ve sorgulama sürecinin kendisinin de bir molaya ihtiyacı var. Açıkçası kendi şey’im hakkında bu kadar düzenli ve sistemli düşünmekten de yoruldum.

Böylece ben artık blogda yazmayı (süresiz olarak) bırakayım diyorum.

Tabii ki söyleyecek yeni bir şeyim yok demek, dinleyecek okuyacak yeni bir şeyim kalmadı demek değil. Ben sadece düzenli olarak güncelleme sorumluluğumu bırakıyorum, ama senin aklına bir şey gelir de paylaşmak istersen blog burada, yazacaklarını okumak da isterim yayınlamak da.

Yine biri damarıma basarsa veya söyleyecek sözüm olursa arada uğrarım, ama şimdilik benden bu kadar.

Görüşmek üzere!

duraklama

Blog yenilendi !

15 aydır aktif bir blog Bir Şey’in Anıları. Kendim de beklemiyordum bu kadar istikrarlı bir şekilde blogu aktif tutabileceğimi. Toplamda 80’e yakın yazı var blogda, yani ayda ortalama beş yazı yazmışım.

Çeşitli evrelerden geçti blog, benimle beraber o da evrildi.

  1. Başlarken (Ekim 2013) bu blogla tam olarak ne yapmak istediğimi bilmiyordum. Aklımda dönüp duran ne var ne yoksa yazdım. Bazen de Hite Raporu’nun anket sorularından ilham aldım.
  2. Sonra (Ağustos 2014) oturdum yazdıklarımı okudum. Bir başkasının günlüğünü okur gibi… ve kendimle ilgili bir sürü şey öğrendim. Dert ettiğim temel meselelerden oluşan Aklıma Takılanlar bölümü böyle ortaya çıktı.
  3. Bunun hemen ardından (Eylül 2014), başkalarının yazdıklarını okumaya başladım. Bu da Çeviriler ve Sanat Sepet bölümlerini oluşturdu.
    Bu sayede hiç aklıma gelmemiş olan birçok soruyla tanıştım. Ama bir yandan da blog kişisel deneyimlerdense görüş ve düşüncelerle doldu.

Şimdi yeni bir evreye geçiyorum. (Ocak 2015)

Aslında iki evreye birden geçiyorum denebilir. Şöyle:

[Erotik yazında] başarısız cinsellik yok. Herkes ha bire sevişiyor ve hiçbir aksaklık olmuyor. …

Belki de “erotik başarısızlık öyküleri” yazmalı.

İşte buradan hareketle, erotik öyküler yazacağım. Başarısızlık öyküleri. Otobiyografik olacak bu öyküler. Sevişme esnasındaki kaygılarım, gerginliğim, hayal kırıklıklarımı anlatmaya çalışacağım.

Bunları Öyküler bölümünde bulabilirsin.

  • Bir yandan da Dossie Easton ve Janet W. Hardy’nin “Etik Sürtük” (The Ethical Slut) kitabını okuyorum. Metne eşlik eden egzersizleri yaparken bir yandan da çağrışımlarını yazıya dökmeye çalışacağım.

Bunları da Etik Sürtük Alıştırmaları bölümünde bulabilirsin.

Bu arada, bir arkadaşım sayesinde yeni evreye yeni bir tasarımla geçiyorum. Sayfanın artık bir afişi var. Ayrıca görselleri de arttırdım, şimdi birçok bölüme ve yazıya görselleri takip ederek ulaşılabiliyor.

Yeni yazılardan haberdar olmak veya sırf sohbet etmek için birseyinanilari{at}riseup.net adresinden bana ulaşabilirsin.

Blogda yeni bir evre

Bu blogdaki ilk yazıyı 4 Ekim 2013’te yayınlamışım. O tarihten beri de tam kırk yedi yazı yazmışım. Haftada en az bir yazı.

Şunu diyerek başlamıştım:

“Birilerini eğitmek gibi ulvi bir amacım yok. Sadece, aklımdaki dağınık fikir parçalarını derli toplu olarak anlatmaya çalışmanın benim için eğitici olacağını düşünüyorum. Hem, belki, bunu okuyan birinin aklına ilginç bir şey gelir de benimle paylaşır.

Meseleyi çözmüş olduğum için değil, tam tersine, meseleyi anlamaya dahi çok uzak olmanın öfkesiyle yazıyorum.”

Daha önce de bir yerde söylemiştim ya, her hafta bilgisayarın başında birkaç saatimi bir başkasının okuyabileceği yazılar oluşturmaya çalışmanın kendisi (okuyucunun halini bilemem) benim için do-it-yourself psikanaliz seansları etkisi yarattı.

Kendimle ilgili birçok şey keşfettim.

Üstelik, bazı haftalar konu hazırdan yaşamın içinden falan gelmedi, oturup “Bu hafta ne yazsam” diye kafa patlatmam gerekti. Bu da birçok normal bulduğum şeyi sorgulamamı sağladı.

Uzun lafın kısası, ortaya çıkan sonuçtan memnunum. Ama sonucun ne olduğunu pek de bilmiyorum esasında… Şimdiye kalets talkdar hiç dönüp yazıları okumadım – bağlantılı konularda yazmıyorsam.

İşte şimdi, blogu baştan okumaya karar verdim. Ve seni de bu okumaya dahil etmeyi umuyorum.

Bazı yazıların, her ne kadar ayrı ayrı yazılmış olsalar da, ortak bir problematik bağlamında birlikte okunabileceklerini sanıyorum. Yapmayı planladığım da, bu kesişim noktalarını bulmak ve önceki yazıları derleyip başka anlamlara gelecek şekilde yeni yazılar oluşturmak.

Bu arada belki elim giderse blogun görünümünü de azıcık değiştirebilirim, bazı yazıları daha erişilebilir yapmak için.

Blogu okurken, ne şekilde devam etmek istediğime karar vermeye çalışacağım. Belki içerik konusunda da değişiklikler yapmakta fayda olabilir.

Tüm bu olan bitende elbette ki yorumlara falan her şeye açığım. Haydi cupidon utandırmasın inşeros.

Tanışalım mı?

Bu internet güncesi, bir cinsellik eğitimi denemesi. En açık fikirlilerimiz için bile, “cinsellik eğitimi”, temel biyoloji bilgisinin üzerine eklenen iki üç tümcelik güvenli seks uyarısını aşmıyor. Dolayısıyla, kamusal alanda seksle ilgili nitelikli bilgi paylaşımı fizyolojiyi, bir plastik parçasını ve hapları geçmiyor. Bir türlü “asıl olay”a gelemiyoruz.

Bu internet güncesi, bir “asıl olaya gelme” denemesi.

Aman yanlış anlaşmayalım. Birilerini eğitmek gibi ulvi bir amacım yok. Sadece, aklımdaki dağınık fikir parçalarını derli toplu olarak anlatmaya çalışmanın benim için eğitici olacağını düşünüyorum. Hem, belki, bunu okuyan birinin aklına ilginç bir şey gelir de benimle paylaşır.

Meseleyi çözmüş olduğum için değil, tam tersine, meseleyi anlamaya dahi çok uzak olmanın öfkesiyle yazıyorum. Bir çeşit “male come-out” yani: düz “normal” bir erkek olarak saklandığım yerden çıkmaya çalışıyorum.

Amacım değilse de umudum, birilerinin burada yazanlardan ilham alıp bir şeyler karalaması ve bana yollaması.

Siz başlayın, ben üzerime rahat bir şeyler giyip geleceğim.