Tag Archives: el

Seks 102

Seks eğitimi aldım, bilen biliyor. Partnerim bana verdi dersi, yoksa öyle online kurs değil, sertifikalı eğitim falan da değil. Seks101 de dediydik bu derse. Özünde, partnerime nasıl ilgi gösterebileceğim ve onu nasıl memnun edebileceğim üzerineydi ders. NŞA yapmadığım şeylere odaklandık; doğru dürüst öpüşmek, parmakla uyarma, vibratör kullanmak gibi.

Gizli amacımız, haftada en az bir kez partnerimin hoşuna giden şeyler yapacağımı garanti etmekti. Böylece 13 haftalık tam bir program hazırladık. Arada sırada çuvalladıysam da, her dersin çıkışında hoca hayatından memnundu ve kendisine ilgi gösterilmiş olduğunu hissediyordu.

Neyse, haftalar birbirini kovaladı. Final sınavı geldi çattı. Ben de C aldım sınavdan (100 üzerinden 72 aldım). Yani dersi geçtim. Ama pekiyiyle değil, iyiyle bile değil.

Sömestr bittikten sonra birkaç hafta ara verdik (sekse değil, derslere ara verdik). Şimdi ne yapacağımızı konuştuk. Benim, sevişmelerimizde partnerime ilgi göstermeyi ve onun memnun edecek şeyleri yapmayı alışkanlık edinmeye başladığım sonucuna vardık.

Bu son cümleyi tekrar edeyim.

Benim, sevişmelerimizde partnerime ilgi göstermeyi ve onun memnun edecek şeyleri yapmayı alışkanlık edinmeye başladığım sonucuna vardık.

Ama, partnerime, onun istediği ölçüde ilgi göstermeyi ve onun memnun edecek şeyleri yapmayı alışkanlık edinmeye başladığım sonucuna varmadık. Yani, seviştiğimizde her şey iyi hoş, ama bakalım bakalım “yeterli” sıklıkta sevişiyor muyuz? Yanıt hayır çıktı. Sonuç olarak partnerime yeterince ilgi göstermemiş oluyordum.

O zaman dedik, Madem öyle dersin devamını tasarlayalım, böylece hem yeni şeyler deneriz, hem de haftada en az bir kez ilgi göstereceğimi garanti etmiş oluruz. Hoca dedi ki benim öğrenmem gereken 13 haftalık materyali yokmuş. (Oley!) O yüzden, sırf birlikte denemek için yeni şeyler koyduk müfredata.

Bu Seks102 dersi, sanki biraz seminer dersi gibi olacak. O yüzden her hafta ders notlarımı yazmayı düşünmüyorum.

Yine de, müfredatı seninle paylaşmak istedim.

1. hafta: Öpüşme

Bu, Seks101’in ilk dersinin aynısı. Hala beceremediğime ve konuya gereken ilgi ve alakayı da göstermediğime göre, tekrar edelim dedik.

2. Hafta: güvenlİ bölgeler

Bu da Seks101’in final sınavında çuvalladığım konulardan biri olduğu için yeniden müfredata eklendi. İçerik kabaca aynı olacak, maksat bu “ön sevişme” de diyebileceğimiz şeyleri özümsememi sağlamak.

3. hafta: havlu & el

Bu ders benim için biraz gizemli. Anladığım kadarıyla, havlunun pütürlü yüzeyi çok hoş bir his mi verirmiş ne, sırf parmakla klitorisi uyarmak yerine havlu ve parmakla klitorisi mi uyaracakmışım, öyle bir şeyler. Eğer sonunda enteresan bir şey çıkarsa haberdar ederim, ama -aramızda kalsın- pek sanmıyorum.

4. hafta: duş

Bu herhalde birçok insanın fantezisi. Duşta, sabunun kayganlığı, ıslak ıslak olaylar falan. Tabii benim duşta ereksiyon sorunlarım falan olacak. Ama yine de eğlenceli olabilir mi acaba diye deneyelim dedik.

5. hafta: küçük oyuncak + masaj

Başlık aslında olup bitecekleri pek anlatmıyor. Burada asıl mesele küçük oyuncaktan ziyade masaj olayı. Masajı nereye yapacağımı sor, bi sor bak, sor bi.

Efendim, ayıptır söylemesi, kimi insanlar ellerini yumruk yapıp partnerimin rektal bölgesine masaj yaparlarmış. (Burada fisting olaylarına girmiyoruz kesinlikle, hemen sil aklından o görüntüleri. Ya da silme, ne halin varsa gör. Beni ilgilendirmez.)  Benimse tüm anal rektal olaylarla ilgili derin tabularım var. İşte bu tabuları aşmak için bu yöntemi deneyelim dedik. Her şey kıyafet üstünden yapılacağı için üstesinden gelebilirim sanıyorum. Hayırlısı bakalım.

6. hafta: kadın prezervatİfİ

Bu dersin adı üstünde. Hiç kullanmadık şimdiye kadar, denemedik bile. Deneyelim dedik.

Ben kendi penisimi plastik bir şeyle sarmaya alıştım çoktan. Ama penisimi plastik bir şeye sokmak? Göreceğiz.

7. hafta: rİTİMLİ büyük oyuncak

Burada büyük vibratörle penetrasyonu çok yavaş ama sabit bir ritmle deneyeceğiz. Benim kendi başıma yapamadığım bir şey, çünkü aynı kasları uzun süre kullandığımda canım acımaya başlıyor ve ya pozisyonu ya da hızı değiştirmem gerekiyor. Oysa elimde bir aletle bunu deneyebilirim.

8. hafta: büyük oyuncak + ağız

Önceki derste denemediğimiz bir şeydi, vibratörle penetrasyon esnasında cunnilingus yapmak.

9. hafta: kadın üstte

Bu benden çok partnerim için tasarlanmış bir ders. Hala, onun üstte olduğu durumda kalçasını nasıl hareket ettirmesi gerektiğini keşfedebilmiş değil. Bundan kastım, beni memnun etmesi değil. Kendisi de pek öyle keyif alamıyor. Tuhaf işler. Biraz onun deney yapmasına ve benim yaptıklarıyla ilgili eş zamanlı yorumlarıma dayalı bir ders olacak muhtemelen.

10. hafta: oturarak

Bunun da adı üstünde. Ben ikimizin de oturur halde olduğu bir pozisyonda penetrasyonun geometrik olarak imkansız olduğunu düşünüyorum. Buna tek istisna, benim (kol koyacak yeri olmayan) bir sandalyeye oturmam partnerimin de üstüme oturması olabilir. Böylece de önceki haftanın devamı gibi oluyor bu ders.

11. hafta: Özet

Bu, önceki haftaların bir çeşitlemesi olacak.

12. hafta: fİnal sınavı

Denediğimiz bazı şeyleri ve öğrenmem icap eden (öpüşme, güvenli bölgeler gibi) şeyleri test etmeye bir hafta ayırdık, tıpkı Seks101’de yaptığımız gibi.

13. hafta: benİM fantezİm

Bu da bana bir çeşit ödül gibi. 25 hafta boyunca öyle ya da böyle partnerime ilgi göstermeye çalıştığım için, bu son haftayı benim seçeceğim bir fanteziye ayırdık. Gerçi ben süper vanilya bir insanımdır, hiç öyle fantezilerim falan da yoktur; deyip geçiştiresim var, ama partnerim önerdiğinde, ya aklıma ilginç bir şey gelirse diye düşündüm ve ses etmedim.

*

Dediğim gibi, bu derste düzenli not tutmayacağım için tüm bu derslerde olan biteni detayla anlatmayacağım. Ama arada enteresan bir şey fark edersem sırf onunla ilgili bir şeyler yazabilirim elbette.

Bir elin nesi var, iki elin sesi var, iki el bir ağzın daha çok sesi var?

Koordinasyonun en zor olduğu ders, hem parmakla penetrasyon yaptığım, hem diğer elimle klitorisi uyardığım, hem de aynı anda dilimi kullandığım 8. hafta dersiydi.

*

Genel olarak vücut sıvıları hoşuma gitmiyor, bu da cinsel hayatımı zorlaştırıyor. (Kendi başıma mastürbasyon yaparken bile, nereye nasıl boşalacağımın hesabını yapıyorum dikkatlice.) Vaziyet: Klitorisi elle uyaracaksan, parmaklarının kaygan olmasına dikkat etmen lazım. Bunu yapmanın en basit yolu, parmağını ağzınla ıslatman (yani salyanla, ıyyy). Ama benim gibi takıntılarla dolu bir insansan, daha zorlu olan çözümü seçeceksin: önce uzun uzun klitorisin etrafını uyaracaksın, böylece partnerin ıslanacak, sonra bunu kullanarak parmaklarını ıslatacaksın.

İşte bu derste, daha kolay bir yol keşfettim! Dilimle doğrudan partnerimi uyarırken ortamı ıslatıyorum yavaş yavaş, böylece parmaklarımı kullandığımda partnerimin canı yanmıyor. Karmaşık hesaplar peşinde olduğumu kabul ediyorum.. Yine de, ders mers ayağına böyle küçük avantajlar edinmenin bir sakıncası olmasa gerek.

*

İkincisi, tuhaf bir taktik geliştirdim. Sonradan partnerime söyledim, bak ben böyle bir şey yaptım oldu, diye, o da hak verdi.

Bilmem söylemiş miydim: vajinal uyarma çok yoğun olduğu için, klitorisi ne kadar uyarırsam uyarayım vajina baskın çıkıyor (G noktası mı neyse artık o zımbırtı), bu yüzden de vajinal uyarma sırasında partnerim orgazm olmuyor/olamıyor. (Muhtemelen başka başka partnerler, sırf vajinal uyarmayla orgazm oluyorlardır, benimki de bu çeşit.)

Yani şöyle absürt bir durumda kaldım ders boyunca: dersin konusu itibariyle, ders boyunca vajinal uyarma gerçekleştirmeliyim, ama ders bitmeden partnerim orgazm olsa fena olmazdı bak. Bu yüzden, parmağımla çok fazla bir hareket yapmadım bir süre sonra. Parmağımla tek yaptığım “vites değiştirmek” oldu.

Vites değiştirme dediğim, şöyle bir şey: Diyelim ki klitorisin etrafında elim veya ağzımla daireler çiziyorum (ve diğer elimin bir parmağı vajinanın içinde, hareketsiz duruyor). Diyelim ki partnerim çok heyecanlandı ve bir sonraki aşamaya, klitorise doğrudan temas etme safhasına geçmeye karar verdim. Bunu genellikle (bileğim ağrıdığı ve parmağım yorulduğu için) yukarı-aşağı hareketle yaparım. İşte, dairesel hareketten bu dikey harekete geçmek için debriyaj olarak parmağımla G-noktasını uyarıyorum bir iki kez. Partnerimin buna tepkisi, arabanın vites değiştirirken verdiği tepkiye çok benziyor: Kalçası hafifçe yükseliyor, çıkardığı sesler değişiyor, ve olayın hızı artıyor.

Anlattım bunu ona, böyle bildiğin araba örneğiyle falan… Eyvallah dedi.

*

Tüm bunları yaparken bir noktada olaya yabancılaştığımı kabul etmeliyim. Partnerimin cinsel organlarını böyle kurcalarken sanki bir oyuncakla oynuyormuş gibi hissettim. (İki elimi ve aynı anda ağzımı kullanmak için iyicene ortama gömüldüğüm için partnerim arada bir sırtımı ve bacaklarımı okşamak dışında bana pek erişemiyordu.) Neyse sonra onun yüzüne baktım, ne hissettiğine / ona ne hissettirdiğime odaklandım. Böylece tekrar havaya girdim.

Bu haftanın dersi de böyle geçti.

İşe dört elle sarılmak

Seks eğitimimin altıncı haftasında, aynı anda ellerimi kullanarak hem klitoral hem de vajinal uyarma yapmanın yollarını öğrendim. Tüm ders boyunca yaptığım, elimi kolumu nereye koyarsam bileğimin ve parmaklarımın rahat edeceğini test etmek oldu.

Eğer bu olayların nasıl yapılacağını zaten biliyorsan bu yazı biraz tekrar ve biraz da bayık gelebilir. Ama madem ki amacım ders notlarımı buraya geçirmek, idare ediver. Hem belki bir satır yeni bir şey çıkıverir, kim bilir.

Bu derste, önceki derslerde atladığımız bir konuya da değinmiş olduk: Klitorisi uyarmayı az buçuk öğrenmiştim, ama sadece kıyafet üstünden (partnerimin iç çamaşırını çıkarmadan) yaptıydım o derste. Bunun sebebi, klitorise doğrudan dokunmanın, hele ki parmaklarını ıslatmadıysan (belki doğrudan partnerin ıslanmıştır, onu kullanırsın, belki de basitçe parmağını yalarsın (ıyyyy)) partnerimin canını yakabilecek olmasıydı. O derste almadığım riski şimdi daha karmaşık bir durumda almak zorundaydım.

Ders, öncekilerden uzun sürdü. Deneyecek çok pozisyon vardı. (Tabii tüm bunları deneyip deneyip, tam işe yararken yarıda bırakarak partnerime işkence etmek de ayrıca keyifli oldu.) Bak mesela:

  • Partnerinin bacakları arasında, yüzükoyun uzanabilirsin. Bunun sıkıntısı, parmak kullanmanın biraz zorlaşması. (Bileklerim ağrıdı be.)
  • Partnerinin yanında, diz üstü oturabilirsin. En uygunun bu olduğuna karar verdim, çünkü bedenimi farklı yönlere çevirerek ve bazen eğilerek bileğimi ve parmaklarımı gevşetebiliyorum.
  • Partnerinin üstüne oturabilirsin, sırtın ona dönük biçimde. Bu da enteresan olabiliyor bir varyasyon olaraktan, ama eğer partnerin çok hareket eden cinstense uzun süre böyle iş görmek zor.

Bunlar sadece bedenini nereye koyacağınla ilgili. Bir de ellerini nasıl kullanacağın olayı var. Penetrasyon için işaret parmağımı kullandım ben, zaten iki parmak kullanmama imkan yok partnerim icabı. İşaret parmağını kullanınca, baş parmağımı onun yanına koyup, ileri-geri hareketle baş parmağımın klitorisi uyarmasını da sağlamış oldum. Tabii bu şekilde klitorisi sadece aşağıdan uyarıyorum, ama nihayetinde hala bir elim daha var, onunla da yukarıdan uyarmak mümkün.

Son olarak, parmaklarımı ve elimi nasıl hareket ettirdiğime de dikkat ettim: dairesel hareketler, ileri-geri hareketler, biri dairesel diğeri ileri-geri, yavaş, hızlı, biri yavaş biri hızlı, vb.

Tüm bunlar olurken, şöyle saçma şeyler öğrendim: Vajinal uyarma ile partnerim orgazm olamazmış; ancak, vajinal uyarma öyle yoğun oluyormuş ki klitoral uyarmayı bastırabilirmiş. Yani bir diğer deyişle, eğer vajinayı uyarıyorsam, klitorise ne yaparsam yapayım partnerimin orgazm olması çok düşük ihtimal. Şimdi, mantıklı bir insan, e o zaman bu kadar zahmete ne gerek var, ikisini ayrı ayrı yap, ne bir saattir öyle oturunca bileğim ağrıyor, böyle oturunca parmağım ağrıyor diye kafa şişiriyorsun, diye sorar. Ben de sordum. Yanıt çok tatmin edici değil: çok heyecanlanıyormuş böyle farklı şekillerde aynı anda uyarınca. Eee heyecanlandın da ne oldu, diye sormadım.

Sonradan aklıma geldi: vajinal uyarma olmaksızın orgazm olamayan partnerlerim de olmuştu. Bu da bu eğitimin sertifikasyon sürecini sekteye uğratıyor: Bu on üç haftalık programın ardından (eğer sınavları geçersem) dersi geçmiş olsam da seks konusunda pek az şey öğrenmiş olmam mümkün. Belki her partnerle bu ünitelerin üstünden geçmek lazım ağır ağır. Karışık işler…

Haydi şimdi bütün eller klit’e

Seks101 dersimin dördüncü haftasında partnerimin klitorisini elle uyarmayı öğrendim. En zor derslerden biri olacaktı, ama biz kolaylaştırdık. Yani çaylaklar için olan versiyonunu öğrendim.

Bu “yeni başlayanlar için klit” dersinde, klitorise doğrudan temas etmedim. Partnerim özellikle hassas olduğundan, doğrudan parmaklarımla uyaracak olsam, yanlış bir hareketimde canını yakabilirdim. Bu yüzden, iç çamaşırının üstünden uyarmayı öğrendim sadece.

Önce şu varyasyonları denedim:

  • orta parmağımla klitorisin etrafında daireler çizmek
  • klitoris işaret parmağımla orta parmağım arasına gelecek şekilde ileri geri hareket ettirmek
  • zarifçe, işaret parmağımın tırnaklarını klitorisin üstünde ve çevresinde gezdirmek

En çok zorlandığımız husus, benim bu işleri uzun süre yapabileceğim rahat bir pozisyon bulmak oldu. Bir türlü bileğimi nasıl tutsam rahat edeceğimi bilemedim. En aptalca şu pozisyonda rahat ediyorum bak: İkimiz de sırt üstü uzanıyoruz yan yana, ben solda, o sağda. Ben sağ elimle onu uyarıyorum. Böyle olunca eyvallah, kafadan bir 15-20 dakika devam edebilirim. Ama dikkat edersen, bu saçma pozisyonda sol elim işlevsiz biçimde bir kenarda duruyor, ayrıca sırt üstü uzandığımdan partnerim de bana dokunamıyor doğru dürüst. Abuk subuk işler.

Dersin üçte ikisini bu rahat pozisyon arayışıyla geçirdik. Bir türlü bileğimi rahat ettiremedim. Arada “Ya ben böyle seni biraz uyarsam, sonra dilimi kullansam? Oluyo mu öyle?” diye dersi kaynatmaya çalıştım, hoca numarayı yemedi.

Üstüme çıktı, elimin tersiyle uyarmayı denedim; yüzükoyun yattı ben üstüne çıktım, elimi koymaya çalıştım; kaşık pozisyonunda uzandık; neler denemedik. (Dikkat edersen, klitorisi uyarmak için en uygun pozisyon, ortamda başka hiç kimsenin olmaması ve bir insanın doğrudan kendini uyarması.)

Neyse, uzun lafın kısası, insanlar nasıl olup da uzun uzadıya partnerlerini elle uyarıyorlar anlayabilmiş değilim. Ağrımıyor mu yahu bileğiniz?

Eğlenceli / Normal / Sıkıcı

Sevişirken, doğrudan seni uyaran ve heyecanlandıran birçok şey yapıyorsun (ya da partnerine yaptırıyorsun). Bunlar mesela seni oral yolla uyarması olabilir, penetrasyon olabilir, sıkı sıkı sarılmak olabilir, elle veya parmakla yapılan şeyler olabilir.

Ama seni heyecanlandıran her şey partnerini heyecanlandıracak diye bir şey yok tabii. Daha kötüsü, partnerini heyecanlandıran kimi şeyler sana bayık geliyor olabilir. İşte o zaman, sırf partnerinin zevk aldığını görmek, ona bu zevki verenin sen olduğunu hissetmek için bir şeyler yaparsın; ayrıca, partnerini heyecanlandırmak seni de heyecanlandırır muhtemelen.

Bu kadar laf kalabalığı yeter. Önceden, sevişirken neye Evet / Hayır / Belki diyeceğim hakkında bir egzersiz yapmıştım. Şimdi soruyu, partnerimin cinsel tatmini açısından tekrar soruyorum:

Beni doğrudan uyarmayan, ama partnerimi uyaran hangi cinsel etkinlikleri yapmak eğlencelidir? Hangilerini, pek de eğlenmeden, yalnızca seksin bir parçası olarak yaparım? Hangilerini yaparken sıkılıyorum?

Cunnilingus

Süper eğlenceli. Hem partnerimin kalçalarına ve bacaklarına dokunuyorum, hem de tüm bedenini seyretme fırsatım oluyor. Ayrıca, klitorisini yalamak hoşuma gidiyor. Doğrudan tahrik olmuyorum genellikle cunnilingus boyunca, ama sonlarına doğru bayağı bir heyecanlandığım da doğrudur.

Elle klİtorİsİ uyarma

Meh… Bunu nasıl yapacağımı bir türlü anlayamadım. Kıyafetlerin üstünden olursa eyvallah, ama partnerim çıplakken hiçbir şeyi beceremiyorum. Bir kere, klitorisi bulmak zaman alıyor; ikincisi, elim için bileğimi ağrıtmayacak bir pozisyon bulmakta zorlanıyorum; üçüncüsü, bazen fazla sert bazen fazla yumuşak dokunduğum için, bir türlü doğru ritm ve kıvamı tutturamıyorum. Üstelik elim oradayken eğilip öpmek falan da zor oluyor.

Ama bunların yanında, partnerimin tüm vücudunu seyretme şansım oluyor, diğer elimle istediğim her yere dokunabiliyorum, ve arada bir dudaklarını da öpebiliyorum. Yani biraz kafam karışık ne hissetiğim konusunda.

Sanırım elle klitorisi uyarma sırasında onun da benim penisime (eliyle veya ağzıyla) dokunabiliyor olması denklemi olumlu anlamda değiştirebiliyor. Ama bu yazı, yalnızca, benim doğrudan uyarılmadığım senaryolarla ilgili.

PARMAKLA PENETRASYON

Uzun uğraşlar sonunda, bunu yaparken bileğimi ağrıtmayacak birkaç pozisyon bulabildim. Ama başka sorunlarım var:

Her şeyden önce, elim vıcık vıcık oluyor. Ve evet, bu önemli bir faktör benim için. Elimi, vajinasından çıkardıktan sonra ıslak mendille temizlemeden başka hiçbir şey yapamıyorum.

İkincisi, kendimi bir seks oyuncağı gibi hissedebiliyorum bazen. (Bunu klitorise dokunurken hissetmiyorum bak, ne saçma değil mi? Oysa vibratör daha ziyade bunun için kullanılır.) Galiba “Lan bunu yapmanın beni de tahrik eden bir versiyonu varken niye kenarda oturup penetrasyonu seyrediyorum ki” gibilerden bir his oluşuyor içimde. Ama tabii buradaki avantaj, cinselliğin daha uzun sürmesini sağlaması olabiliyor.

Üçüncüsü ve en önemlisi: Lan ne yaptığım hakkında en küçük bir fikrim yok! Nereye dokunmalı? Hangi hızda şey etmeli? Parmakların pozisyonu nasıl olmalı? Kaç parmak olmalı? Belki bunları biraz bilsem, yani olayı azıcık kendi kontrolüme alabilsem, daha eğlenceli olabilir. Ama şimdiki haliyle gayet bayık bir şey parmaklamak.

(“La madem öyle ne sormuyon partnerine?” diyorsun di mi? Haklısın. Ama bu bir sonraki yazının konusu olacak.)

ÖPÜŞMEK

Sanırım şu Friends alıntısı her şeyi özetliyor. Tamam, partnerimi öpmek, tüm bedenini öpüp koklamak falan elbette olağanüstü bir şey. Bunu ben hiç kimse tahrik olmasa da yapmak isterim.

Ancak, anladığım kadarıyla, dilli gürültülü öpücükler kimi kadınları doğrudan tahrik edebiliyor. (Belki kimi erkekleri de tahrik ediyordur, onu bilemiyorum.)

Açık konuşalım: Ağzım beni hiç de heyecanlandırmayan bir şeyle meşgul; ellerim desen suratlarımız birbirine yapışıkken gidebilecekleri pek az yer var; bir keresinde penisimi sürtmeyi denedim öpüşürken, dişlerimiz çarpıştı o kargaşada, sonra tüm olaya ara verdik ikimizi de gülme tuttuğundan.

Aklım yetmiyor şu öpücük olayına.

ANAL SEKS

Ay hayır. Ne bana ne ona. Konuyu kapatalım lütfen. Çok denedim, neler yapmadım, olmuyor olamıyor.

ALET EDEVAT KULLANARAK UYARMA

Bu başlığı öyle çok eksantrik bir şey olarak koymadım buraya. Daha çok,  elle uyarmanın bir varyasyonu olarak düşün.

Galiba alet edevatın avantajı, elle yapacağım şeyleri daha efektif olarak gerçekleştirebilmem. Ama bunun için o aletlerin nasıl kullanıldığını öğrenmem lazım. Öğrendikçe eğlenceli-normal-sıkıcı skalasında sola doğru gideceğimi varsayabilirim.

ÖZETLE

Kendime bu soruları sormam, partnerimle yaşadığımız bir krizde akıl ettiğimiz bir ev ödevi. Kriz tam da benim onu tatmin etmeyi pek kafaya takmamamdan kaynaklanıyordu.

Yukarıdaki listenin de gösterdiği üzere, sırf partnerim keyif alıyor diye bir şeyler yapmaya öyle pek de müsait değilmişim. Bu bir.

İkincisi, en başından benim eğlenceli bulduğum cunnilingus hariç, diğer eylemler hakkında pek de bilgim yok. Bu iyi haber, çünkü durumun biraz daha iyileştirilmesi mümkün demektir.

Bunu yazarken, diğer erkeklerin neye ne kadar meraklı ve/veya müsait olduğu hakkında hiçbir şey bilmediğimi fark ettim. Bu yazıyı erkek arkadaşlarına (arkadaşın olan erkeklere yani) yollar mısın? Belki isim vermeden yanıtlarını paylaşmak isterler.

Nasıl sevişilir? #2

Bu yazının önceki kısmında mekan, beden pozisyonu ve kıyafetlerden bahsetmiştim. Bu kısmı okumak için öncesini bilmeye gerek yok. O yüzden hiçbir girizgah yapmadan devam ediyorum.

#3 ALET EDEVAT

Bu konuda seks oyuncaklarından bahsedebilmeyi çok isterdim, ama malesef ben böyle şeyleri ne satın alabilecek ne de bir kadına kullanmamızı önerebilecek kadar medeni cesarete sahibim. Öte yandan daha basit şeyler var ki nedense üzerine pek az konuşuyoruz:

  • Kadının masaya uzandığı ya da yaslandığı ya da eğildiği pozisyonlar çok ilginç olabiliyor benim için. Ama bir türlü masanın bu hareketliliğe dayanacağına güvenemiyorum.
  • Aslında masanın sarsılması ve üstündeki eşyaların hareket etmesi falan ortama enteresan bir ekşın hissi veriyor. Yani, sevişmeyi olduğundan daha şiddetli gösterebiliyor. Böylece partnerimin canını yakıp yakmadığımı dert etmeden de şiddet hissini yaşayabiliyorum.
  • Yastık üstüne oturmak veya uzanmak çok değiştiriyor hissi. Özellikle kadının (ister sırt üstü, ister yüzükoyun) yastığın üstüne yatması bambaşka bir his yaratıyor. Yalnız burada asıl sorunum, sonra o yastığa kafamı koyacak olmam. Aramızda kalsın, şimdilerde sırf sevişirken kullanmak için ayırdığım bir yastık var. Bu yastık yatağın civarında duruyor ama son kertede uyumak üzere yatarken bir şekilde kenara bir yere yerleşiveriyor.
ladyholder?

Şöyle bir yastık var. İsmini “ladyholder” koymuşlar?!

#4 BEDEN HAREKETLERİ

Beden hareketleri tabii ki en zorlu bölümü olayın.

  • Bir kere, hız meselesi var. Ama buna daha önce değindim.
  • Birlikte bir ritmi tutturmak hem iyi, hem de sıkıntılı olabiliyor. Böyle durumlarda hep partnerimden önce heyecanlanıyorum. Bu sefer de boşalmamak için yavaşlamam veya durmam gerekiyor. İşin kötüsü, ritm olunca partnerim de heyecanlanmaya başlayabiliyor. Hal böyleyken duruvermek de çok saçma , çünkü sanki partnerimin ne istediğini hiç anlamamışım gibi oluyor.

handstouching

  • Penetrasyon sırasında ileri-geri hareket etmenin yanında bazen daire çizmek ilginç olabiliyor. Bunu özellikle kadınların mastürbasyon sırasında yaptıklarını fark ettikten sonra denemeye başladım. Penetrasyonun başında veya yavaşladığımızda yapıyorum genelde böyle değişik şeyleri.Print

Bunların dışında fark ettiğim bir şey var: Kadınlar erkeğin beden hareketlerini yönlendirmiyorlar çoğunlukla. Tamam, bazı pozisyonlar buna zaten pek izin vermiyor, ama kadının sırt üstü uzandığı pozisyonlarda (erkeğin illa ki kadının tam olarak üstüne olmasına gerek yok) kadın gayet de erkeği yönlendirebilir. Şimdiye kadar bunu yapan sadece bir kadınla karşılaştım ve kendimi de çok iyi hissettim.

#5 EL HAREKETLERİ

Son olarak şikayetçi olmak istediğim bir mevzu var:

  • Kadınlar ellerini pek kullanmıyorlar. Yani tamam, bence de erkek bedeni öyle pek okşanmaya değer bir şey değil; ama sanki daha çok temas olsa daha iyi olabilirdi.hands

Bundan başka, el ele tutuşmak, partnerin bileğini kavramak gibi seçenekler var ama mesela benim başlatmam dışında böyle şeyler hiç olmuyormuş gibi. Bu el hareketleri bölümünü de sırf bu mesele içimde kalmasın diye uydurdum zaten.

***

Elbette bu sevişme konusu daha başka yazılarda da devam edecek. Ama bu uzun makaleyi burada sonlandırıp biraz başka konulardan bahsedesim var.