Tag Archives: masturbasyon

Erkekler nasıl mastürbasyon yapar? #3

Önceki yazılarda mekan, beden pozisyonu ve kıyafetler hakkında bir şeyler karalamıştım. Kaldığım yerden devam ediyorum.

#3 Alet-edevat

Alet-edevattan kastım şişme kadın gibi atraksiyonlar değil. Oralara girersek hiç çıkamayız, bak zaten üçüncü yazı oldu anca mekanı belirledik, pozisyonumuzu aldık ve kıyafetlerimizi çıkardık (ya da çıkarmadık). Ortada hiçbir faaliyet yok daha hâlâ. Üstelik şimdi de alet malet konusuna giriştim bak. Bu yüzden, fazla uzatmadan, şunu sorayım: Nasıl yapıyoruz mastürbasyonu?still here

Bir kere, elimi kullandığımı varsayacağım. Oysa elbette bu hiç de şart değil. Sadece bir yere (yastık/yorgan favorilerim) sürtünerek mastürbasyon yapmak mümkün olduğu gibi, iç çamaşırının üstünden de penisimi okşayabilirim. Ama elimle penisim arasında doğrudan temas olduğunda, işler biraz çetrefilleşiyor.

1) Çıplak elle: Bu benim için en zor seçenek olduğu için başa koydum. Parmaklarım kendi başına hiç kaygan değiller ve sadece elimi kullanmaya kalktığımda değil zevk almak, bildiğin canım acıyor. Kendi tükürüğünü kullananlar var kayganlık sağlamak için. Bu sanırım mastürbasyonla ilgili duyduğum en iğrenç şey. Üstelik gayet de yaygın bir pratik. Bu arkadaşları kendi eğlenceleriyle baş başa bırakıp diğer seçeneklere geçeyim.

2) El/vücut kremiyle: Birçok erkek eline krem sürüyor mastürbasyon yapmak için. Bu hem iyi hem de gayet sağlıklı bir seçenek. Hem sert sürtünme sebebiyle yaşanabilecek kazaları önlüyor, hem de krem sürmek zaten deri için yararlıdır sanıyorum.

Yeri gelmişken: Orta okulda bir arkadaşım çıplak elle mastürbasyon yaparken derisini kanattığını, sonra babasını çağırmak zorunda kaldığını ve tüm durumdan utandığını anlatmıştı. Ona krem gibi seçenekleri söylediğimde, daha önce hiç aklına gelmediğini söylemişti. Tabii yaş 13-14, insanın aklına gelmeyen çok şey oluyor o zamanlarda. Ama mesela benim aklıma gelir miydi bilmiyorum, eğer babam o meşhur “ergenlik sohbeti” olayında tembihlememiş olsa.

Saçma sapan bir biçimde, kremin de fazla kayganlık sağlayıp hissi azaltması diye bir sorunu var. (Çünkü artık bildiğin üzere, konu ben olunca, mastürbasyon dakika başı sorun çıkaran bir meseleye dönüşüyor.) Şimdiye kadar sadece bir krem markasını uygun bulmuştum ama o da bir başkasının evindeydi ve zamanla markayı unuttum gitti.

Kremin diğer bir sorunu, mastürbasyon bitince penisimi temizlemem gerekmesi. Eğer öylece bırakırsam derim iç çamaşırıma yapışıyor.

3) Sabun: Benim gibi tuvalette ve hiçbir yeri kirletmeden mastürbasyon yapmayı tercih edenler için en uygun tercih tabii ki sabun. Elime çok az su ve bol sabun koyduktan sonra mastürbasyon yapmak çok kolay. Tabii sabun kısa sürede kuruduğu için avucumdaki sabunu yenilemem gerekebiliyor ama bu küçük bir detay.

Sabunun diğer avantajı, sonrasında sadece su ile tamamen temizlenebiliyor olması.

Sanırım sıvı sabun kullanınca su ve kuruma sorunları ortadan kalkıyor, ama ben (cinsellikle falan ilgisi olmayan sebeplerle) kalıp sabun kullandığım için o kısmı pek bilemiyorum.

#4 EL HAREKETLERİ

Evet, artık eyleme geçebiliriz… hani neredeyse. Hatırlarsan, “bir bilgisayar programı yazar gibi”, yani hiçbir varsayım yapmadan anlatmak gibi bir hedef koymuştuk.

to computer

Şimdi, bir elini (sağ el galiba genelde) kaldır. Ve…. ?? Burada parmakların pozisyonu için o kadar çok seçenek var ki !

  • Sadece işaret parmağı ile baş parmağını birleştirip (Amerikalılar’ın “Tamam” işareti gibi) sadece halkasal bir şekilde mastürbasyon yapanlar var. Ben denedim, yeterince uyarıcı bulmadım. Üstelik ne ağız ne de vajina hissi vermeyen bu deneyimi tuhaf buldum.
  • Penisi tüm elle kavrayacak şekilde yarı-yumruk şeklinde mastürbasyon yapmak mümkün, ve benim de tercihim böyle. Ama bunun da iki yöntemi var; çünkü penisime önce temas eden yönün başparmak tarafı mı küçük parmak tarafı mı olduğunu belirlemeliyim. Bu ilk anda düşününce önemsiz gibi geliyor, ama aslında oral seks (fellatio) açısından bu iki seçeneğin varlığını fark etmenin kritik rolü var; çünkü
    • bir kere, avuç içinin ne yöne geleceğini belirliyor ve hissi değiştiriyor,
    • kolun ileri geri hareketi sırasında farklı yönlere doğru imkanlar sağlıyor,
    • ve dikkat edersen yumruk sıkma küçük parmak tarafından başlar, yani mastürbasyon sırasında penisini daha sıkı kavradığında bunun penisinin hangi tarafından başlayacağını belirleyen elin durumudur.
      Tüm bunlar, oral seks yaparken de aslında fark yaratan şeyler. Ama konuyu dağıtmayayım, okuyucuya ev ödevi olsun bu konuyu düşünmek (ve/veya uygulamak).
  • Bunlardan başka, penisi kavramaksızın sadece parmak uçlarıyla veya avuçla okşamak da bir seçenek. Buna “non-orthodox” yöntem diyelim ve doğaçlamanın mümkün olduğunu söyleyip geçelim.

Peki, elin hareketi nasıl olacak? “Ne? İleri-geri işte !? Neyi soruyosun?” dediğini duyar gibiyim ve bir bakıma haklısın. Ama bu ileri-geri yanıtı tek bir anlama gelmiyor.

  • Öncelikle sadece penisin üst kısmını uyararak başlayabiliriz. (Hatta boşalana kadar böyle devam edilebilir.)
  • Sonra yavaşça penisin tamamını kavrayacak şekilde devam edebiliriz. Bunun anlamı da farklı farklı:
    • Her bir hamlede penisin en başından başlayıp karın bölgesine kadar gidebiliriz.
    • Penisin orta kısmıyla sonu arasında gezinip arada baş kısmına dönebiliriz.
    • Penisin baş kısmıyla ortası arasında hareket edip arada bir en dibe inebiliriz.
      Dikkat edersen tüm bunlar penetrasyonda ve oral sekste de yapılabilen şeyler.

    Benim fark ettiğim bir şey, en çok uyarıldığım bölgenin penisin orta kısmı olduğu. Evet başlarken sadece penisin başını okşamak ilginç olabiliyor, ama zamanla penisin ortasına odaklanıyorum.wankers

  • Hep yavaş ilerleyebiliriz. Zamanla hızlanabiliriz. Ya da bazen hızlanıp bazen yavaşlayabiliriz. Benim gözlemim, boşalma anında hızımın ya çok yavaş ya da çok hızlı olduğu.
  • Benim sık yaptığım bir şey; boşalmaya yaklaştığımı hissettiğimde durmak ve heyecanımı yatıştırmak. Böylece mastürbasyonu uzatmış oluyorum. (Belki daha hayal etmek istediğim şeyler vardı, ne biliyorsun?)

#5 BEDEN HAREKETLERİ

Son olarak, bedenimi nasıl hareket ettirdiğimden bahsedeyim.

Kısaca şu iki parametreyi fark ettim: Pozisyonum ve o anda ne hayal etmekte olduğum belirleyici oluyor beden hareketlerime.

Eğer kontrolün bende olduğu bir pozisyonda penetrasyon yaptığımı hayal ediyorsam daha fazla hareket ediyorum mesela.

Beden hareketiyle ilgili aklına gelemeyecek pek fazla şey yok; belki sadece kendi deneyimimden iki anekdot anlatabilirim:

– Birinin bana oral seks yaptığını hayal ederek boşaldığımda bile daima bedenim hareket ediyor oluyor. Oysa bu gerçeği yansıtmıyor; çünkü oral seks sırasında partnerimin rahatsız olmaması açısından kendi beden hareketlerimi kontrol altında tutmaya çalışıyorum ve hızlandığımı fark ettiğimde de partnerimin canını yakabileceğimi fark edip hemen yavaşlıyorum.

– Elimin ileri-geri hareketiyle bedenimin hareketi senkronize oluyor çoğunlukla, ama her zaman değil: Sıklıkla bu senkronizasyonu bozmak hoşuma gidiyor çünkü karşımda (önümde/üstümde/altımda her neyse işte) gerçek bir insan olduğu hissini güçlendiriyor.masturbating man

Bu uzun yazıyı da burada böylece sonlandırayım. Elbette burada değindiğim her bir şeyle ilgili ayrıca küçük kısa yazılar yazılabilir ve ben de şimdiden birkaç noktayı kenara not ettim bile.

Erkekler nasıl mastürbasyon yapar? #2

Önceki bölümde mekanı tuvalet, duş veya yatak odası olarak belirlemiş; pozisyon olarak da ayakta durmak, diz üstü durmak ve yatakta oturmak seçeneklerinden bahsetmiştim. Devam ediyorum:

#1 BEDEN POZİSYONUmasturbating man

  • OTURUR HALDE

2) Sandalyede Oturmak: Senden mastürbasyon yapan bir erkek hayal etmeni istesem aklına gelen ilk şey (şu yandaki çizimdeki gibi) bir koltuk ya da sandalyede oturmuş biri oluyordur herhalde.

– Gerçekten de birçok erkeğin bu şekilde mastürbasyon yaptığını sanıyorum. Bunun bir sebebi, erkeklerin çoğu kez bir video/film izlerken veya resimlere bakarken mastürbasyon yapmaları olabilir. Nitekim ben de çoğu kez böyle başlıyorum mastürbasyon yapmaya.

– Ama bence bu görüntünün aklımızdaki default mastürbasyon görüntüsü olmasının sebebi tembellik. Bu tembellik hem zihinsel hem bedensel. Bir kere, ekranda ya da dergide gördüğü görüntü dışında hayal gücünü kullanmayan bir erkekten bahsediyor olmalıyız (bunu ben de bazen yapıyorum). Yani -çoğunlukla sahte- bir görüntüyü kendi cinsel tatmini için yeterli bulmalı. Oysa benim genellikle tercihim bazı görüntüler izleyip tahrik olmak, ardından kendi hayalimdeki insanlarla bu sahneleri kendimce yaşamak oluyor. (Hatta sanırım mastürbasyonlarımın yarısında falan video/resim olmuyor. Bu durumda zaten oturmak için hiçbir sebep yok.)

Ayrıca, bu zihinsel tembelliğe eşlik eden bedensel bir tembellik de var. Ciddi bir kısmımız mastürbasyonu “gerçek” cinselliğin yedeği olarak görüyor. Böyle olunca tabii ki mastürbasyon esnasında yeni şeyler denemek veya biriyle sevişiyormuş gibi pozisyonlara girmek söz konusu dahi olmuyor. Oturduğu yerde işini bitiren erkek, sonrasında hayatına kaldığı yerden devam ediyor.

– Beni aslında en çok şaşırtan da bu son nokta, çünkü bu default mastürbasyon pozisyonu çoğunlukla biriyle sevişirken hiç kullanılmayan bir pozisyon. Yani, her ne hayal edersek edelim, bu pozisyondayken o hayalimizdeki pozisyonda (fiziksel olarak) nasıl hissedeceğimizi simüle etmemiş oluyoruz.wildwood

– Sonuçta: Boş zamanlarımızın (hatta çoğunlukla çalışırken geçirdiğimiz zamanın da) ciddi bir kısmı oturarak geçtiğine göre mastürbasyonun bu pozisyonda başlaması mantıklı. Ama sonra mastürbasyonun bu başladığı pozisyonda bitmesi, cinsel tembellikten başka bir şey değil. Daha kendi hayalinde bu kadar tembel olan insan sonra biriyle sevişirken nasıl etkin bir iletişim kuracak?

– Son bir ek: Ben odaklanmış bir şekilde bilgisayar başında çalışırken partnerimin (ya da hayalimdeki kişinin) eliyle veya ağzıyla beni uyarmaya başlamasına dair bir fantezim var. Bu istisna yukarıdaki söylediklerimi çürütmüyor bence.

3) Bağdaş Kurmak: Bunu sırf bu yazı için denedim. Üstelik, bana partnerli cinselliği en az çağrıştıran pozisyon olduğu için ilgimi çekti. Söyleyecek pek bir şey yok. Rahatsız bir pozisyon bence; ereksiyonumu korumayı bile başaramadım.

4) Klozete Oturmak: Son olarak, mekan olarak duş ve tuvaletin de seçenekler dahilinde olduğunu hatırlatayım. Duşta oturulacak pek bir yer yok. Ama tuvalette klozete oturmak mümkün. Bu konuyu daha önce çok detaylı anlattığım için kısaca değinip geçiyorum: Mastürbasyonun sonunda klozete ters olarak oturup boşaldığımda sonrasında temizlik derdi olmuyor. Ne sevişmekle ne de hayallerimle ilgisi olan, sadece pratik sebeplerle yaptığım bu tercihin birçok erkeğe de tuhaf geleceğini sanıyorum.

  • YATARAK

Bu konuya sonra yine geleceğim ya söylemeden geçmeme imkan yok: Mastürbasyon demek illa ki elimi kullanmam demek değil. Herhangi bir nesneye sürtünmek de sıklıkla başvurduğum bir yöntem. Bunu hesaba katınca yatarak mastürbasyon yapmanın gerçek avantajları ortaya çıkıyor.

– Yatarak mastürbasyon yapmanın az önce söylediğim “sonrasındaki temizlik” açısından bazı pratik sorunları var ve benim için bu sorunlar çok önemliler. Ama şimdilik boşalmaya daha çok varmış gibi yapalım ve bu dertlerimi yok sayalım.

Yatarak mastürbasyon yaptığımda birçok sevişme sahnesini birebir yaşayabiliyorum. Bunlar önceden yaşamış olduğum ve aklımda kaldıkları halleriyle bile beni tahrik etmeye yeten sahneler de olabilir, yaşamayı istediğim sahneler de. “Yaşamayı istediğim” derken: Hiç cinsel yakınlaşma yaşamadığım birini hayal ediyor olabilirim; veya partnerimle yeni bir pozisyon denemek istiyor olabilirim ve kendi başımayken bu pozisyonun rahat olup olmadığını test etmek isteyebilirim.

Male_masturbation_1

Yatarken yastık, yorgan gibi yumuşak nesnelere sürtünerek iki elimi birden serbest bırakabilirim. Bu hem sevişmeye daha yakın bir his veriyor hem de pozisyon çeşitliliği sağlıyor.

  • BEDEN POZİSYONU: SONUÇ

Dikkat edersen, hangi pozisyonun hangisinden daha iyi ya da daha kötü olduğuna dair bir tartışma yapmamaya çalıştım. Benim mastürbasyonlarım genellikle bu bahsettiğim pozisyonların birkaçını içeriyor, çünkü hepsinin farklı açılardan faydasını görüyorum. (Örneğin bağdaş kurmak, zor pozisyonlarda ereksiyonumu koruma konusunda ilginç bir egzersiz oldu.)

Face-Down

Yazı bittikten sonra görsel ararken bunu buldum. Hiç aklıma gelmemişti. Yüzükoyun yatıp mastürbasyon yapacaksam elimi neden kullanayım yahu?

#2 KIYAFETLER

Başlarken kamusal alanda olmadığımı, hatta oturma odasında bile olmadığımı, yani yalnız başıma olduğumu varsayarak başladım mekanı belirlerken. Ama yalnız başıma olmamın giysilerimi çıkarıp çıkarmamamla bir alakası yok.

– Eğer, mastürbasyonun ne kadar meşakkatli bir iş olduğunu anlattığım şu yazıdaki gibi, odamda başlayıp sonra tuvalete geçeceksem, tabii ki kıyafetlerimi çıkarmıyorum.

– Ama eğer zaten tuvalette veya duştaysam ya da odamda boşalacaksam, genellikle pantolonumu ve iç çamaşırımı çıkarıyorum. Çoğunlukla tişörtümü çıkarmıyorum, ama zaten sevişirken de tişörtümü çıkarmayı pek sevmediğim için bu benim açımdan çok önemli bir veri sayılmaz.

– Oturur pozisyonda mastürbasyon yapan erkekler sadece pantolonlarını indirmekle yetiniyorlar anladığım kadarıyla. Benim de böyle başladığım oluyor ama sonunda altımdaki giysilerin hepsini çıkarmış oluyorum.

Garip bir şekilde, biriyle sevişirken ilk yaptığım şey çoraplarımı çıkarmak olmasına rağmen mastürbasyon yaparken bununla hiç ilgilenmiyorum. Belki de, sevişirken nasıl göründüğümle daha çok ilgileniyorum ama mastürbasyon yaparken hiçbir pratik karşılığı olmayan bu görsel detaya kafa yormuyorum.

Çırılçıplak mastürbasyon yaptığım hiçbir an hatırlamıyorum. Sevişirken de tişörtümü çıkarmamın sebebi, partnerimin bana dokunabilmesi veya sarıldığımızda partnerimin tenini hissetmek oluyor. Mastürbasyonda böyle bir şey yok tabii.

– Tıpkı cinsellikte olduğu gibi, mastürbasyonun da önemli bir kısmında penisimi kıyafetlerimin üzerinden uyarıyorum. Hele ki yataktaysam ve ne bileyim yorganıma sürtünüyorsam falan, kıyafetlerimi çıkarmak çok sonra yaptığım bir şey oluyor.

Kıyafetlerimi çıkarmadan mastürbasyonu sonlandırdığım bir örnek hatırlamıyorum uzun süredir. Ama bu cümledeki “uzun süredir” lafı önemli: İlk kez mastürbasyon yapmaya başladığım zaman, aylar boyunca ellerimi hiç kullanmamıştım; açıkçası pek de gerekmemişti.

clothed_masturbation

Kıyafetle mastürbasyona güzel bir örnek: Birini hayal ederek evde dolaşırken bir nesneyle karşılaşıyorsun ve gerisi geliyor.

Kılık kıyafet düzenlemeleri hakkında aklıma gelenler bunlardan ibaret. Sonraki yazılarda da alet-edevat meselesi ve el-beden hareketleri hakkında ukalalık etmeyi düşünüyorum.

Yazının üçüncü ve son bölümü şurada.

Erkekler nasıl mastürbasyon yapar? #1

Erkekler genellikle nasıl mastürbasyon yaparlar, bilmiyorum. Hatta ben kendim nasıl mastürbasyon yaptığımı da pek iyi biliyor sayılmam. Öğrenmemin zamanı geldi de geçiyor.

Bu, ancak birkaç yazıda toparlayabileceğim bir konu. Bunu bir çeşit öznel mastürbasyon rehberi olarak okuyabilirsin. Bir rehber, çünkü elimden geldiğince detaylandırmaya çalıştım konuyu. Öznel, çünkü sadece benim kişisel deneyimlerime dayanıyor.

Bu, uzun bir aradan sonra, çok şahsi ve ayrıntılı bir yazı olacak.Print

YÖNTEM

İddiam şu: Erkeklerin ezici bir çoğunluğu, diğer bütün erkeklerin de aynı kendileri gibi mastürbasyon yaptığını sanıyor. Ve yanılıyor. (Kadınların ezici bir çoğunluğu ise erkeklerin nasıl mastürbasyon yaptığı hakkında zerre fikre sahip değil.)

Bilgisayar programı yazmış olanlar bilir, eğer komutları yeterince detaylı vermezsen bilgisayar ya keyfi olarak bazı başlangıç koşulları belirler ya da işleme dahi başlayamaz. Şimdi şunu hayal et: Karşındaki insana (bu bir erkek olabilir, hatta sadece bir ressam olabilir) nasıl mastürbasyon yaptığını anlatmak istiyorsun ve bu insanın da eylemi birebir canlandırmasını bekliyorsun.

Ben, kendi başına satranç oynayan insanlar gibi, bu oyunu kendi başıma oynamaya çalıştım. Mastürbasyon yaparken aslında ne kadar çok seçim yaptığımı fark ettim. Kimi seçimlerimin gereksiz olduğunu, kimi seçimlerimden daha iyi seçimlerin var olduğunu fark ettim.

Seni de bu oyuna davet ediyorum. Belki bedenimizle ilgili yeni bir şeyler keşfederiz. Şimdi adım adım ilerleyelim:

#0 NEREDEYİZ?

Önce mekanı belirleyelim. Birçok erkeğin duşta, tuvalette ve kendi yatak odasında mastürbasyon yaptığını sanıyorum. O yüzden (kendim yapmasam da) tanık olmama rağmen okul servisi, derslik, park gibi seçenekleri şimdilik eliyorum. Tanık olmadığım ama seçenek dahilinde olan mutfak, asansör, balkon, teras gibi seçenekleri de geçelim. Böylece elimizde tuvalet, duş ve yatak odası kalsın.

#1 BEDEN POZİSYONU

  • AYAKTA

1) Ayakta sabit dururken mastürbasyon yapmak görece yorucu ve zor. Belli bir süre sonra kendiliğimden bir yere yaslanıyorum.leaning

Eğer sırtımı yaslarsam, gereksiz ve alakasız bir uyaran ekleniyor denkleme: Soğuk bir duvar olabilir yaslandığım, ya da sabit duracağından emin olamadığım bir dolap olabilir. Genellikle sırtımı yasladığım bu pozisyon kısa sürüyor.

Bir elimle duvara yaslanıp azıcık öne doğru eğilmek ilginç olabiliyor. Bu pozisyonda uzun süre devam edebilirim: Hem ağırlığımın bir kısmını bacaklarımdan koluma aktarıyorum, hem de duvarla benim aramda biri olduğunu hayal edebilirim.

2) Genel olarak, boşalırken uyluk kemiğimle yumurtalıklarım arasında kalan kaslar kasılıyor. (Aşağıdaki şekilde “adductor group”, “adductor mandus” ve “gracilis” diye işaretlenmiş olanları kast ediyorum ama tam olarak hangileri bilemeyeceğim.)

leg muscles

Bu yüzden, ayakta boşalmak bu kaslarımız ağrımasına sebep oluyor. Üstelik boşalma anını da eziyete çeviren bir durum bu. Böylece, bir süre ayakta devam ettiysem de, boşalma anına yaklaştıkça oturmayı tercih ediyorum.

3) Biriyle seviştiğini hayal ediyorsam, ayakta birçok ilginç pozisyon var:one leg on chair

– Bir ayağımı daha yüksek bir zemine koyduğumda, o zeminde oturan birinin bana oral seks yaptığını veya yine aynı zeminde dizlerinin üstünde domalmış olduğunu (doggy-style‘ın çevirisi bu mudur?) hayal edebilirim.

Bir bacağımı bu şekilde germek ayrıca tüm bedenimi ileri geri hareket ettirmemi sağlıyor. Buna döneceğim ilerde.

– Dizlerimi hafifçe kırarak yarı çömelmiş bir pozisyonda devam edebilirim. Bu da yine tüm bedenimi ileri geri hareket ettirmemi sağlıyor. Ayrıca karşımda benimle hemen hemen aynı boyda biri olduğunu hayal ediyorsam, ayakta penetrasyon pozisyonu için gayet gerçeğe yakın bir deneyim oluyor.SquatHalf

Ancak, önceden de bahsettiğim gibi, çömelince bacak kaslarım özellikle çok kasıldığı için boşalma yaklaştığında başka pozisyonlara geçmeyi tercih ediyorum.

4) Tüm bunlara ek olarak, ayakta biriyle sevişme simülasyonu yapmanın başkaca kolay yolları da var. Duvarla arama yastık vb. bir nesne koyup bu nesneye sürtünebilirim örneğin. Ya da dizlerimi kırarak duvara yaslanıp mastürbasyon yapabilirim.

  • DİZ ÜSTÜNDE

İlk başta ben de “ayakta”dan sonra “oturarak” seçeneğinin geldiğini düşünüyordum, ama tam oturacakken fark ettim ki ondan önce gelen bir pozisyon daha var: Diz üstünde durmak.

1) Yerde diz üstünde durduğumda kısa süre sonra dizlerim ağrımaya başlıyor. Zaten benim burada kast ettiğim (ve sevişirken de sıklıkla yaptığımız), yatakta diz üstünde durmak.

2) Diz üstünde durmanın birçok fiziksel avantajı var: Bedenimi ileri geri hareket ettirme imkanım var. Yumuşak bir zeminde olduğum için dizlerim acımadan bunu yapmak mümkün. Hem öne hem de geriye doğru esneyebilirim.Wiki-dstyle Sadece tek dizimin üstüne çökebilirim.

3) Ayrıca diz üstü pozisyonda, biriyle seviştiğimi hayal etmek de gayet mümkün.

4) Diz üstünde durmaktan yavaşça diz üstünde oturur pozisyona geçebilirim. Ve yavaşça bağdaş kurmaya ya da arkama yaslanarak oturur pozisyona geçmek de mümkün.

  • OTURUR HALDE

Her şeyden önce, oturmak var, oturmak var. Hepsinin ayrı ilginçlikleri var. Tek tek bakalım.

1) Yatakta Oturmak: Bu pozisyonu daha önce denememiştim. (“Madem yataktayım, uzanabilirim de gayet.” diye düşünmüşüm hep.) Ama yatakta oturur pozisyonun ilginç bir avantajını keşfettim: Bacaklarımı düz ve kapalı biçimde uzatabiliyorum.

Bu pozisyonu keşfettiğime çok sevindim. O yüzden biraz açıklayayım:

– Arkama bir yastık koyduğumu, böylece sırtımın tam düz olmadığını, daha ziyade yatarken kitap okur gibi yarı-yatar pozisyonda olduğumu düşün.

half lying– Diğer oturma pozisyonlarında, yumurtalıklarım sebebiyle bacaklarımı biraz aralamam gerekiyor. Ama, her nedense bu yarı-yatar yarı-oturur pozisyonda böyle bir ihtiyacım olmadı.

– Bu pozisyon gerçek dünyada hiç karşılaşmadığım bir pozisyon. Bacaklarım kapalıyken penisimin bir kısmı bacaklarımın arasında kaldığı için, penetrasyona pek uygun olmayan bir pozisyon. Keza partnerim beni eliyle veya ağzıyla uyarmak istediğinde de aynı şekilde bacaklarımı aralamam gerekiyor. Oysa bacaklarım tamamen kapalıyken bambaşka bir hissim oluyor.

2) Sandalyede Oturmak: Bu sanırım birçok insan için “default” pozisyon. Oysa üzerine konuşulabilecek öyle çok şey var ki.

Bir sonraki yazıda buradan devam edeceğim.

Daha pozisyon bile belirleyemedik, bari sonraki yazıların fragmanını vereyim:

#1 Beden Pozisyonu (devam)

#2 Kıyafetler

#3 Alet edevat

#4 El hareketleri

#5 Beden hareketleri

Yazının ikinci bölümü şurada.

Evet “arkadaş”lar, buyurun hayallerime

Hızlı bir hesap yaptım ve etrafımdaki kadınların kayda değer bir miktarını mastürbasyon esnasında hayal ettiğimi fark ettim.

Elbette bu insanları hayal eden ben olduğuma göre, onları hayal ettiğimi daha önceden de fark etmiştim. Vurgulamak istediğim, bu kadınların sayısının kayda değer olduğunu fark etmem.whatareyoulookingat

Yaptığım hesaba göre, son bir yıl içerisinde, mastürbasyon yaparken hayal ettiğim kadın arkadaşlarımın sayısı en az yirmi.

Bunlar, hayal ettiğim tüm kadınlar değil elbette. Porno videolarında gördüğüm birini veya arkadaşım sayamayacağım tanıdıklarımı da hayal ettiğim oluyor. Ama, bana ilginç gelen, hayallerimde ezici çoğunluğu (herhalde %90’dan fazlasını) arkadaşlarımın oluşturması. (Cinsel saldırganların da yüzde 75’i tanıdık biriymiş Türkiye’de. Kaçtır tecavüz konusunun etrafından dolaşıyorum ya dur bakalım…)

Yirmi tabii ki büyük bir sayı değil. (Koca sene epi topu yirmi kişiyle idare etmişim bile denebilir aslında.) Arkadaşım diyebileceğim kadınların sayısı en azından üç basamaklı bir sayıya ulaşıyor.* İlginç olan nokta şu: Beni arkadaşı sayan bir kadın, günün birinde onu hayal ederek mastürbasyon yapacağımı düşünürse, tahmininin doğru olma ihtimali hiç de az değil !

Bu “hesap” işine, bazı kadın arkadaşlarımın bu gibi bir durumdan rahatsız olacaklarını ima etmeleri sebebiyle merak saldım. Ayrıca, bu durumun birçok başka erkek için de geçerli olduğundan şüpheleniyorum ve gayet normal bir arzu hakkındaki bu gizliliğin aslında arkadaşlıklarımıza da zarar verdiğini düşünüyorum.by friend i mean friend

Dikkatimi çeken birkaç şeyi paylaşmak istiyorum, bu hayal ettiğim kadın arkadaşlar meselesiyle ilgili:

  • Sevişmek istediğim, ancak mastürbasyon yaparken bir kez olsun hayal etmediğim kadınlar var.
  • Mastürbasyon yaparken hayal ettiğim, ama aslında gerçekte sevişmek istemediğim kadınlar da var. (Gerçi bunlar tek tük, ama varlar.)
  • Gerçek hayatta seviştiğim ama ne öncesinde ne de sonrasında hayalini kurmadığım kadınlar bile var.
  • Son bir yılda görüşmediğim ama buna rağmen son bir yılda düzenli olarak hayal ettiğim kadınlar var.
  • Çekici bulduğum ve hayal etmeyi denediğim erkekler listelere dahil değil, çünkü şimdiye kadarki denemelerimde hiç tahrik olmadım.

Bunlar, doğrudan doğruya yaptığım çıkarımlar. Bir de hesabın önvarsaydığı, hesabın yapılmasını mümkün kılan bir nokta var: Mastürbasyon yaparken, bir kadının sadece belirli bir organını (bacaklarını, göğüslerini vb.) değil, o kadınla seviştiğimi hayal ediyorum. Yani “toplama kadın” hayal etmiyorum – bacakları birinden, saçları başka birinden vb. Belki de hayallerimde arkadaşlarımın ezici çoğunluğu oluşturması bununla ilişkili olarak anlaşılabilir: Bir arkadaş olarak sohbetini, dünya görüşünü falan ilginç bulmadığım (ve dolayısıyla “arkadaş” saymayacağım) insanlar zaten hayal ettiklerim listesinde neredeyse hiç yer tutmuyorlar. Yani kadınların sadece organlarını hayal etmediğim gibi, sadece bedenlerine de odaklanmıyorum.??????????????????????????

Bunların hepsi gözlem. Yani “Bakın ne kadar etik davranıyorum, di mi?” demek için yazmıyorum, zaten etik deyince bilinçli bir tercihten falan bahsediyor olmalıyız sanırım. Oysa ben böyle böyle yapmakta olduğumu, bu yazıyı yazarken fark ediyorum.

Son olarak, tüm bu konularda yapayalnız olmadığımı hatırlatmak isterim. Evet “arkadaş”lar, sizinle seviştiğimizi hayal ediyoruz bazen. Evet, bunun arkadaşlığımıza herhangi bir zarar vermesi gerekmiyor. Çünkü hayır, bu hayallerimizi gayet normal buluyoruz ve hiç de durumdan rahatsızlık duymuyoruz.  Ayrıca hayır, bu durum, yarın öbür gün size asılacağımız anlamına gelmiyor. Yine de, size asılmamak (veya böyle bir izlenim vermemek) konusunda hassasiyet göstermemiz aslında bir bakıma arkadaşlığımızdaki samimiyeti de olumsuz etkiliyor olabilir.

 exactly not what i meant

* Bu sayımlarda kriterimin tam olarak ne olduğunu ben de bilmiyorum, ama yirmi sayısını bulurken kullandığım yöntemle üç basamağa ulaştığım yöntemin aynı olduğuna inanabilirsiniz.

Mastürbasyon “gerçek” cinselliğin yedeği midir?

Önceki bir yazımda

Fark ettim ki mastürbasyonu neredeyse her zaman “boşalmak” amacıyla yapıyorum. Mastürbasyonun kendisinden keyif almak gibi bir kaygım olmuyor, önceliğim boşalmak oluyor.

demiştim. Şimdi buradan devam ederek, partnerli cinsel ilişkilerim ile mastürbasyon arasındaki ilişkiye bakmak istiyorum kısaca.

İlk gözüme çarpan fark, sevişmekteki “amacımın” boşalmak olmaması.  Daha doğrusu, en azından birçok başka amaçtan biri olması. Zaten tek amaç boşalmak olsa ne bunca kur yapmakla ne de sevişirken karşımdaki insanın hisleriyle uğraşmazdım; nihayetinde elim ne istediğimi bütün kadınlardan daha iyi anlıyor.

right hand

Bu açıdan bakınca mastürbasyon, partnerimin olmadığı durumda fizyolojik bir ihtiyacımı karşılamaktan başka bir işe yaramıyormuş gibi görünüyor. Yani, bir yanda, mastürbasyonun tek manası olan boşalmayı da sağlayan ve ama birçok başka şey de içeren sevişme var; diğer yanda sevişmenin yokluğunda boşalma işini gören mastürbasyon var. Hele ki mastürbasyonun benim için ne kadar meşakkatli bir iş olduğunu da göz önünde bulundurursak bu gayet akla yatkın bir açıklama gibi görünüyor.

Tam öyle değil ama olay.

MASTÜRBASYON (BAŞKA) NE İŞE YARAR?

Yukarıda alıntıladığım cümleyi tekrar okuyunca, iki önemli husus çarptı gözüme.

Birincisi, boşalmak “neredeyse her zaman” amaç oluyor, ama her zaman değil. Hayatınızda toplam kaç kez mastürbasyon yaptığınızı bir hesap ederseniz, bu “neredeyse her zaman”ın dışında kalan istisnaların da gayet çok sayıda olabileceğini fark edebilirsiniz. Bu bol miktarda bulunan istisnalarda, kendi cinselliğimle ilgili birçok enteresan şey keşfettim. Bunlardan bazıları,

  • penisimin hangi bölgelerine hangi şekilde dokunduğumda kendimi nasıl hissettiğim,
  • mastürbasyon sırasında vücudumun hangi bölgelerine dokunmanın beni tahrik ettiği ve
  • mastürbasyon esnasında penisime dokunmak yerine vücudumun neresine dokunmanın heyecanımı arttırdığı.

get to learn

Bu listeyi fizyolojik konuları genişleterek (hangi pozisyonda oturduğum veya uzandığım gibi) ve fizyolojik olmayan konuları dahil ederek (kimi ve nasıl hayat ettiğim gibi) uzatabilirim. Şimdilik, mastürbasyonun partnerim olup olmamasından ve/veya düzenli olarak sevişip sevişmememden “bağımsız” olabileceğini söylemekle yetineceğim. Mastürbasyon, benim kendi bedenimle iletişim kurmamı sağlayan araçlardan biri olarak da çok önemli bir yer tutuyor hayatımda.

Bu verdiğim üç örnekle ilgili bir not: Bu gözlemler bir kere keşfedilince sonra kayıt altına alınan sabit gerçekler falan değil. Hissetiklerim zaman içinde veya yeni deneyimlerle değişebiliyor. Dolayısıyla da bu deneme/inceleme eylemini arada bir tekrar etmenin faydası oluyor.

Alıntıda fark ettiğim ikincisi konuysa şu: Amaç boşalmak olsa bile, boşalmayı partnerim olmadığı için değil tam tersine partnerim olduğu için istiyor olabilirim. Bu, sıklıkla deneyimlediğim bir durum. Bazen, partnerimle sevişirken fazla heyecanlanacağımı fark ediyorum. Tabii bu fark etme, onunla buluşmamdan çok önce oluyor. Heyecanlanacağımı tahmin etmemin farklı sebepleri olabilir; onu çok arzulamam, uzun süredir görüşmemiş olmamız veya yeni bir pozisyon denemek istemem gibi. Her ne sebeple olursa olsun, buluşmaya İngilizce’de loaded gun denen bir şekilde gitmemeyi tercih edebiliyorum, sevişirken boşalmamı geciktirmekle falan uğraşmamak isteyebiliyorum.havin it

Dikkat ederseniz bu ikinci durumda amaç yine “boşalmak”, ama sebep partnerli cinselliğin yokluğu değil, partnerli cinselliğin varlığı. Yani bu durumda mastürbasyon sevişmenin yerine geçmiyor, sevişmeyi tamamlıyor ve geliştiriyor.

Bu iki husus, sevişmenin yedeği olarak görmediğim birçok mastürbasyon yaşadığımı gösteriyor.

Mastürbasyonun bizzat kendisinin sevişmenin bir parçası olabileceği gibi aslında gayet normal bir seçeneği birçoğumuza tuhaf geleceğini düşünerek şimdilik es geçiyorum. (Ben partnerimi mastürbasyon yaparken izlemeyi sadece tahrik edici değil, ayrıca onun bedenini tanımak için da iyi bir fırsat olarak görüyorum. Gerçi bunu şimdiye kadar sadece bir kez deneyimleme imkanım oldu.) Yine de, mastürbasyonun sevişmeye dahil olarak yapılabileceği gözlemi bile, mastürbasyonun sevişmeyi ikame ettiği tespitini kökten bir biçimde çürütüyor. Ayrıca, alıntıya dönersek, mastürbasyonun, o anda cinselliği yaşayan herkesin keyif almasına da yarayabileceğini gösteriyor.

Sonuçta, evet, çoğunlukla sadece fizyolojik bir ihtiyacımı karşılamak için mastürbasyon yapıyorum, ama birçok kez de bambaşka amaçlarım oluyor. Aslında azınlıkta olan ama az olmayan bu diğer durumlar benim için mastürbasyonun asli işlevini ifade ediyorlar.

Bu arada, tüm bu anlattıklarım sadece erkeklerin mastürbasyonuyla ilgili gibiydi, ama kadınların deneyimlerini de çok merak ettiğimi eklemeden geçmeyeyim.

Mastürbasyonlarım neden bu kadar kısa sürüyor?

Bir şey fark ettim: Mastürbasyon yaparken, daha doğrusu penisimi uyarırken geçen toplam süre, genellikle beş dakikayı geçmiyor. Çoğunlukla, bu beş dakika içerisinde boşalıyorum.

Tabii bunu durup dururken fark etmedim.

Başlıktaki sorunun altında yatan gizli soru, kadınlarla yaşadığım cinselliklerde* penetrasyon (veya oral seks) sırasında heyecanımı kontrol edip edemeyeceğimdi. Alışagelen durumun tersine genellikle penetrasyonu kadın talep ediyor, ben büyük ölçüde kaçınıyorum penetrasyondan. (Bundan ayrıca bir yazı çıkarmış bak.) Ben de, penetrasyonun süresini uzatıp uzatamayacağımı merak etmeye başladım.

1948’de yayınlanan Kinsey Raporu, erkeklerin dörtte üçünün, cinsel ilişkilerinin yarıdan fazlasında, penetrasyonun ilk iki dakikası içerisinde boşaldıklarını ileri sürüyor. (Dikkat edin, bu “erken boşalma” demek değil. Erken boşalma dediğimiz şey bir hastalık, ve Uluslararası Hastalık Sınıflandırması (ICD-10) erken boşalmayı cinsel ilişkinin başlamasından itibaren ilk 15 saniye içinde boşalma olarak tanımlıyor.) İsterseniz “çabuk boşalma” gibi bir şey diyebiliriz, zaten Kinsey de gözlemini bir sorun olarak değil daha ziyade “erkeksi dinçlik” işareti olarak yorumluyor. (“Erkeksi dinçlik” bir toplumsal sorun olabilir elbette. Demek ki, blogun sorunsalı açısından doğru yerdeyiz.)kinsey report

Partnerimle birbirimizin bedenini tanımaya yeterince zaman ayırdığımız takdirde genellikle çabuk boşalmıyorum. (Bu, örneğin soyunmanın zamana yayılmasını falan içeriyor.) Ama belki bana çabuk gelmeyen partnerim için çabuk olabilir mi?

Daha da önemlisi: Süreyi uzatmayı fiziken becerebilir miyim?

Mastürbasyon tam da bu işe yarayabilir: kendi bedenimi gözlemlemeye ve sınırlarımı tespit etmeye.

Bunu söylerken aklımda “Denedim, hep beş dakikada boşalıyorum” gibi fiziksel bir teşhis yok. Aksini denedim, evet, uzunca bir süre penisimi uyarmama rağmen boşalmayıp mastürbasyonu uzatabiliyorum.watchin it

Dolayısıyla asıl soru şu: Uzatabilecek olmama rağmen, neden mastürbasyonu kısa tutmayı tercih ediyorum?

Kısa sürmesinin iki sebebini keşfettim. Bunlardan ilki mastürbasyonu nasıl tanımladığımla ilgili, ikincisi ve daha önemlisi ise mastürbasyondan ne anladığımla ilgili.

Ne mastürbasyon sayılır, ne sayılmaz?

Tıpkı cinsellikte olduğu gibi, mastürbasyonda da bir ön-sevişme evresi olduğunu fark ettim. Nasıl cinsellikte penetrasyon, oral seks vb. hardcore eylemlerin dışında kalanları yapay ve manasız bir biçimde ayırıp onlara ön-sevişme diyorsak, bence mastürbasyonda da benzer bir ayrım yapıyoruz.

Mastürbasyonu 31 çekmekle, yani el çekmekle denk tutuyoruz. (Ebced hesabında “el” sözcüğü 31 sayısına denk gelir. Böylece “ayıp” olan eylem sözüm ona gizlenmiş oluyor.) Yani, penisini okşamıyorsan mastürbasyon yok.

Oysa cinsellik bundan çok önce başlıyor. Pornografik videolar izliyor olabiliriz. Bize çok çekici gelen bir kadınla/erkekle zaman geçiriyor olabiliriz. Hatta sadece yolda yürürken partnerimizi (veya arzuladığımız kişiyi) hayal etmeye başlamış olabiliriz. Tüm bu örneklerde cinsellik tek taraflı; yani karşımızdaki (gerçek ya da hayali) kişi bizimle bir cinsel deneyim yaşamıyor ama biz yaşıyoruz. Heyecanlanıyoruz. Sertleşiyoruz/ıslanıyoruz. Belki ellerimiz titriyor, belki cümlelerimiz dağınıklaşıyor. Sonra, bir noktada odamıza veya tuvalete gidip boşalabiliriz. Ya da hiç boşalmayabiliriz.

Sonuçta, ortada cinsel bir deneyim yok mu?

Bence var. Bence yaşadığımız bu şeyin bir karşılığı olmalı. Daha doğrusu, mastürbasyona tüm bunlar dahil olmalı. Dolayısıyla, nasıl cinsel ilişki “tak-çıkar”dan ibaret olmamalıysa, mastürbasyon da el çekmekten ibaret olmamalı.

Bu genişletilmiş mastürbasyon kavramı, “Neden bu kadar kısa sürüyor?” sorusuna “Aslında kısa sürmüyor, tanımın yanlış.” diye bir yanıt veriyor.

Güzel. Ama soruyu ıskaladık.timetable

“Mastürbasyon esnasında penisime dokunduğum süreyi neden bu kadar kısa tutuyorum?” sorusu hala yanıtlanmadı. Üstelik penetrasyon meselesi sebebiyle asıl önemli olan tam da buydu.

Neden mastürbasyon?

Bu da bizi mastürbasyonun anlamına getiriyor.

Fark ettim ki mastürbasyonu neredeyse her zaman “boşalmak” amacıyla yapıyorum. Mastürbasyonun kendisinden keyif almak gibi bir kaygım olmuyor, önceliğim boşalmak oluyor.

Çekici birini uzun süre izleyebilir ya da hayal edebilirim. Yukarıda da bahsettiğim gibi, bunu – her nedense – cinsellik olarak görmüyor(d)um. Sonrasında boşalmakla falan uğraşmadığım takdirde, olan biteni “güzellikle karşılaşma” olarak tarifleyip işin içinden çıkabilirim.** Penisimle haşır neşir olacaksam, bunu gerçekten de “Boşalayım bari” dediğim için yapıyorum. Yani, cinsel deneyimi sonlandırmak için; sürdürmek için değil.

Nitekim, mastürbasyon yaptığımda sadece bir kez boşalıyorum, boşaldıktan sonra kendime dokunmaya devam etmiyorum.

Bunun partnerli cinselliklerime yansıması tersten oluyor sanırım. Mastürbasyonda sırf boşalmak için penisimi okşuyorum, bedenim bunu böyle kodladığı için de penetrasyon demek boşalma zamanı demek oluyor. Dolayısıyla bu süreyi “uzatmak” diye bir dert oluşuyor.

Soruyu düzgün sorunca yanıt kendiliğinden ortaya çıktı.

Yenİ sorular, yenİ dertlerhavin it

Zor bir soruyla, kadınlarla yaşadığım cinselliklerde penetrasyonun süresini uzatıp uzatamayacağım sorusuyla başladım. Görece daha kolay olan bir soruyu, neden mastürbasyonu kısa tutmayı tercih ettiğim sorusunu yanıtlamış oldum.

Aslında, tüm bu soruları içeren daha ilginç bir soru ortaya çıktı. Cinsellik esnasında belirli bir sıra izliyoruz: dokunma, öpüşme, sarılma, okşama, oynaşma, elle uyarma, ağızla uyarma, penetrasyon(lar), boşalma. Acaba bu sıra ne kadar değiştirilebilir? Daha doğrusu, bu sıra neden böyledir? Örneğin, neden boşalma en sondadır? Ve neden penetrasyonu takiben boşalma vardır?

Bunun üzerine de düşünmek lazım.

* Şimdiye kadar bir erkekle cinsellik olarak tarifleyebileceğim bir deneyim yaşamadığım için “kadınlarla yaşadığım cinsellikler” yazıyorum, ama konunun cinsiyetle ilgisi yok. “Bir partnerle” yazmak eğreti geldi kulağıma, çünkü böyle bir genelliği ima etmem ukalalık olurmuş gibi geldi.

** Porno izlerken “güzellik”ten başka motivasyonlarım da olabilir ve bazen boşalmakla uğraşmamayı seçebilirim: Örneğin kamusal alan videoları ve amatör çekimler.