2011 Temmuz ayından bu yana 200’den fazla yazı yayınladık. Kolektifimize altı kişi aktif katkılarını koydu. İklim değişimi, ateizm, ekoloji, siyaset gibi pek çok konuda yazdık, çevirdik, hatta üşenmedik her üç ayda iklim değişimi konusunda binlerce haberi tarayıp güncel gelişmeleri içeren yazılar yazdık.
Bu çalışmalar her şeyden önce politik aktivistler olarak bizlere faydalı oldu. Bu süreçte daima özgün, güvenilir ve siyasal olarak tutarlı yayın yapmayı başardık. Bir konunun başka bir yerde zaten işlenmiş olduğuna kanaat getirirsek, bu konuda yayın yapmak yerine doğrudan o kaynağı yaygınlaştırmayı seçtik. Bilimsel şüpheciliği elden bırakmamaya özen gösterdik. Asla kaynak belirtmeden yayın yapmadık. Çevirilerimizde mutlaka asıl kaynağın okunmasını sağlamaya çalıştık. Ta 2011’de hazırladığımız duruş metnine sadık kaldık. Yayınlarımızı toplumsal hareketlerin elini güçlendirecek şekilde seçmeyi başardık.
Riseup ve Network23‘e göç ederek aktivist internet haberciliği konusunda öncü bir tutum gösterdik. İşleyişimizde katılımcı özyönetim ilkesinden asla taviz vermedik. (Öyle ki, Gezi ayaklanması sürecinde Park Forumları kurulduğunda katılımcılık ve oydaşma yazılarımız hazırdı bile.) Ancak, Out for Beyond kolektifini organik ve inorganik olarak güçlendirmeyi başaramadık. Kolektife dâhil olanlara kapasiteleri ve ilgileri dâhilinde kendilerini gerçekleştirme imkânları sağlayamadık, belki de öfkeye ve öz-motivasyona fazla güvendik, bunun sonucunda ekibimiz çok küçüldü. Şapkamızı/beremizi/gaz maskemizi önümüze koyup, düşündük. Şimdiye kadar iyi bir iş çıkardığımızı düşünüyoruz. Ancak yapamadık, kendi yoğun gündemlerimiz içinde Out for Beyond’u artık hakkıyla devam ettiremiyoruz. O yüzden yayını bırakma ve yazıları arşivde bırakmaya kadar verdik.
Ama hala “özgürlüğü araba reklamlarından öğrenmeyi reddediyoruz. Eşitliği dini otoritelerden öğrenmeyi reddediyoruz. Birlik ve beraberliği milliyetçi gazetelerden öğrenmeyi reddediyoruz. Bu devasa hapishanenin ötesinde, çok güzel bir dünya olduğunu biliyoruz. Bize yaşam diye kakalanan bu zaman israfının ötesinde, kendimizi gerçekleştirmek için büyük bir potansiyele sahip olduğumuzu biliyoruz.”
Kavgayı bırakmayan herkesi selamlıyoruz!
Eylül 2015
Ege & Emel