Dünya Kupası 2014 Brezilya’da renkli ışıklar, gösteriler, plastik ve gerçek mermiler, yaylar ve oklar ve de biber gazı eşliğinde başladı. Dünya stadyumlarda ve televizyon karşısında renkli maçları, gösterileri seyrederken kapitalist futbolun hayatlarını ezip geçtiği Brezilyalılar sokaklarda eylemde.
Aslında Brezilyalıların eylemi sadece dünya kupası için değil. Ülkede hali hazırda öğretmenler, otobüs şoförleri, müze çalışanları ve yer bilimciler bir süredir grevdeydi. Protestolar ise daha önceden hatırlanabileceği gibi bir yıl önce dünya kupasına hazırlık mahiyetindeki Konfederasyonlar Kupası turnuvası sırasında başladı. Bir günde bir milyondan fazla insan sokaklardaydı. Brezilyalılar elbette futbolu sevmedikleri için sokaklarda 
değiller, hatta kendileri de futbolu çok sevdiklerini açıkça belirtiyorlar ama eğitim, konut, sağlık, toplu taşıma, toprak reformu ve diğer sosyal hizmetler için harcanabilecek olan milyonların FIFA’yı memnun etmek, zenginleri zengin etmek ve dünyaya gösteriş yapmak dışında bir amaca hizmet etmeyen bir futbol etkinliğine harcanmasına göz yummuyorlar. Çünkü dünya kupası için harcanan miktar 11 milyar doları aştı.
Dünya kupasının tamamı Brezilyalılar için büyük bir adaletsizlik oluşturuyor. Bu nedenle Brezilyalılar hem “FIFA’ya, büyük şirketlere, girişimcilere, bankalara ve tarım endüstrisine ayrılmış kamusal kaynakları” hem ülke başkanı “Dilma hükümetinin politikalarını, eyalet ve belediye yönetimlerini” hem de protesto hakkında karşı yoğun polis şiddetini protesto ediyorlar. Protestolar maçların oynandığı Rio de Janeiro, São Paulo, Belo Horizonte ve diğer şehirlerde devam ediyor. Evsiz İşçiler Hareketi başkanı Guilherme Boulos “Stadyumu yıkmak veya stadyuma zarar vermek istemiyoruz. Bizim istediğimiz çalışanlara daha fazla konut hakkı tanınması ve Dünya Kupası’nın fakir halk üzerinde yarattığı etkilerin görülmesi.”
Devlet başkanı Dilma Roussef protestocular için “şampiyona sırasında halkımızın protesto yapma hakkını kullanmasını sağlayacağız” açıklaması yaptı ancak açıklamaların sonuçları Tayyip’in açıklamalarından pek ileri gitmedi. Sokaklara çıkan protestoculara polis saldırmaya devam ediyor. Sokaklarda polis bizim de Gezi döneminden hafızalarımıza kazınan sahneleri tekrarlıyor. Protestoculara biber gazı, plastik mermi ile müdahale ediliyor. Associated Press geçtiğimiz Pazar günü Rio de Janeiro Maracana stadyumu yakınında göstericilere gerçek mermilerle de müdahale edildiğini gösteren bir video yayınladı. Resmi kaynaklar Salı günü itibariyle 45 kişinin gözaltına alındığı açıklamasını yaptı.
Müdahalelere rağmense halk mücadelesinde ısrarcı ve geri durmuyor. Protestoların ilk günlerinde Brezilyalı yerlilerin de ok ve yayları ile sokaklarda polise karşı mücadele ettiğini gördük. Çünkü aslında dünya kupasının fonlanması ile başlayan sorunlar zinciri dünya kupasından sonra da devam edecek. Dünya kupasından elde edilecek gelir yine
büyük sosyal ve ekolojik yıkıma neden olabilecek projelere aktarılacak. Bunlardan biri de daha önce çokça üzerinde durulan dünyanın en büyük barajlarından biri olacak Belo Monte barajı.
Yani mesele dünya kupası, futbol değil yine… Bunları ve başka pek çoğunu bir eğlence aracı olmaktan çıkarıp endüstrileştiren ve daha fazla kazanma, zengin olma aracına dönüştüren kapitalizm ya da Neden isyan? Türkiye baskısı’nda dediğimiz üzere “bugünlerde daha moda tabiriyle neo-liberalizm”. Dolayısıyla sorun aslında sadece Brezilya’nın değil burada bizim de sorunumuz, yani Gezi’nin arkasındaki iç-dış mihraklarla Brezilya dünya kupası protestolarının arkasındaki iç-dış mihraklar aynı. O yüzden mutluluğumuza kastedenlere her yerden direnişle ses vermek gerekiyor.
Not: Brezilya Dünya Kupası 2014 güncellemelerimiz ve çevirilerimiz devam edecek.