Yoğun iki gün uzatma sonunda iklim görüşmelerinin son turu Lima, Peru’da sonuca bağlandı.
Görüşmeler, “İklim Eylemi için Lima Çağrısı” (Lima Call for Climate Action) adında, gelecek yıl Paris’te karar verilecek yeni iklim anlaşması için müzakerelerin çerçevesini oluşturan yeni bir metin ortaya çıkardı. Ancak genel olarak baktığımızda görüşmeler bir hayal kırıklığından ibaretti. Politikacılar Halkların İklim Yürüyüşü gibi etkinliklere rağmen iklim hareketinin yarattığı ivmeyi kullanmayı başaramadı ve pek çok büyük tartışmayı yolun dışına ittiler. Eğer Paris’te başarılı bir çıktı elde etmek istiyorsak – emisyon azaltımı ve iklim krizi ile mücadelede uluslararası çözümler inşa edecek bir sıçrama taşı olabilecek bir anlaşma- o zaman müzakereciler ve hareketimiz her şeyi bir adım yukarı taşımalı.
Aşağıda neler olup bittiğini anlamanıza yardım edecek noktaları bulabilirsiniz:
1. Yeni anlaşma iklim krizinin aciliyetini yansıtmıyor.
Filipinli aktivist (ve 350.org yönetim kurulu üyesi) Lidy Nacpil müzakerelerin “temel kusurlarından” birinin “küresel ısınmayı sınırlandıracak bilimsel bir temele dayalı kesin bir küresel amacın yokluğu” olduğunu söyledi. Son IPCC raporunda bilim insanları, eğer sıcaklık artışını 2 derecede sabitlemek ve küresel felaketi önlemek istiyorsak fosil yakıtlardan kurtulmamız ve acil önlemler almamız gerektiğini açıkça belirttiler.
Fakat açıkçası bu anlaşma bizi o noktaya ulaştırmayacak.
“Bu çıktı [Ç.n: Lima Çağrısı] ile 3-4 derecelik artış yolundayız”
–Tasneem Essop, WWF uluslararası iklim stratejisti.
Ayrıca bu Çağrı dünya topluluklarının karşı karşıya olduğu aciliyete de işaret etmiyor.
Görüşmelerde Tuvalu Başbakanı Enele Sopoaga, “İnsanlık tarihinde hiçbir ulusal lider şu soru ile yüz yüze gelmedi: ‘Hayatta mı kalacağız yoksa denizin altında yok olup gidecek miyiz?’” dedi.
Christian Aid’den [Ç.n: Bir insani yardım kuruluşu] Mohamed Adow şu röportajında her şeyi açıkça anlatıyor (İngilizce):
Mohamed Adow from Christian Aid reacts to the COP20 outcome
2. Çağrıda bazı iyi noktalar var – ama uygulamayı garanti altına alacak önlemler yok
Lima’da oluşturulan metinde yer alan senaryolardan biri, 100’den fazla ülke tarafından desteklenen, yüzyılın ortasında karbon emisyonlarını aşamalı olarak durdurma hedefi. Lima’da ortaya konan bu gerçek oldukça büyük. Bu senaryoyu başarmanın tek yolu fosil yakıtlardan vazgeçmek, yani bu senaryo UNFCCC sürecini doğrudan fosil yakıt endüstrisinin karşısına düşürüyor.
Lima Uzlaşması diğer müzakerelerden farklıydı, çünkü ilk kez bütün ülkeler karbon emisyonlarının durdurulması konusunda anlaşmaya vardılar. Her ülke gelecek aylarda bunu nasıl yapacağını rapor edecek. Ancak metinde, ciddi sonuçları olacak (ya da hiç sonuç çıkmamasına neden olacak) bir anahtar kelime değişimi var. Uluslararası karbon emisyonları azaltım planlarının yönetimi konusunda metinde bulunan “shall” [İngilizce’de zorunluluk bildiren bir yardımcı fiil] “may” [İngilizce’de istek, niyet bildiren bir yardımcı fiil] ile değiştirildi. Ülkeler yaptıkları planları raporlamadan sorumlu tutulmayacaklar – bu, her ülke “kritik Paris toplantısı öncesinde kendi ev ödevini kendi notlandıracak” gibi bir anlama geliyor.
Hükümetlerin mantıklı önlemler almasını garantileme konusu bu yıl pek çok küresel baskı gerektirecek.
Ya da Marshall Adaları Dışişleri Bakanı’nın (iklim değişimi nedeniyle en fazla risk altında olan yerlerden) dediği gibi:
3. En az gelişmiş ve kırılgan ülkeler kapı dışı bırakıldı
Anlaşma ayrıca iklim değişiminden en çok etkilenen ülkeleri desteklemek için zengin ülkelerin kaçırdığı büyük bir fırsat. Şimdi küresel emisyonlar üzerinde en az etkisi olan ülkeler değişimi yaratmak için en fazla çabayı harcayacak olanlar olacak – ve yeterli desteği alamayacaklar. Kısacası bu iklim adaleti için iyi bir yergi olabilir.
ABD ActionAid’den Brandon Wu sorunları şöyle ortaya koyuyor:
“Lima’dan üç öncelikli şey istedik: gelişmiş ülkelerin iklim finansmanı için sözü verilen yıllık 100 milyar doları 2020 yılında nasıl artıracağına dair açık göstergeler, 2015 yılında kararlaştırılacak yeni iklim rejiminin ana ayağının “kayıp ve hasar” konusu olacağına dair garanti, ve yakın gelecekte (2020 öncesi) emisyon azaltımları noktasında somut taahhütler. Lima bunların hiç birine cevap vermedi.”
4. Yatırım çekme şimdiye kadar olmadığı kadar önemli
Görüşmelerde en çok konuşulan konu fosil yakıtlardan eninde sonunda kurtulmanın gerekliliğiydi. Leonardo DiCaprio’dan küresel bir Katolik piskopos grubuna kadar herkes küresel enerji değişimi ihtiyacından bahsediyordu. Ancak fosil yakıt şirketleriyatırım çekme (divestment) hareketini “bazı gergin eylemler” deyip geçiştirmek istese de görüşmelerdeki “kimi gergin hareketleri, açık ettiklerinden daha endişeli” olduklarını gösteriyor.
Yüzyılın ortasına kadar 100 kadar ülkenin karbon salımlarının kademeli olarak durdurulması hedefini desteklediğini gördüğümüze memnun olduk. Hedefin taslak metin içinde yer alması fosil yakıttan yatırım çekme hareketi için bir kazanım ve ayrıca büyüyen kampanyaya da bir ivme kazandıracak. Ancak şimdi harekete geçilmeli, on yıllar süren bir gecikme ile değil. Bu da şirketlerin neden hemen şimdi bundan vazgeçirmek gerektiğinin nedenidir.
Finansal, etik, politik olarak dünya böyle-gelmiş-böyle-gider mantığıyla devam edilemeyeceği gerçeğine uyanıyor.
350’den Jamie Henn’in Democracy Now’dan Amy Goodman ile fosil yakıtların tecrit edilmesi ve iklim görüşmeleri hakkında yaptığı görüşmenin videosunu izleyin (İngilizce):
As Fossil Fuel Divestment Movement Grows, U.N. Negotiators Consider a “Zero Emissions” Future
5. Gerçek çözümler için küresel ivme her zamankinden daha güçlü ve artmaya devam edecek.
Geçtiğimiz iki haftada insanlığın büyük anlarına tanık olduk, gerçek iklim çözümleri için küresel hareket her zamankinden daha güçlü. Geçtiğimiz yıl boyunca yüz binlerce insan iklim için harekete geçilmesi talebiyle sokaklara akın etti, önümüzdeki yıl bu insanlara milyonlar eklenecek. Politikacılar ya bu dalgadan yararlanacak ya da bu dalgayla yok olacak. Harekete geçilmesi için önderlik etmek hepimizin elinde.
Filipinli iklim aktivisti Yeb Sano bunu oldukça güzel ifade etmiş:
10 Aralık’ta Eylül’de başlayan Halkların İklim Yürüyüşü’nden gelen güzel ve büyük enerjiyi on binlerce insan Lima sokaklarına taşıdı ve gücüne güç kattı. Aktivistler, sanatçılar, yerli topluluklar oradaydı – iklim adaleti ve gerçek çözümler için taleplerini haykırdılar. Latin Amerika’daki iklim hareketi oldukça hararetli ve küresel iklim hareketinin onlardan öğrenebileceği çok şey var.
İklim krizinde ön saflarda mücadele eden yerli topluluklar Lima’daki yürüyüşe önderlik etti. Fotoğraf: Hoda Baraka
Buradan yürüyüşün havadan görüntülerine erişebilirsiniz- yürüyüş çok büyüktü!
World march in defense of mother Earth – drone fly december 2014
Sonuç olarak, küresel iklim anlaşması iklim değişimi ile mücadele etmek için sadece bir araç. Gerçek değişim tabandan devam edecek. BM İklim Görüşmeleri iklim krizini tartışmak için dünya ülkelerinin bir araya geleceği bir yer olmaya devam edecek ve insanlar Paris’in Kopenhag gibi olmaması için büyük çabalar sarf ediyor.
Bu yazı 350.org web sitesinde yayınlanan 5 Things You Need to Know From the UN Climate Agreement makalesinin çevirisidir. Yazının aslına ulaşmak için: http://350.org/5-things-you-need-to-know-from-the-un-climate-agreement/