Bu yazı, Upside Down World sitesinde 24 Ekim 2012 tarihinde Dawn Paley imzasıyla yayınlanan “Guatemala: Peaceful Resistance in the Face of Violence” makalesinden kısaltılarak serbestçe çevrilmiştir. Dawn Paley’in diğer yazılarına yazarın kişisel internet sitesinden ulaşabilirsiniz.
San José del Golfo’daki madenciliğe karşı eylemleri nedeniyle Guatemala’da neredeyse öldürülen Telma Yolanda Oquelí Veliz, kendisine yönelik Haziran ayındaki saldırıdan beri ilk kez herkesin önünde konuştu.
Oquelí “Tüm dünyaya, Guatemala’da barışçıl direnişin var olduğunu ve mümkün olduğu sürece burada kalacağımızı söylemek istiyorum.” şeklinde konuşurken, Guatemala City’den 30 km uzaklıkta yapılması planlanan altın madeninin girişini bloke eden kalıcı kampta bir plastik sandalyede oturuyordu. “Biz hep bu mücadelede kan dökülmemesini umduk ve şahsen benim kanım döküldü, ama bence bu çok önemli bir sınavdı ve ben bugün yine eyleme geri döndüm. Biliyorum ki beni susturamayacaklar. Tanrı bana yaşam verdiği sürece devam edeceğim.”
Oquelí konuşurken, blokajda aktif olan birçok insan onu dinlemek için yol kenarında toplandı. Birileri yakacak odun hazırlarken çocuklar kampın diğer köşesinde oyun oynuyorlardı. Bazı kadınlar sıcak içecekler ve yiyecekler hazırladılar. Kamp bu yılın Mart ayından beri işgal altında.
“Açıklama yapmak veya röportaj vermek istemedik, çünkü açıkçası kendimden bahsetmek istemiyordum. Odak noktasının direnişte, buradaki halkta olmasını istiyorum.” diyor Oquelí.
Madenciliğe karşıblokajla dayanışan pankartlar yolun kenarını süslüyor, bölgeye yıkık dökük bir kapıdan giriliyor.Toprak yoldan araba geçişi seyrek, zira bu yol ana yoldan oldukça uzakta ve sadece köyler arası ulaşım sağlıyor. Geçenlerin çoğu korna çalıp el sallıyorlar; bazıları da yol kenarındakilere selam vermek üzere duruyorlar.
En az 10 yetişkinden oluşan 6 ekip, haftalık olarak 24-saatlik vardiyalar halinde geliyor veher hafta bir ekip Pazar gününü kampta geçiriyor. Kimse kampta sürekli kalmıyor: her gece, geceyi orada geçirecek olanlar ateş yakıyorlar ve dinleniyorlar, ardından sabah tüm grupla kahvaltı etmek üzere uyanıyorlar.
Kuruluşundan beri blokajda aktif olan Miguel Antonio Muraller süreci şöyle açıklıyor: “Ekip liderleri toplanıyor. Sonra kendi gruplarına vardiyalarını, haftasonu planlarını, toplantı olup olmadığını ve yeni bilgileri aktarıyorlar. Bu iletişim yoluyla hepimizin olan bitenin farkında olmasını sağlıyoruz.”
8 Mayıs’ta polisin bir tahliye girişimi geri püskürtüldü. Sabahın erken saatlerinde blokajdakiler bir polis konvoyunun ve madencilik araçlarının yolda olduğunu öğrendiler. San José ve komşu yöre sakinlerinden yüzlerce kişi seferber oldu ve polis kitleyle karşı karşıya gelmeden geri çekildi.
Oquelí’nin 13 Haziran’da vurulmasından beri kampa sükunet hakim. Oquelí kamptan ayrılırken yolu bir araba ve bir motorsiklet tarafından kesildi ve suikastçı ona üç kurşun sıktı. Kurşunlardan biri karnına isabet etti ve hala orada duruyor, omuriliğe çok yakın olduğu için çıkarılması uygun bulunmadı. Oquelí vurulmasından dolayı sürekli acı çekiyor. Kendisinin San José del Golfo belediyesiyle ve madencilik şirketiyle ilişkilli olduğuna inandığı saldırganların kimliği saptanamadı.
Yapılması planlanan maden, saldırı yapıldığında Radius Gold’a aitti. Radius hisselerini Ağustos 2012’de Kappes, Cassiday & Associates’e sattı. KCA, özel bir metalurji hizmetleri şirketi. Maden karşıtlarına yönelik şiddetin hiç de yabancısı olmayan, saldırı zamanında Radius Gold’un yönetim kurulu başkanlığını yapmakta olan Simon Ridgway, Mart ayında Oaxaca’da Bernardo Vásquez öldürüldüğünde Fortuna Silver’ın önde gelen ismiydi.
Yerel halk, madenin inşa edilmesiyle küçük-ölçekli tarım için kullanılan arazileri etkileyeceğini söylüyor.
“Biz altın için değil, yaşam için, suyumuz için, mısır ve fasulye ekmeye devam etmek için savaşıyoruz.” diyor Irma Esperanza, blokajdaki vardiyası sırasında mutfakta öğlen yemeğini hazırlarken. Arkasında küçük bir ateş üzerinde üç devasa tencereden buharlar yükseliyor. “Buradaki maden yaşam alanımızın içinde, bu yüzden birçoğumuz etkileneceğiz.” diyor.
Esperanza, topluluktan kimilerinin maden projesini desteklediğini, ancak blokajı sürdürenlerin, çocukları için en iyi olanı akıllarından çıkarmadıklarını açıklıyor.
“83 yaşındayım ama bak mücadele ediyorum. Çocuklar için, doğduğumuz toprağımız için.” diyor Miguel Díaz Morales ve sıklıkla gecelerini blokajda geçirdiğini, aksi takdirde gözüne uyku girmeyeceğini ekliyor. O konuşurken en büyük oğlu yanında ciddiyetle söylediklerini başıyla onaylıyor. Díaz “Toprağımızı savunuyoruz çünkü bu bizim hakkımız” diyor, “Bizler özgürüz ve toprağımızı savunma hakkımız var.”
Oquelí, tehditleri ve ağrısını düşünmeksizin, tüm gücünü yol kenarında bekçilik yapan erkek, kadın ve çocuklardan aldığını açıkça söylüyor.
“Yaşlılar buradalar; anne babalarıyla birlikte vardiyaya gelen çocuklar var.” diyor, “Bu bizi sorumlu davranmaya, çocuklara iyi birer örnek olmaya ve yaşlılarımızın mücadelesini desteklemeye teşvik ediyor.”
Kampın ruh hali moral yükseltici, ama yine de 4 Ekim’de Guatemala dağlıklarında Totonicapán’da ordunun katlettiği altı yerli eylemciden bahsederken Oquelí’nin sesinde bir huzursuzluk aşikar.
“[Totonicapán’da] yaşananlardan endişeliyiz, kendimizi onların yerine koyuyoruz.” diyor, “Tıpkı onlar gibiyiz, direnişteyiz ve baskının ne zaman geleceğini asla bilmiyoruz.”
Ege M. Diren