Sera gazı seviyeleri 1984’ten beri görülmemiş bir hızda artıyor. – Matt McGrath

Yeni bulgular, atmosferdeki karbondioksit miktarında görülen bir artışla 2013 yılında sera gazlarının rekor seviyelere ulaştığını gösteriyor.

[Burada ilk yarısının çevirisini yayınladığımız yazı BBC’de Matt McGrath tarafından 9 Eylül 2014’te yayınlandı. İngilizce orijinaline şuradan ulaşabilirsiniz: Greenhouse gas levels rising at fastest rate since 1984 ]

sunset at 11pm in antarctica

Atmosferdeki CO2 yoğunluğu 2013’te hızla arttı.

Atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu 2012-2013 yılları arasında 1984’ten beri görülmemiş bir hızda arttı.

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO – World Meteorological Organization), bunun, küresel bir iklim anlaşmasına olan ihtiyacın altını çizdiğini belirtti.

Ama Birleşik Krallık enerji sekreteri Ed Davey, önceden de öngörüldüğü üzere böyle bir anlaşmanın emisyon kesintileri hakkında yasal bağlayıcılığı olmayacağını söyledi.

WMO’nun Sera Gazı Bülteni, santral bacalarındaki emisyonu ölçmek yerine, hava, toprak ve okyanuslar arasında gerçekleşen karmaşık etkileşimin ardından ne kadar sera gazının atmosferde kaldığını ölçüyor.

Emisyonların yaklaşık yarısı denizler, ağaçlar ve canlılar tarafından tutuluyor.

Bültene göre, küresel ortalama atmosferik karbondioksit miktarı 2013 yılında 396 ppm’ye (parts per million – milyonda parçacık adedi) ulaştı. Bu, önceki seneye kıyasla 3 ppm’lik bir artış demek.

“Sera Gazı Bülteni, atmosferde karbondioksit konsantrasyonunun geçtiğimiz sene, düşmek bir yana, son 30 yıldır görülmemiş bir hızda arttığını ortaya koyuyor.” şeklinde konuştu WMO genel sekreteri Michel Jarraud.

“CO2 ve diğer sera gazı salımlarını keserek bu trendi tersine çevirmeliyiz.” Ve ekledi:

“Zamanımız daralıyor.”

Atmosferik CO2 miktarı sanayi devrimi öncesindeki seviyesinin %142’sine ulaştı. (1750 yılına kıyasla)

Öte yandan küresel ortalama sıcaklıklar CO2 artışıyla aynı düzende yükselmedi ve bu da küresel ısınmanın durduğu konusunda iddialara yol açtı.

“İklim sistemi çizgisel değil, dümdüz gerçekleşmiyor. İlla ki atmosferin sıcaklığında kendini göstermesine gerek yok, ama okyanusların sıcaklık durumunu incelerseniz, ısının okyanuslara gitmekte olduğunu görebilirsiniz,” dedi WMO atmosferik araştırma bölümü başkanı Oksana Tarasova.

‘Daha da endişe verici’

Bülten’de ayrıca 2013’te karbondioksit miktarındaki artışın, artan emisyonların yanında, Dünya biyosferinin karbon tutma kapasitesindeki bir düşüşten de kaynaklandığı öne sürüldü.

WMO’daki bilim insanları bu gelişme karşısında şaşkına döndüler. Biyosferin karbon emme kapasitesinde böyle bir düşüş en son 1998’de, hem El Nino hem de dünya genelinde ciddi biyokütle yanmasıyla yaşanmıştı.

“2013’te biyosfer üzerinde böyle bariz etkiler yok. Bu yüzden durum daha da endişe verici” dedi Oksana Tarasova.

“Bu durumun geçici mi kalıcı mı olduğunu anlayamıyoruz o yüzden biraz endişeliyiz.”

“Biyosferin sınırında olabiliriz, ama şu anda bunu söylemek mümkün değil.”

WMO verileri, 1990-2013 arasında iklimdeki ısınma etkisinin %34 arttığına işaret ediyor, zira karbondioksit, metan ve azot oksit gibi gazlar çok uzun süre atmosferde kalıyorlar.

mauna loa

Havai’de WMO’nun kullandığı Mauna Loa atmosferik istasyonu

Bülten’de ilk defa olarak karbondioksit sebebiyle denizlerin asitlenmesiyle ilgili veriler var.

WMO’ya göre okyanus her gün kişi başına 4kg CO2 tutuyor. Mevcut asitlenme hızının 300 milyon yıldır eşi benzeri görülmemiş olduğunu düşünüyorlar.

Michel Jarraud, atmosfer ve okyanuslardan gelen kanıtların, sorunla ilgili acil ve yoğun politik eylem ihtiyacının altını çizdiğini vurguladı.

“Gezegene bir şans vermek, çocuklarımıza ve torunlarımıza bir gelecek bırakmak üzere sıcaklık artışını 2°C hizasında tutmak için bilgiye de araçlara da sahibiz.”

“Bilmediğimiz bahanesine sığınmak eyleme geçmemek için yeterli olamaz.”

1 ping

  1. […] raporda karbondioksit miktarının 1984'ten beri görülmemiş bir hızda arttığı belirtiliyor.* – […]

Leave a Reply

Your email address will not be published.