Amacım bilimsel araştırmalarda gerçeğe uymayan yanıltmalara yönelik sorunların ve bu konularda uyulması gereken etik kurallarının saptanmasından ziyade, Internet sansürünün genel anlamıyla bilim etiğini nasıl ve hangi yönde etkilediğini tartışmaktır.
İlk önce kavramları kısaca açıklayarak ilerleyeceğim. Araştırma, araştırmacıların doğru bilgiye ulaşmak için yaptığı eylemlerden oluşan bir süreci ifade eder. Bunu hepimiz hayatımızın birçok alanında gerçekleştirmekteyiz. Ayrıca, Internet günümüzde araştırma eylememizin en büyük halkasıdır. Bununla birlikte, araştırmacılar alanlarında “özgürce“, planlı ve sistemli olarak veri toplar, analiz yapar, yorumlar, değerlendirilmesi ve geliştirilmesi için başkalarının da incelemesine ve kullanmasına izin verir. Buna, araştırmacılıkta bilim etiği denir.
Araştırmacılıkta bilim etiğine en uygun örneklerden biri GNU/Linux’tur. GNU/Linux’u herkes ücretsiz olarak indirebilir ve kullanabilir. Fakat, GNU/Linux ile Windows arasındaki en önemli fark, ticari yazılım modelinden ziyade GNU/Linux’un “açıklığıdır“. Bilim etiğinde de söylediğim gibi nasıl ki veriler incelenmesi, kullanılması ve geliştirilmesi için başkalarının da kullanmasına ve geliştirmesine sunuluyorsa, aynı şekilde GNU/Linux da sunulmaktadır. Ayrıca, açık kayak modelin bilim adamları tarafından seçilmesinin nedeni sadece etik değil, bilimsel bilgiye ulaşmanın en başarılı yolu olmasıdır (Himanen, 2005: 77-162).
17 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonu ile başlayan yeni süreçten sonra bilgiye açık erişim için Internet en yoğun kullanılan, bilginin incelenmesi, kullanılması, değerlendirilmesi ve yeniden paylaşılması için en etkin ortamdı. Bunu sadece yolsuzluk operasyonu ile sınırlandırmıyorum. Fakat, AKP Şanlıurfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu, “5651SayılıKanun’nda değişiklik teklifimiz toplumsal ihtiyaçlar&özgürlükler dengesi hassasiyetleGÖZETİLEREKhazırlandı” tweet’i ile 5651 S. Internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun değişikliği talebinde bulmaktadır. Değişiklik son olarak torba kanun tasarısı içine de taşındı. Bu tasarının zamanlaması ise Internet’in açık bilgi akışındaki rolü açısından çok önemlidir.
Tasarının içeriği, Internet sansürünün kapsamını daha da çok artırmaya, daha keskin ve sert kurallarla Internet’teki ifade özgürlüğünü kısıtlamaya yöneliktir. Şunu iyi anlamak lazım; Internet özgürlüğü ifade özgürlüğünün koruyucusudur. Çünkü, araştırmacılık bulguların ifade edilmesini ve özgürce paylaşılmasını da gerektirir. Eğer siz, kendinizi özgürce ifade edemiyorsanız araştırma özgürlüğüne de sahip olamazsınız. Bu, doğrudan açık bilgi akışını etkiler. Açık bilgi akışında bahsettiğim verilerin analizi, değerlendirilmesi, başkalarına sunulması, geliştirilmesi ve yeniden sunulması döngüsü etkilenecek, döngü içerisindeki aşamaların bir kısmı ya da tamamı sansürden dolayı etkilenmiş/engellenmiş olacaktır.
Internet özgürlüğü, ifade özgürlüğü, açık bilgi akışı, bilim etiği gibi haklar ve süreçler girifttir. Sizin bunlardan herhangi birine uygulayacağınız sansür diğerlerini de doğrudan ve olumsuz yönde etkilemektedir. Günümüzde en etkin araştırma yöntemi Internet’te kaynak taramasıdır. Ayrıca, içeriklere rahat ve sansürsüz erişimden, test ve bulguların Internet’te paylaşılmasından ve tartışılmasından geçer. Açık bilgi akışının, şeffaf, sansürsüz ve herkesin erişimine izin vermediği durumlarda bilimin ve toplumun ilerlemesi söz konusu dahi olamaz.
Sonuç olarak ısrarla vurguladığım şey; Internet muktedirin keyfiyetine, kendi çıkarlarına ve kendisini kormaya yönelik bir süzgeçten geçirilemez. Internet özgürlüğü ve erişimi bir insan hakkıdır. Bu hak, birçok hakla girift haldedir ve birçok hakkın koruyucusudur. 21. yüzyılın toplumsal sorunları daha çok artmış ve daha karmaşık bir hal almıştır. Her alanda yaşanan yozlaşmalara çözüm olarak etik kavramı ortaya çıkmıştır. Bilim etiğinin kendi iç sorunları dışında bir de Internet özgürlüğüne vurulacak darbe ile uğraşmak zorunda kalması, bilimsel gelişimi yavaşlatır ve hatta durdurabilir. Bu, her toplum için kabul edilemez bir durumdur.
* Himanen, Pekka. (2005). Hacker etiği. İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
* Higgs Bozonu’nun Keşfinde GNU/Linux ve Özgür Yazılımlar Kritik Bir Rol Oynadı (Murat’a teşekkürler!)