Tag Archives: right to be forgotten

Veriyi Unutmak Ve Unutulma Hakkı

Türkiye’de ciddi sıkıntılar doğuran, verilerin elden ele dolaştığı, veritabanlarının yüksek fiyatlara satılıp size ait kişisel verilerin ve gizlilik hakkınızın hiçe sayıldığı bir ortam mevcut. Durup dururken gelen bir telefonla “Merhabalar … bey, ben …, sizlere bir ürünümüzü tanıtmak istiyorum…” şeklinde yapılan tacizkar pazarlamaların bitmek tükenmek bilmediği şu zamanda, verinin unutulması ve unutulma hakkı üzerine bolca eleştiriye açık fikirlerimi belirtmek istedim.

Kafanızda önce bir örnek canlandıralım. Sarhoşsunuz, canınız sıkkın veya çok mutlusunuz, bilgisayarın başında sosyal medya profillerinizin birinde (Facebook, G+ vs.) kendinize ait bir fotoğraf ya da bir yazı vs. paylaştınız. Bu fotoğraf (veya yazı) sizinle ilgili ileride başınıza iş açabilecek, her zaman karşınıza çıkabilecek bir şey taşıyor. Örneğin yarı (veya tamemen) çıplaksınız, (birine veya birilerine) nefret (veya aşk) dolu (küfür şart değil) bir yazı yazdınız. Sabah uyandığınızda bir de baktınız ki gönderdiğiniz fotoğraf 10 arkadaşınızın da duvarında, bir sürü yorum almış, üstüne arkadaşlarınızın duvarından başka yerlere aktarılmış, Internet Wayback Machine tarafından Internet tarihin tozlu sayfalarına eklenmiş ve arama motorlarında adınız ve soyadınız aratıldığında direkt karşınıza çıkmış. Hemen kullandığınız sosyal medya sitesiyle iletişime geçtiniz, fotoğrafı duvarınızdan sildiğinizi ve sunuculardan da silinmesini istediğinizi söylediniz. Kabul edildi veya edilmedi (fakat yasa varsa buna bir şekilde zorlayacaktır), bir de baktınız arkadaşlarınızın duvarlarında fotoğraf durmaya devam ediyor, aramalarda karşınıza çıkıyor, ya şimdi ne olacak?

Bir Internet sitesi bu durumda kimin duygularını esas almalı? Duvardan duvara aktarılan o fotoğraf artık kimin? Siz üzgünsünüz diye bir Internet sitesi başkalarına da müdahale etmeli mi? Bununla ilgili söylenen temel şeylerden birisi; “eğer bir salaklık yapıp açık bir alan adı üzerinde, gruplarda, forumlarda vs. böyle bir paylaşımda bulunmuş veya kendinizle ilgili tüm özel şeyleri anlatmışsanız, ileride bunlardan dolayı başınıza bir şey gelmesi durumunda şaşırmamalısınız“. Bir diğer nokta da Jeffrey Rosen‘in “Internet yapısına, Google, Facebook ve Yahoo gibi sitelere zarar vereceği ve en önemlisi de Internet’te konuşma özgürlüğünün bundan olumsuz etkileneceği” görüşü. Bunlar haklı bir cevap, fakat bir kişinin yaptığı bir salaklıktan dolayı bir verinin saatli bomba gibi, kontrolü dışında ve ulaşamayacağı bir bulut üzerinde durmaya devam etmesi de doğru değildir. Bu işin bir orta yolu olmalı. Peki bu orta yol nasıl olacak? Benim şahsi görüşüm, unutulma hakkı açık ve net olarak ne çok aşırı detaylı ne de çok basit bir şekilde tanımlanmalı, konuşma özgürlüğü, bilgi alma özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve Internet özgürlüğü gibi temel hak ve özgürlüklere zarar verici olmamalı. Kanun uygulayıcının veya Internet sitelerinin (bu tartışılabilir. çünkü bir Internet sitesi jüri görevi de görmeli mi yoksa sadece teknik hizmet mi vermeli?) bu yasaya baktıklarında herhangi bir olay için uygulanabilir veya reddedilebilir olmasına karar verebilmeli. Bu şunu sağlar:

  • Konuşma özgürlüğü, bilgi alma özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve Internet özgürlüğü gibi temel hak ve özgürlüklerin bundan olumsuz etkilenmesinin önüne geçecektir.
  • Yasanın açık, anlaşılır ve uygulanır olması yasayı eğip bükmek isteyen, bunu kendi çıkarları için kullanmak isteyen muktedirlerin önüne geçecektir.
  • Sosyal medyanın, Internet sitelerinin ve Internet yapısının bundan en az zararla etkilenmeleri sağlanmış olacaktır.
  • Her “ben bir salaklık yaptım bunu silin” diyenin isteğiyle kafasına göre verinin silinmesi engellenmiş olacak (yukarıda bahsettiğim temel hak ve özgürlükler doğrultusunda).

Bir sosyal medya sitesine (ya da herhangi bir siteye) üye oldunuz, bir şeyler paylaştınız, daha sonra aldığınız hizmetten vazgeçmek istediniz ve hesabınızı silmeye karar verdiniz. Hesabınıza ait veriler ne olacak? Bu veriler üçüncü şahıslara kişinin izni alınmadan satılıyor mu ya da  satıldı mı? Nasıl oluyor da hiç tanımadığınız birileri sizi arayıp bir ürün satmaya çalışıyor? Veya nasıl oluyor da hesabını sildiğiniz bir Internet sitesi sizlere düzenli olarak e-posta göndermeye devam ediyor? Tacizkar pazarlama demiştim kısaca bir anlatayım. Bir bara gidiyorsunuz ve biri kabul edene kadar önünüze gelene evlenme teklif ediyorsunuz. Kimse kabul etmezse de suçu kendinizde bulmuyor o barı size önerene kızıyorsunuz. Sizleri arayıp ürün satmaya çalışan insanlar da ürünü satana kadar birilerini aramaya ya da hesabını sildiğiniz Internet sitesi sizi geri kazanana kadar bilgilendirme, gelişme, haber vs. adı altında e-posta göndermeye devam ediyor. Kısa bir tanımdan sonra verinin unutulması ile ilgili olarak benim şahsi görüşüm, eğer bir kullanıcı hesabını silmişse, o hesap silinmiştir. Bitti! Bir banka hesabının, bir sosyal medya hesabının, bir cep telefonu operatörü hesabının ya da bir e-posta hesabının silinmesi arasında bana göre fark yok. Şirketler, belirli bir süreliğine (mesela 6 ay, en fazla 1 sene, daha fazlasına karşıyım!) verileri saklayabilirler ama bunu sadece ve sadece şirket içi performans ölçümü ve yeni teknolojilerin geliştirilmesi için “anonim” olarak kullanabilirler. Ayrıca, bu verilerin kesinlikle ve kesinlikle belirli bir süre sonra silinecek diyerek 3. şahıslarla paylaşılması veya satılması (ben buna da karşıyım ama söylemekte yarar var; eğer kullanıcı aksini belirtmemişse ve izinli pazarlama için onayı varsa verebilirler) söz konusu dahi olamaz. Bu konuda gelecek en temel itirazlardan bazıları şunlar; “eğer biz hesap silindikten sonra o hesaba ait tüm verileri (mesela banka için hesap numarası) de silersek ilerde o hesap numarası boşta kalacağı için başkasına verilebilir, (internet için) kullanıcı adı (ya da banka için hesap numarası) başkası tarafından alınıp kötüye kullanılabilir (inceleme yapılırsa eski kullanıcı bundan dolaylı olarak etkilenebilir) ve kullanıcı tekrar geri dönmek isterse bu onu olumsuz (kullanıcı adım alınmış, hesap numaram başkasının vs.) etkileyebilir…“. Eğer böyle sıkıntıların doğabileceğinden bahsedilebiliyorsa konuyla ilgili en temel çözüm; hesap silinmişse ve kullanıcı, verinin unutulma süresi içinde dönmemişse hesap numarasını, kullanıcı adını vs. tamamen bloklansın ve bir daha kullanılamasın. Bu kadar basit. “O zaman bir sürü ölü hesap, kullanıcı adı vs olur.” safsatasını geçelim. Çünkü ciddiye almayacağım.

Son olarak Almanya’dan bir örnek verelim. İki kişi birlikte ünlü birini öldürüyor ve mahkemeye çıkartılıp yargılandıktan sonra suçlu bulunup hapse gönderiliyor. Ceza süreleri tamamlanıp hapisten çıktıktan sonra Wikipedia‘da öldürdükleri ünlü kişinin sayfasına girdiklerinde “tarafından öldürüldü” şeklinde kendi isimlerini de görüyorlar. Wikipedia’yı “Biz hapiste cezamızı çektik, topluma olan borcumuzu ödedik ve bu kazanın unutulmasını istiyoruz.” diyerek isimlerinin kaldırılması için dava ediyorlar. Peki, Tarih, unutulma hakkı için bu iki kişiyi silebilir mi? Geçmişe bu nedenle müdahale edilmeli mi? Orwell’den gelsin; “geçmişi kontrol eden geleceği kontrol eder.” Tüm bunlar bir hikaye değil, yaşanmış ve yaşanmakta olan durumlar.

Sonuçta, unutulma hakkı çok detaylı ve detaylandıkça da zorlaşan bir yapıya sahip. Bunun üzerine ne kadar çok çalışma yapılırsa bizim için o kadar iyi olacak, o kadar çok farklı fikir üretilecek ve değerlendirilecek ve bu çalışmalar herkes için yararlı olacaktır.

Tagged , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Google Hesabı Silmek

Uzun zamandır Google ile ilgili bir yazı yazıp, açık açık suç işlediklerini duyurmak niyetindeyim. Benim ağırdan almam ve PRISM konusunun derinlik kazanmasından sonra Google bazı şeyleri değiştirmiş ve anlatmak istediğim şeyin en büyük kısmını geçersiz kılmış. Bu, sonuç olarak, hem iyi hem de kötü.

Güncelleme (30.10.2013): Google, gizlilik ve güvenlik ilkelerini değiştirerek, silinen hesabın artık tamamen silinmesini sağlamaktadır.

Google’da hesabı silseniz dahi Gmail ve diğer Google servisleri (Blogger, Analytics vd.) arkaplanda kalmakta, özellikle Gmail, hesap silinse de e-posta alıp, kopyalarını saklamaktaydı. Değişikliğin iyi yanı şu; en azından artık hesap silindikten sonra Gmail e-posta alma işlevini yitiriyor. Kötü yanı ise, biz öyle olduğunu biliyoruz ve diğer servisler (Gmail için eğer gelen, spam vd. kutularda daha önceden kalan e-postalar varsa onlar da duruyor) verileriyle birlikte durmaya devam ediyor. Peki, bir şeyi “silmekten” anladığımız nedir? “Silmek” bizlere ne ifade ediyor?

Sözlük anlamına (TDK) bakarsak, “ortadan kaldırmak, yok etmek, ilişkisini koparmak veya gidermek” şeklinde sonuçlara ulaşabiliriz. İngilizce-ingilizce anlamına buradan bakabilirsiniz. Sonuç (make invinsible dışında) pek de farklı değil. Başından beri anlamıyla ilgili beklentilerimiz de bu yöndeydi. Google örneğimize kelime anlamları üzerinden geri dönelim. Google hesabını sildiğiniz zaman hesabınız ortadan kalkmıyor. Çünkü, hesabınızı istediğiniz zaman kurtarabiliyorsunuz.

google 1

Ekran görüntüsünde de görüldüğü gibi eğer telefon bilgileriniz Google hesabınızla ilişkilendirilmişse, basit bir SMS yolu ile “silmiş” olduğunuz Google hesabını geri alabiliyorsunuz. Yani, hesabınız ne “ortadan kalkmış” ne de “yok olmuş”. Hesabınız kurtarıldıktan sonra “Ürünler” bölümüne girerek eğer daha önce Google ürünlerine sahipseniz bunların aynen durduklarını göreceksiniz.

google 2

Ekran görüntüsünün hesap silinmeden önce alınmış olabileceğini düşünen olursa, lütfen hesabını silsin ve geri kurtarsın. Bir diğer kelime anlamımıza geri dönecek olursak, Google hesabımızla ilişkili ürünlerin (görüldüğü üzere Analytics, Blogger, Gmail vd.) aynen durduğunu, hatta verilerinin de silinmediğini yani “ilişkisinin kopmadığını” ve devam ettiğini görmekteyiz. Kelime anlamı olarak silmek, Google için hiçbir şey ifade etmemekte. Bir tek “make invisible” buna uymaktadır o kadar. Bir diğer deyişle, Google hesabınızı gizliyor.

Benim düşünceme göre (de), kullanıcı hesabını silmek istiyorsa ve kullandığı ürün neyse “hesabını sil” seçeneği koyuyorsa, hesabı tamamen silinmeli. Bunun dolambaçlı yollara girmesine, çeşitli nedenlerle suistimal edilmesine göz yumulmamalı. Google hesap ve veri silme konusunda açık ve net olarak kullanıcılarını yanlış yönlendirmektedir. Google’ın kendini nasıl savunabileceğine bakacak olursak:

  1. Kazara silinir ya da geri kurtarmak isterseniz diye verilerinizi tutuyoruz/saklıyoruz/bir süre sonra siliyoruz.
  2. Hesabı silseniz dahi en fazla 6 ila 24 boyunca verileri yasal olarak saklayabiliriz.
  3. Sunulan hizmetin daha da geliştirilebilmesi için veriler anonim olarak tutulmaktadır.

Bir süre sonra silmeye örnek olarak Gmail’de tamamen sildiğini sandığınız bir e-posta Google sunucularından 60 gün sonra silinmektedir ve 1. cevabımız ile tamamen örtüşmektedir. İsterseniz 2. cevap ile bunu da ilişkilendirebilirsiniz ve yasal olarak buna kimse itiraz edemez. Tracking kısmı üçüncü cevap ile örtüşmektedir. Google, tüm bunları istediği gibi uydurabilir, kamuyu istedikleri doğrultuda fakat “yasalardan sapmadan” yönlendirebilir. Fakat tüm bunları yaparken kullanıcılarını da yanlış yönlendirmeye devam etmektedir.

Verilerin ve gizliliğin korunması adına, hesap silindikten sonra hesapla ilişkili verilerin de ortadan kalkması gerekmektedir. Verilerin unutulması (Right to be forgotten) şirketlerin kabul etmesi ve derhal uygulamaya koyması gereken bir zorunluluk olmalıdır. Google gibi devasa şirketler bile böyle kıvırırken küçük şirketlerin pastadan pay alabilmek için veri ve gizlilik haklarını nasıl suistimal edebileceğini düşünmek korku verici.

Tagged , , , , , ,