Sevgili dostum Ahmet, blogunda [İnternet Notları] İnternetin de Özel Hayatın da Sonu Gelmedi başlıklı bir yazı yayımlamış. Ahmet’in de affına sığınarak yazıya ufak tefek eleştiriler getirmek isterim.
Bazı insanların tabiri caizse “budala” olduğunu herkes söyleyebilir. Aslında buna tüm insanlar budaladır desek daha doğru olacak. Ben de budalayım, sen de budalasın, o da budala. Bunu şöyle örneklendireyim, bir şeye küçüktür diyorsanız; onun başka bir şeyden küçük ama aynı şekilde başka bir şeyden de büyük olduğunu söylüyorsunuz. Bir şeyi ne kadar iyi bildiğinizi düşünürseniz düşünün,
muhakkak bir hata yapıyorsunuz. Burada sıkıntı kullanıcının herhangi bir servisin hesabına sahip olup her şeyi ondan beklemesinden de kaynaklanıyor. Bir diğer deyişle de sermaye olsun, bazı geliştiriciler olsun, bazı yazarlar olsun, bazı “budalalar” olsun, sürekli bir ürünün kolay kullanıma sahip olması için o kadar çok yaygara kopardılar ki ve insanları o kadar çok rahata alıştırdılar ki, artık sermaye, güvenlik konusunda da kullanıcıların “budala” olmasını beklemeye başladı. Kimse kullanıcıda çok basit bir bilgi düzeyinden başka bir şey istemiyor. O yüzden reklamlar “tek tıkla işinizi halledin” noktasına kaydı. Bu ayrıca bir pazarlama yöntemidir. Sermaye, hedef pazarını seçerken öncelikle bu rahata alıştırılmış ve kendini üreticiye emanet etmiş kullanıcıları seçiyor ve onlardan da istediği gibi faydalanabiliyor. Kim ne derse desin, bu rahatlık, kolay kullanım herkesin işine geliyor.
Hepimiz budala olduğumuza göre bunun sorumlusu bir anlamda da bizleriz. Steam, GNU/Linux’a gelirken -ben de dahil- heyecanlanmış ve desteklemiştim (alın size bir hata). Peşinden DRM’yi oyunlarla sokmaya başladı, Stallman’ın deyimiyle bir sürü kapalı kaynak kodu açık kaynak bir sisteme soktu. Şimdi birileri çıkıp “o zaman kullanma kardeşim, seçim senin” diyebilir. Seçim benim ama bu sadece benim bilgisayar kullanmayı bilip bilmememle alakalı değil. Başında düştüğüm bir hata var. Karşımda art niyetli bir sermaye var. Onu da geçtim bunu destekleyen bir sürü ileri düzey kullanıcı da var. Bu, ayrıca, sermayenin kullanıcılara zoraki bir dayatmasıdır.
Duckduckgo mu Duckduckdon’t mu? Startpage daha bir alternatif olarak gözüküyor ve Avrupa lokasyonlu. Amerikan mahkemelerinin kapsama alanı dışında. Madem bir seçim yapacağız, o zaman neden Startpage değil? Başka biri de neden YaCy değil diyebilir. Tor, %100 güvenli değil. Bazı Exit nodlarından veri örnekleri toplayan servisler var. Bu dediklerim güvensizler anlamına gelmesin. Peki bunların sizin iyi bir bilgisayar kullanıcısı olmanız veya olmamanızla ilişkisi var mı? Sermaye, istediği gibi hareket ettiği sürece, siz sadece belirli bir oranda kendinizi koruyabilirsiniz. Yazının hedef kitlesi budala son kullanıcının “gizliliğimiz elden gidiyor vay vay” diye ağlaması ve insanları ümitsizliğe itmesi olabilir. Unutulmamalı ki teknoloji de tek bir tarafa hizmet etmiyor. Siz ne kadar gizlilik ve güvenlik üzerine kendinizi geliştirirseniz geliştirin, sermaye de onu bertaraf etmek için elinden geleni yapacaktır.