5 saniye içinde içeriği silmek mi? Bir dakika, ben mi her şeyi yanlış anladım?
İlk olarak Wikileaks’in bugün paylaşmış olduğu tweetlere bakalım:
#Sweden to sell #Turkey $40m internet censorship system 'netclean' http://t.co/BMPpm1uB45 #svpol
— WikiLeaks (@wikileaks) June 8, 2014
Context: Censored paper covering #Sweden's "Netclean" internet censorship system https://t.co/Z3DauTQWRk more: https://t.co/9xJvH2IT7S
— WikiLeaks (@wikileaks) June 8, 2014
Netclean kendi yaptığı tanıma göre; daha güvenli toplumlar için dijital ortamları tarayan, analiz eden ve içerikleri engelleyen yazılımlar sunan bir firmadır. Bununla birlikte, temel amacı çocuk pornosuna karşı mücadele etmektir. Ayrıca, yazılımları dünya çapında devletler, çok uluslu şirketler, İSS’ler ve kanun uygulayıcılar tarafından tercih edilmekte ve kullanılmaktadır. Çok yakın bir tarihte (30 Mayıs 2014) Türkiye’nin İsveç’ten Netclean firmasına ait WhiteBox ürününü 40 milyon Euro vererek alacağına dair haberler paylaşıldı. Bununla ilgili olarak Sabah gazetesinden bir kısa alıntı yapalım:
Özel hayatın gizliliğini koruyarak kişisel hakların ihlal edilmemesini isteyen hükümet, Twitter üzerinden yapılan yasa dışı paylaşımlara çözüm bulmak için kolları sıvadı. Twitter üzerinden paylaşılan yasadışı fotoğraf, görüntü ve bilgileri hemen silmek için Türkiye yazılım alıyor.
17 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonu ile hükûmetin yaşadığı şok ve istihbaratın yetersizliği, Internet’in paylaşım ve insanlara ulaşım konusundaki büyük esnekliği ve bunu engelleyebilmek için de yetersiz bir altyapı Türkiye’yi yeni yazılımlar arayışına itmiş gözükmektedir. Bunun arkasında ise her zamanki gibi özel hayatın gizliliği ve kişisel hakların ihlal edilmemesi gereği yatmaktadır. Diğer taraftan, gizlilik hakkına bu kadar duyarlı olan hükûmetin 5651 sayılı kanunu hangi amaçla uygulamaya koyduğu ise çelişkinin bir boyutudur.
Yapılan araştırmalar sonunda Twitter’daki istenmeyen ve hakkında mahkeme kararı bulunan içerikleri engellemenin yolunun bulunduğu savunuluyor.
İstenmeyen içerikler ve hakkında mahkeme kararı bulunan içerikler diyerek ikiye ayırmak bir art niyet olarak görülmemelidir. Hükûmet, istemediği içeriği kaldırabilmek için 5651 ile altyapı hazırlamış fakat, kontrol edemediği alanlardaki istenmeyen içeriği de URL tabanlı engelleme ile baş etmek istiyordu. Erişim Sağlayıcıları Birliği ile bir çatı altında toplanacak olan İSS’ler, URL tabanlı engelleme için kurmaları gereken altyapıların yüksek maliyetli olması ve son yaşanan Netclean gelişmesi ile tek bir noktadan URL tabanlı engelleme gerçekleştirileceğine işaret etmektedir. Bu da daha önce de bahsettiğim üzere trafiğin tek bir noktada (Erişim Sağlayıcıları Birliği) toplanıp aynı noktada engellerin yapılacağı anlamına gelmektedir. Haberin son kısmında ise:
40 milyon euroluk yazılım sayesinde Twitter’da paylaşılan çocuk pornosu gibi illegal linkler anında temizleniyor. Temizleme işlemi ise yazılıma girilen anahtar kelimelerle gerçekleşiyor. Yazılımın birçok kişinin mağduriyetini gidermesi bekleniyor.
Dünya çapında izleme ve gözetimin 5 gözü olduğu söylenmektedir. Bunlar; Amerika, İngiltere, Avusturalya, Kanada ve Yeni Zelanda’dır. Bununla birlikte, Yeni Zelanda merkezli ve Avusturalya, İngiltere ve Yeni Zelanda’daki sansür sistemin arkasında bulunan firma olan Watchdog International’in Whitebox ile ilgili yayınlamış olduğu belgeye kısaca bir göz atalım:
- Whitebox, bir liste mantığı ile filtreleme gerçekleştiren URL tabanlı engelleme ve filtreleme yazılımıdır.
- Engellenmesi istenen URL’ler bu listelere girilerek gerçekleştirilir.
- DNS zehirleme filtreleri ile kullanılabilmekte fakat, tavsiye edilmemektedir.
- Bir proxy sunucusu ile çalışabilir fakat, tavsiye edilmemektedir.
- Çocuk pornosu gibi küresel konularda URL listeleri diğer ülkelerle paylaşılmalı ve erişime açık olmalıdır. Böylece daha etkili bir engel sistemi ve güncel URL listesi oluşturulabilir.
Öncelikle Whitebox, bir URL temizleme ve içeriği silme aracı değildir. Haberde bahsedilen temizlik işlemi URL’lere ait içeriğin silinmesine işaret ederken Whitebox’ın gerçekte yaptığı URL listesi ile URL tabanlı engelleme gerçekleştirmektir. Bir filtreleme yapmaktadır, yüksek trafiğe sahip websitelerde (örneğin Youtube) kullanılması tavsiye edilmemekte, DNS zehirleme filtreleri ile kullanılabilmekte, bir proxy sunucusu ile filtreleme yaparak hedef URL’ye erişim sağlayabilmektedir. Hürriyet Daily News’in konuyla ilgili haberine gelecek olursak:
“Different threats have occurred in the new world order. Countries are being subjected to colorful changes and seasonal revolutions formed by information technology and social media, Özel said.
Necdet Özel, yeni dünya düzeninde farklı tehditlerin ortaya çıktığını ve bilişim teknolojileri ve sosyal medyanın ülkelerde yaşanan dönemsel ayaklanmalarda etkili olduğunu belirtmiş. Bunun için de hükûmeti sosyal medyadaki yasalara aykırı paylaşımları engellemek amacıyla bir yazılım alması konusunda da uyarmış. Haberin devamında, İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya yazılımla ilgili sunum gerçekleştirildikten sonra İçişleri Bakanlığı tarafından alıncağını belirtilmiştir.
Son günlerde yaşanan Internet’teki yavaşlığı da dikkate alırsak yeni bir URL tabanlı engelleme sistemimiz hayırlı olsun diyebiliriz. 40 milyon Euro gizlenmeye çalışılan çocuk felci salgınına harcanabilir miydi? Ama devletin bir süprizle karşı karşıya kalmaması için hükûmet nelerden ödün verebilir? Bir de orası var.