Tag Archives: ilkler

İlk sevişme

Bundan önce ilk cinsel deneyimimden bahsetmiştim. Şimdi de bir başka insanla yaşadığım ilk cinselliği anlatmak istiyorum.

Cinsellikle ilgili ilkler konusunda şöyle bir liste var:9b34234e38ab7fb41b81009d619361fe

1. aşama – öpüşme, yakın bedensel temasla sarılma

2. aşama – ateşli öpüşme ve okşama (kıyafet üzerinden)

3. aşama – ten teması, genital bölgenin ve göğüslerin okşanması

4. aşama – birleşme

Yani ortalıkta, bu aşamalardan hangisine ilk kez kimle geçtiğinin çetelesini tutan, dahası hangi date‘iyle hangi aşamaya kadar geldiğini hesap eden insanlar var.

Benim böyle dertlerim olmadı. İlk kez öpüştüğüm insanla aynı zamanda cinsel birleşme yaşadım. Bu insanın daha önceden deneyimi olması da kendimi daha rahat hissetmemi sağladı. Üstelik tüm bu aşamalarda yavaş yavaş ilerlediğimiz için heyecanımı da kontrol edebildim.

Dolayısıyla, ilk cinsel ilişkim, birtakım penetrasyon sorunları, prezervatif kullanmaya çalışırken rezil olmak, pozisyonlarla ilgili eli ayağına dolaşmak gibi herkesin başına gelen felaketler haricinde, doğal geçti.

Benimse anlatmak istediğim nokta ise asıl şurada başlıyor:

Bu insanın daha önceden deneyimi olması da kendimi daha rahat hissetmemi sağladı.

Sadece ilk sevişmemde değil tüm sevişmelerimde, kendi beceriksizliğim kabullenebildiğim bir dertken, karşımdaki insanın benden durumu kolaylaştıracak bir şeyler beklemesi beni çok telaşlandırıyor.

Dolayısıyla, birçok erkeğin aksine, “bakire” kadınlardan özellikle kaçınıyorum. Burada bekareti zar mar değil de, kendi cinselliğiyle ve kendi bedeniyle tanışık olmama olarak düşün ama…

Yani, sevişirken karşımdaki insanın ona neyin haz vereceğiyle ilgili genel endişelerimi gidermesini bekliyorum. O benim endişemi gidermek yerine bir de benden yol yordam göstermemi bekleyecekse, iyicene panik oluyorum.

Print

Bir arkadaşımdan ilk sevişmesini çizmesini istedim, bana bunu verdi.

O yüzden, ne kadar deneyimli, o kadar iyi.

Tabii bu son cümleyi de azıcık düzeltmek lazım: “Deneyim”den kastım sevişme sayısı, seviştiği erkek/kadın sayısı, denediği pozisyon sayısı gibi niceliksel bir ölçü değil. Daha ziyade, kendi bedenini bilen, nelerin onu heyecanlandırdığıyla ilgili fikri olan, sevişmeyi kendi istekleri doğrultusunda yönlendirebilen veya en azından benim sorularıma yanıt verebilen birini kast ediyorum, deneyimli derken.

Çünkü aslında bir ölçüde her ilk sevişme bir ilk sevişme oluyor. Yani her kişiyle yaşadığım ilk cinsel deneyim (hani “aşama” olursa olsun), bir ölçüde benim için de yepyeni bir şey oluyor.

Her ne kadar genellikle yaptıklarımızı büyük ölçüde standartlaştırdığımızı sansak ve tüm farkları “O oral seks seviyor.”, “Üstte olmaktan hoşlanıyor.” gibi kaba (rough) kategorilere ayırsak da; ben her bir kişiyle yaşadığım ilk cinsel deneyimde çok şaşırıyorum. Hatta aynı kişiyle yaşadığım n’inci ilişkide bile beklenmedik şeyler yaşayabiliyorum.first timeBunlar “her seks özeldir” gibilerden romantik laflar olarak okuma yalnız. Kast ettiğim daha ziyade şu: Bir insanla birden çok kez birlikte olsam dahi, yanlış bir şey yapma ihtimalim ve dolayısıyla da bununla ilgili kaygım ortadan kalkmıyor. Bu yüzden de karşımdaki insanın – yukarıda belirttiğim anlamda – “deneyimli” olması işime geliyor. Hele ki bir de ilk kez cinsellik yaşayacaksam, sen düşün derdimi. Bu yüzden: İlk cinsel ilişkim iyi ki onu yaşadığım kişinin de ilk cinsel ilişkisi değilmiş. Erkekler nasıl ve neden “bakire” kadın arayışına girer, hiç anlamam. Bak mesela Jorge Amado’nun Kızgın Toprak kitabında şöyle bir laf geçiyor:”Bekaretini kaybetmemiş bir kadın vücudu gibi çekici olduğundan, bütün erkeklerde karşı koyulmaz bir arzu uyandırıyordu.” (s.44)*Burada aslında gizli özne orman. Kitabın konusuna hiç girmeden, “bekaretini kaybetmemiş bir kadın vücudu gibi çekici” lafından devam edeyim. Amado bunu kendi görüşü olarak değil, erkeklerin onda ne bulduğunu anlatmak için söylüyor. Ama ben imkanı yok anlayamıyorum.dressing upHadi toplum moplum bir kenara. Arkadaş, sen sonuçta bu insanla yatağa girmeyecek misin? Karşındaki insanın seninle sevişmekten hiç keyif almadığına tanık olmaktan hiç mi korkmuyorsun? Ya da ne bileyim, ne yaparak onu heyecanlandıracağını nereden biliyorsun? Sana neyi nasıl yapmasını istediğini öğretebilirsin belki (oral sekste falan), ama ona nasıl haz alacağını nasıl öğretebilirsin ki?Neyse işte, bence ilk cinsel deneyim dediğimiz şeyi – yukarıda söylediğim anlamda – “deneyimli biriyle” yaşamakta fayda var bence.**** Konuyla alakası yok ya, kitabı okumanı öneririm. 1940’larda Brezilya’daki yoksulların hayallerini ve gerçekte yaşadıklarını anlatıyor. Yani tabii tam olarak bunu anlatmıyor ama ben spoiler yapmamak için neden bahsettiğini söyledim genel anlamda.

Bakir olmak ne demektir?

Bir yazımda cinsellikle ilgili yaşadığım ilk deneyimleri anlatırken kendi cinselliğimle tanışma sürecimden bahsetmiştim. O yazıda kendi başıma yaşadığım ilk cinsel deneyimlerden bahsetmiştim, şimdi bir başkasıyla yaşadıklarımdan bahsedeceğim.

Daha doğrusu, bahsetmeyeceğim, çünkü neden bahsedeceğimden pek emin değilim.smbc

Asıl sorum şu: “İlk cinsellik deneyimi” lafından ne anlıyoruz?

Sanırım “ilk vajinal penetrasyon” anlıyoruz. Bunun dandik bir detay olduğunu söyleyecek değilim – hele ki “Penetrasyon ve diğer belalar” başlıklı bir yazı yazmış biri olarak. Ama sanki başka şeyler de var ve onları hiç konuşmuyoruz.

Dudaktan öpüşmeye kültürel olarak özel bir anlam yüklenmiş ve bu eylemin “ilkler” listesinde romantik bir yeri var. Bunu anlıyorum.

Vajinal penetrasyon da bekaretle, “tam bir erkek” olmakla vb. ilişkilendirilmiş. Dolayısıyla rastgele biriyle yapılmaması icap ediyormuş. Hadi diyelim ki bunu da anlıyorum.

Anlamadığım şöyle şeyler var:

  • Mastürbasyon yaparken hayal ettiğim ilk kadını hatırlamıyorum. Oysa cinsel hayatımda çok özel bir yeri falan olması gerekmez mi?
  • İlk kez romantik bir şekilde elini tuttuğum insanı hatırlıyorum, ama daha o zaman bile önemsiz bulmuştum bunu. (Devamının gelip gelmeyeceğiyle meşguldü kafam. (Gelmemişti.) )
  • Sürtünme ve okşamayı içeren ilk deneyimleri, hiç de romantik beklentilerimin olmadığı bir durumda, bir arkadaşımla yaşadım. Bunu özellikle enteresan buluyorum, çünkü seksle doğrudan ilişkilendirilen bir etkinlik bu: Gayet erotik bir an. Ama tüm olay bir çeşit oyun (oynaşma?) olarak cereyan ediyor. Tuhaf.the box

Oysa bir düşünün. Bu yukarıda saydıklarımın hepsi ayrılık sebebi sayılıyor çoğu durumda. Demek ki “ilk”ler için beklediğimiz o “özel insan” var ya, ona ayırdığımız deneyim aslında bizim için bile, o kadar da özel değil. Nitekim, o diğer adamla “sevişmemiş ama sadece öpüşmüş” olmaları diye bir algımız yok. Bir eylemi “aldatma” sayacaksak, diğerini de sayıyoruz.*

Dahası, sürtünme ve okşama gibi gayet erotik deneyimler, öpüşme gibi görece basit bir şeyden önce gelmiş benim hayatımda. Hadi peki, ilk öpüşmeye romantik bir anlam yüklemişim. İyi de, yine de sürtünme gibi şeyleri de aynı şekilde bekletmem gerekmez miydi?

Bu söylediklerimden, tüm bu “bekaret” kriterlerinin nihayetinde tamamen makara kukara olduğu çıkıyor. Sırf kendi deneyimimden yola çıkarak – ki bu “ilk”ler yaşanırken bayağı romantik bir insandım, cinsellik açısından öyle liberal görüşlerim falan da yoktu – ve gayet de mantıklı düşünerek, oral seks ve anal seks yaşayıp yine de kendimi bakir sayabileceğim sonucuna ulaşabilirim.** Hatta her türlü hardcore cinselliği yaşayıp sonra bir kadına hala “İlk kez öpüştüğüm insan sensin.” diyebilirmişim sanki.how to have a first kiss

Tüm bunlarla şunu demek istiyorum: Bir “ilk”i özel birine saklarken ya da yaşarken, ortada bir eylemden ziyade bir anlam var. Bu anlamı biz veriyoruz eyleme ve bu anlamlandırma işini yaparken pek de tutarlı değiliz.

Benim için özel bir anı biriyle paylaşıyorsam basitçe “Bu an benim için çok özel ve bunu seninle paylaştığım için çok mutluyum.” demek daha mantıklı değil mi?

Sonuçta, yaşadığım “duygusal açıdan en yoğun cinsel deneyim” kesinlikle ilki değildi ve ilke kıyasla bilmem kaç kat daha büyük bir iz bıraktı bende. O deneyime (atıyorum) “12. ile 14. seksler arasındaki seks” deyip ilk cinselliğe özel anlam yüklemek bayağı aptalca geldi şimdi tekrar düşününce.

***

PS: Üstelik, biriyle sevişecekken bu insan “Ay ilk kez seninle sevişeceğim çünkü çok özelsin.” derse ben neden inanayım? Eğer benimle sevişmek senin için bu kadar önemli bir husus olsa, buraya gelene kadar nasıl yapılacağını öğrenmen gerekmez miydi? Ama bu başka bir yazının konusu.

* Aldatma gibi kavramlarla bazı sorunlarım var benim. Burada, vajinal penetrasyonun özel bir yeri olmadığını gösteren işe yarar bir örnek olduğu için kullandım.

** Neyse ki gerçek dünyada işler bu kadar kafa karıştırıcı şekilde ilerlemedi de akıl sağlığımı koruyabildim.

İlk cinsel deneyimim

İlk öpüşmesinin ortasında duraklayıp “İlk kez öpüşüyorum ben.” demiş ve sonra da bu bilgiyi vermiş olmanın rahatlığıyla öpüşmeye devam etmiş bir insanın deneyimlerini okuyorsunuz. Dolayısıyla, bir başkasıyla yaşadığım ilk cinsel deneyimi anlatmaya kalksam sayfalar sayfalar süreceği aşikar. Ben şimdi “çocukluğuma gidip” kendi başıma yaşadığım ilk cinsel deneyimleri anlatayım.

Dün ne yemek yediğini bilmeyen insanın the ilk cinsel deneyimini hatırlamasına imkan yok. Ben daha ziyade ortaokul hazırlıkta ergenliğe bodozlama girişimle beraber cinselliğimi keşfetme sürecimi anlatayım diyorum. Düşündükçe yüzüm kızarıyor aslında ama yüzüme bir gülümseme de yayılmıyor değil.

Kadınların cinsel organının nerede olduğunu biliyordum yaklaşık olarak, bu tamam. Esasında şekli hakkında da bir fikrim vardı. Fen dersinde cinsel organlarla ilgili bir ünite vardı. Tam hatırlamıyorum ama kafemalereproductiveVagina Anatomybaca yandaki iki şekildeki gibi bir şeyler öğrenmiştik.

Eğer gerçek dünyada hiç vajina görmediyseniz iç organları detaylıca tarif eden bu şekiller pek yardımcı olmayabilir.

Bilmiyorum benden başka kimse aynı kafa karışıklığını yaşadı mı, ama şunlara dikkatinizi çekerim:

Bu şekillere bakarak vajinanın bedenin neresinde olduğunu anlamanız kolay değil. Ben gerçekte olduğundan daha yukarıda hayal etmiştim. Yani cinsellik için kadının bacaklarını açmasına hiç gerek yoktu benim hayallerimde. (Hangi pozisyonları hayal ettiğimi ise malesef hiç hatırlamıyorum.)

– Ayrıca bu çizimler vajinanın dışarıdan şeklinin nasıl olduğuna dair de hiçbir şey söylemiyor. Benim ilk aklıma gelen (ve neredeyse bir sene kadar hayallerimi idare eden) fikir, penisin gireceği şekilde yuvarlak bir delikti. Bu deliğin şekli şemali hakkında çok fikir yürütmemiş olduğumu kabul etmeliyim. Zaten kızların yüzlerini ve bacaklarını hayal etmek tahrik olmaya yetiyordu, penetrasyon üzerine pek kafa yormamıştım.

Böylece, 18 yaşında insanların da öğrencilik yaptığı bir okulda (o zamanlar ilköğretim 8 yıl değildi, böylece liselerde ortaokul ve lise eğitimi veriliyordu) ergenliğe girmiştim ve cinsellik el şakalarından küfürlere kadar hayatın normal bir parçası olmuştu.

Cinsel faaliyetim, cinsel organımı yatağa sürterek keyif aldığımı fark etmemle başladı. Sınıftaki, mahalledeki, okuldaki kızları birer birer değerlendiriyor, hoşuma gidenleri hayal ederek yatağa veya yastığa sürtünüyordum. Geriye dönük olarak o günleri düşündüğümde ilginç anekdot olarak şunlar geliyor aklıma:

* Çok tuhaf. Aylarca (belki bir yıldan daha uzun bir süre) hiç ellerimi kullanmadan masturbasyon yaptım. Sürtünme gayet yeterliydi, üstelik krem/sabun vb. teknolojileri akıl etmediğim için elimi kullanmak canımı yakıyordu. Bununla bağlantılı olarak:

* O gün “zevk suyu” dediğimiz (bilimsel olarak ne dendiğini – nedense – hiç merak etmemiş olduğum) sıvının boşalmasını takiben zaman içinde spermin oluşumunu net bir şekilde gözlemleme imkanım oldu. Bu üsttekiyle bağlantılı, çünkü iç çamaşırımlayken sperm gelmeye başladığı zaman (her masturbasyon bir donu kirletmeye mal olamayacağına göre) artık olay teknik olarak basit bir “şeyimle oynuyorum”un ötesinde komplikasyonlara yol açmıştı. [mesela bkz. Masturbasyon çok meşakkatli bir şeydir.]

* Farklı bir görüntüde de olsa bugün bile devam eden enteresan bir izlek dikkatimi çekiyor. (Aslında yazıya da bunu anlatmak için başladım.) Önce hatırlayalım: Masturbasyon sürtünmeden ibaretti, bir noktada bir deliğe girileceğini biliyordum ama bu deliğin şekli hakkında pek az şey biliyordum. Bu durumda cinsellik hayalim de dokunma, okşaşma, öpüşme, sürtünme ve en sonunda bir tür (tam anlamadığım ama gerçekleşmesini by default verili kabul ettiğim) penetrasyondan ibaretti. Dikkat ediyorum da, penetrasyon boşalmaya çok yakın devreye giren bir olaydı.

Ay konuya gelemedim bir türlü. Enteresan izlek dediğim şu: Karakterini beğenmediğim, ukala, bencil ve şımarık olup buna rağmen bedenini çekici bulduğum kızlar vardı. Ve bu kızlarla penetrasyonun benim canımı yakacağına dair bir önkabulüm vardı. Fiziksel bir acıyı kast ediyorum. Darlık, batma vb. hisler anımsıyorum bu masturbasyon deneyimlerinden.

Üstelik tersi de doğruydu. Hiç popüler ve “güzel” olmayan kızların da eğer beğendiğim bir yanları varsa bunun sevişmeye yansıyacağını düşünüyordum. (Tekrar edeyim: Fiziksel olarak yansıyacağını.)

Bunu bugün, saçma sapan bir yorum yapıp muhabbetin içine eden kadınların, tahrik olmuşsam onu da aynı anda yok etmeleriyle eşleştiriyorum. (Dindar ve/veya muhafakar çıktıklarında, solculara sağdan sağdan laf sokmaya çalıştıklarında veya çok kötü bir filmi övdüklerinde olabiliyor bu mesela.) Cinsellikten alınan (daha doğrusu almayı beklediğim) fiziksel zevki karakterle ilişkilendirmiştim.

Bu son dediğimle alttan altta “Ay ne hassasmışım bak ta o yaştan” mesajı vermek değil amacım. Bir bakıma, bugün açıktan çekici bulduğum kadınların aslında beden ölçüleri sağlamaktan çok daha öte (fazla değil, öte) bir anlamı olduğunu söylemiş oluyorum galiba. Bu kadınların içini rahatlatır mı bilemem, ama benim içimi rahatlatıyor gayet.

Lafı daha fazla uzatmadan, sırf aklıma geldi diye biraz dağılıp yazmak üzereyken başka yazıya ertelediğim konuları da söyleyeyim de en azından kendime bir not olarak burada dursun: Bir başkasıyla ilk cinsel deneyimim, ilk penetrasyon deneyimim, ilk cinsellik eğitimim ve pornografik materyallerle ilk karşılaşmam.