Tag Archives: konuşmak

O olsa nasıl yapardı?

Seks 101 dersimden C aldığımı anlatmıştım, ama son ders bu değildi. Son ders, final sınavının bir kısmının cevap anahtarı gibiydi; yani oturdum partnerimin mastürbasyon yapışını izledim.

Aslında belki de bunu daha sık yapmak lazım. Sözde böyle bir porno kategorisi var, ama bana öyle geliyor ki burada kadınlar aslında erkeğin hoşuna gidecek şeyler yapıyor, ya da en azından erkeği heyecanlandıracak tepkiler veriyorlar.

Soru enteresan: Benim yerimde o olsa, nasıl yapardı?

Bu soruyu iki türlü düşünüyorum, ve esasında bu son dersi yaptığımızdan beri (yani iki aydır falan) düşünüyorum.

  1. Benim yerimde o olsa, onu nasıl uyarırdı?
  2. Benim mastürbasyonuma kıyasla onun mastürbasyonu ne açılardan farklıdır?

Benİm yerİmde o olsa, 1. versİyon

Başka yerlerde de söylenmiş olsa gerek, ama bu dersimde özellikle fark ettiğim için değinmeden geçemeyeceğim: Aklımın erdiği kadarıyla, kadınlar, belli bir hareketin uzunca bir süre tekrar edilmesinden hoşlanıyorlar. (Bu, klitoris etrafında veya üstünde dairesel veya doğrusal hareketler olabilir.)

Biraz “kuantik” işliyorlar yani. Belli bir enerji seviyesinde uzunca süre uyarıldıktan sonra, başka bir enerji seviyesine “sıçrıyorlar”. Bu yeni seviyede dairesel-doğrusal hareketi değiştirebilirsin, ya da sadece elini/dilini daha hızlı veya daha sert hareket ettirmeye başlayabilirsin.

Bunları böyle diyorum ama, akıl değil ilham vermeye çalışıyorum tabii. Sen yine de böyle işlere girişmeden önce kendi partnerine bir danış derim, ya da en azından, öncesinde bir kere denemek istiyorsan, sonrasında konuşun bence.

İkinci gözlemim, tüm olan bitenin son derece sessiz oluşu. En en en son ana kadar, eğer ne yaptığını görmüyorsan, durumu fark dahi etmemen mümkün. Gerçi, orgazm anında – yine pek ses olmasa da – bedenin sarsılışından olaya uyanabilirsin. Bu sessizlik eskiden beni çok şaşırtıyordu, sanki doğru şeyi yapmıyormuşum da partnerimin canı sıkılmışmış gibi hissediyordum. Ama bak, o kendi işini kendi gördüğünde bile sükunetini bozmuyormuş.

Benİm yerİmde o olsa, 2. versİyon

Belki daha ilginç soru, erkek mastürbasyonu ile kadın mastürbasyonunu kıyaslamak. Tabii ben burada erkek-kadın diye genelliyorum ama kıyaslayacağım şey epi topu birer kişi olacak. Neyse, soru genel olarak da ilginç, onu demeye çalışıyorum.

Mesela fark ettim ki ben kendi kendime takılırken ön sevişme denebilecek hiçbir şey yapmıyorum. Ne kendimi okşuyorum, ne bir şey. Oysa bu derste hoca her şeyden önce kendine dokunarak ve yavaş yavaş genital bölgeye ilerleyerek başladı. Birkaç dakikasını aldı klitorise ulaşmak. Ben hiç böyle şeylerle uğraşmıyorum kendi başımayken bile.

Tabii tüm erkekler adına konuşuyormuş gibi olmayayım. (Ya da tüm kadınlar adına. Belki başkaları da benim gibi apar topar dalıyordur genital bölgeye.)

Ben, kendi şahsi deneyimimden hareketle, partnerimin doğrudan genital bölgesine çok nazik biçimde dokunarak başlayabileceğimi düşünmüştüm. Bu yanlışmış. Çünkü o ben değilmiş. Ne acayip şeyler öğreniyor insan hayatta, bak benden başka insanlar da varmış.

*

Böylece bu sömestrın sonuna geldik. Şimdi birkaç hafta ara vereceğiz derslere. Bu arada da sonra ne yapacağımızı konuşacağız.

Son olarak: Bu dersten bahsettiğimiz birkaç arkadaşımız fikri çok enteresan buldular. (Hemen kendi müfredatlarını hayal ediverdiler.) Ama partnerleriyle bunu konuşamayacaklarını, partnerlerinin asla böyle bir şeyi kabul etmeyeceğini falan filan feşmekan söylediler.

Haftada N kere mi sevişiyorsun partnerinle? Bak yılda yaklaşık 50N eder. Dört yıl birlikte olsanız, 200N eder. Her biri en kötü ihtimalle yarım saat sürse, 100N saat demek. Bunca zamanı, hele ki birlikte-zamanı biraz daha kaliteli geçirmek için verilecek emeğe değmez mi? (Üstelik, bu insandan ayrılsan bile, öğreneceklerinin bir kısmını sonra da kullanabilirsin belki.) Diyeceğim şu: Ders mersle kasmaya gerek yok, biz kasıyoruz çünkü kasıntı insanlarız. Ancak; Konuşasınız! Konuşunuz!

İlişkilerin cheat mode‘u, açık açık konuşmaktır.

Parmak olayları

Seks eğitimimin beşinci haftasında partnerimi parmak penetrasyonu ile uyarmayı öğrendim. Uzun uzun ne yaptığımızı anlatacak değilim. Ama şunları söyleyeyim bak:

Ne ben, ne de partnerim, G noktası diye bir şeyden haberdarız. Ortada bir noktadan ziyade uyarılabilecek genişçe bir alan varmış gibi görünüyor.

Böyle değil.

Bu geniş alanı uyarmak için genel olarak söylenen, parmağını veya parmaklarını partnerinin vajinasına sokup “Buraya gel” işareti yapacak şekilde hareket ettirmen.

Anladığım kadarıyla bu iyi bir başlangıç olabilir, ancak olay bundan ibaret değil. Asıl mesele, görmediğin, yarım yamalak hissettiğin bir bölgeye dokunuyor olman.

Cidden şiddetle herkese, bir kez bunu bir egzersiz olarak yapmalarını öneriyorum: Konuşun.

Bir kerelik, parmakla uyarma süresince tuhaf şeyler deneyin:

  • Birden fazla parmak kullan mesela. (Benim partnerimin canı acıdı. Zaten çok da derine gitmeme imkan olmadı.)
  • Farklı parmaklar dene: İşaret parmağı mı, orta parmak mı daha rahat hareket etmeni sağlıyor?
  • Parmağını kendi ekseni etrafında çevir, penetrasyonu böyle farklı şekillerde başlat ve sonra “Buraya gel” hareketini dene.
  • “Buraya gel” işareti yerine, yatay ve dikey daireler çiz.
  • Hatta, hareketi tersine çevir: Yani “Buraya gel” hareketini, filmi tersten izliyor gibi, fiske atıyormuşsun gibi ileri doğru yap. (Aman diyeyim vajinanın içinde fiske atayım deme – en azından partnerine danışmadan. Burada sadece parmak hareketini tarif etmeye çalışıyorum. Sonra benden bilmeyin.)
  • Partnerinin sana yakın duran bacağını kaldır, bu belki el bileğini rahatlatabilir.
  • Partnerini yan çevir, veya yüzükoyun uzanmasını iste. Kendi pozisyonunu da gözden geçir: Yanında mı duruyorsun, bacaklarının arasında mı, yoksa onun göbeğinin üstüne mi oturuyorsun, veya partnerinin yanında mı uzanıyorsun?

Tüm bunları bilinçli olarak ve mesela birer dakika boyunca dene. Sen denerken de partnerinden yorum yapmasını iste. “Ben her şeyi deneyeyim, sonra nasıl hissettiğini sorarım.” diye düşünme. O anda, sen bir şey denerken anlatsın o şeyin nasıl hissettirdiğini.

Bunu böyle önermemin sebebi, başta da dediğim gibi, ne yaptığımızı pek bilemiyor olmamız. Görmüyoruz; zaten dokunmakta olduğumuz alanın nasıl bir şey olduğu hakkında da pek fikrimiz yok. Bundan dolayı, senin benim belki de hiç farkında bile varmayacağımız küçük değişiklikler (özel bir noktaya özel bir şekilde dokunmak, veya açıyı azıcık değiştirmek gibi) partnerlerimiz için çok şey ifade ediyorsa bunun ayırdına o anda varmamız çok zor, bu yüzden de partnerimizin hoşuna giden bir şeyi keşfetsek de sonrasında tekrarlamayı beceremeyebiliriz.

Konuşun işte.

Bir kerelik.

Evet, tuhaf hissediyor insan sevişirken “Hah şöyle yap.”, “Ay ne yapıyorsun?”, “Dur oraya değil”, “Biraz daha yavaş.” gibi laflar duyunca.

Ama bir kerelik dene. Deneyin.

Eğer kötü giderse, suçu bana at. (Eposta olarak at mesela: birseyinanilari [malum a işareti] riseup.net )