Daily Archives: August 24, 2015

OkCupid tespitleri: Amma güvendiniz sayılara!

OkCupid’e girer girmez ilk fark ettiğin şey, bir takım sorular yanıtlayıp sonra yanıtlarına göre kiminle ne kadar “match” ne kadar “enemy” olduğunu tespit eden algoritmanın tüm eşleşme süreçlerinde ne kadar baskın olduğu.

Bak bir sorunun formatı şöyle:

okcupid sorusuYani kısacası, çoktan seçmeli bir soruyu yanıtlıyorsun. Karşındaki insanın hangi yanıtlarını kabul edebileceğini işaretliyorsun. Son olarak da bu tercihinin önemini bildiriyorsun. Bunları yapınca sonraki soruya geçebilirsin. Ama eğer sorunun farklı yorumlara açık olduğunu düşünüyorsan yanıtını açıklayabileceğin bir bölüm de var. (Tabii soru yanıtlamanın kendisi de opsiyonel.)

Sıkıntı şu ki, bu “açıklama”lara kimse bakmıyor. İnsanların kafası daha çok “Amaan match yüzde 95’ten azsa ne uğraşıcam” şeklinde çalışıyor. Üstelik bunu gittim sordum, sosyal bilimci olup insani faaliyetlerin sayısallaştırılmasına şüpheyle yaklaşan nice arkadaşımın iş bu siteye gelince gayet de aramalarında boy sınırı, kilo sınırı, match yüzdesi sınırı gibi şeylere kafayı taktıklarını gördüm. Ben ki sözde başka ortamlarda temel bilimleri (ve onların gözünde, sayıları falan) savunan adamım, gayet “Lan bir şirketin aşkın algoritmasını çıkarmış olmasına imkan olabilir mi be!” dedim. Hadi tamam, ortada bir algoritma var, ama bunun hata payını %1 kabul etmek nedir? Laboratuvarda kimya deneyi mi yapıyorsun?okcupid

Nitekim çok iyi anlaştığım birçok arkadaşım, eski ve yeni partnerlerimle match oranımız hiç de öyle yüzde 90 falan değil. Hatta, soruları farklı anladığımız için 70 seviyesine bile iniyor.

Yani evet, biriyle %40 enemy ve %30 match çıkıyorsam, bir şeylerin yolunda gitmeyeceğini varsayabilirim. Ama nihayetinde, %60 match olduğum birinin profilini de açıp okuyorum gayet ve arada sırada çok enteresan insanlarla da karşılaşıyorum. Aksine algoritmanın %99 eşleştirdiği insanların bazılarıyla düz arkadaş bile olamayacağıma eminim (bunu da denedim, gerçekten de anlaşamadık).

Neyse, sonuçta, OkCupid kullanıcılarının büyük bir kısmı kendilerinin sayısallaştırılmasına yardımcı oluyor ve bu kültürü yeniden üretiyor. Biz daha yapay zekaya çok uzağız yahu! İnsanların birkaç yüz duygusal ve yoruma açık soruya verdikleri yanıt üzerinden ortaya çıkan iki basamaklı bir sayıya bu kadar güvenmelerini anlamıyorum.