Bir seks bağımlısıyla söyleşi 2: birçok duygusal ilişki nasıl oluyor da oluyor?

Birkaç gün önce başladığım söyleşi dizisinin ikinci bölümündeyiz şimdi. Canan Irmak 30’lu yaşlarında, evli ve iki çocuk annesi. Bana mesaj attığında “yaklaşık altı ay önce seks bağımlısı olduğunu keşfettiğini” söylemişti. Canan bir blog açıp kendi deneyimlerini paylaşmak istiyor. Bense burada kendi kaygılarımı ona dayatıp kendi özgüvensizlik sorunlarımı çözmeye çalışıyorum. İlk söyleşide, Canan’ın çok-eşlilik deneyimine giriş yapmıştık. Bu ikinci söyleşide, olayın duygusal boyutlarına odaklanmak istedim.

Duygusal ilişkilerinle cinsel ilişkilerin arasındaki bağlantı nasıl?

Duygusal olarak aynı frekansta olmadığım, yada kendime dair bir şey paylaşamadığım kimseyle bu konularda ne konuştum ne de birlikte oldum.

Mutlaka bir paylaşımım olmalı. İster kafalar uyacak de ister başka bir şey. Bir şekilde kendimi anlatmalıyım karşımdakine. Sadece iki kişiyle sırf ilişki olsun diye ilişkiye girdim ve tekrar görmeyeceğim insanlardı.

İlişkilerinin süresi hakkında biraz bilgi verebilir misin bir fikir edinmem için. Aylarla mı ifade ediliyor? Hafta mı? Çok daha uzun süren var mı?

Şu anki ilişkilerimin bir kısmı aylar bir kısmı haftalarla ifade edilebilir. Öyle çok uzun zamandır süregelen ilişkiler değil. Yalnız bu 10 kişiye dahil olmayan birisi var. Onunla bir 10 sene kadar önce ilişki yaşamıştık. Şu anki durumumuz dostluk.

Partnerlerinin, hiç cinsellik içermeyen zaman geçirmek gibi bir talebi oldu/oluyor mu? (Sinemaya gitmek, yürüyüşe çıkmak, dans etmeye gitmek vb.) Sen nasıl yanıt verdin?

Öyle bir taleple karşılaşmadım hiç maalesef. Gerçi olsa da karşılayabilir miyim bilmiyorum.

Ben çalıştığım için ve evli olduğum için, haftasonu ve gündüz saatlerinde fırsat buluyorum. Sabah bir kahvaltı yapıyoruz. Sohbet ediyoruz. Sonrasında direkt olarak cinsellik. Onun haricinde bir etkinliğimiz olmuyor.

Eşinle ve partnerlerinle duygusal paylaşımının nasıl? Dertlerini, kaygılarını kimlerle paylaşıyorsun? Kişisel sorunlarını çözmek için kim sana destek veriyor? Nasıl?

Eşimle epeydir duygusal bir paylaşımım yok. Diğerleriyle de şu an 4 kişiyle her türlü derdimi paylaşıyorum. Ama karakterim sormadan gelen tavsiyeye karşı katıdır. Çok akıl danışmam. Havadan verilen aklı da kolayca kabul etmem.

Partnerlerin kendi kişisel dertlerini seninle paylaşıyorlar mı? Ya da, paylaşmak istiyorlar mı? Sen, paylaşmalarını ister miydin?

Neredeyse hepsi sohbet sever. Zaten ana kriterim sohbet edebileceğim kişiler. Kimisi her derdini açıyor, kimisi daha önceki maceralarını anlatıyor. Kimisi soru soruyor neden böyle oldu gibi? Akıl almak isteyen oluyor. Ama genel sohbetlerimiz hep cinsellik etrafında dönüyor.

Evet ben isterim kişisel sorunlarını paylaşmalarını, ancak iki taraflı olarak çok derin sohbet edersek bağ kurarız diye çekiniyoruz.

Duygusal anlamda kendini tatmin olmuş hissediyor musun (Partnerlerin sana yeterince ilgi alaka gösteriyorlar mı?)

Ben bir seks bağımlısı olduğum kadar ilgi bağımlısıyım da. Gün boyu bana mesaj atanlar var. Onlar sayesinde evet tatmin olmuş hissediyorum. Aslında bence olması gereken; normal arkadaşlık, dostluk kurmak; bunun yanında da bonus olarak seks yapmak. Yani evet bağımlıyım ama sırf seks olsun diye yapmayı da uygun bulmuyorum. Her zaman söylerim, bir şekilde ruhuma dokunamayan insan bedenime dokunamaz.

Bahsettiğin ilişki modeli, bir ana ilişkinin etrafında birçok ikincil ilişkinin olduğu bir çok-aşklılık modeline benziyor. (Gerçi çok-aşklılıkta bu modelin tanımında tüm bireylerin durumun net olarak farkında olmaları ve açıkça rıza göstermeleri gerekir.) Bu birincil/ikincil türü model kullanan insanlar, bazen birincil ilişkilerinde haftada birkaç gün “izin günü” anlaşması yapabiliyorlar; böylece ikincil ilişkilerini güçlendirmek için de her hafta birkaç gece ayırabiliyorlar. Böyle bir şeyi denemek ister miydin? Sence eşinle olan ilişkine olumlu bir etkisi olur muydu? Diğer ilişkilerine nasıl bir etkisi olurdu?

Kesinlikle denemek isterdim. Bana katkısı olurdu çünkü bütün ilişkilerimi daha rahat yaşardım. Böylece bu ilişkileri döndürmek için girdiğim stres azalırdı. Diğer ilişkilerim güçlenir miydi??? Orası biraz şaibeli. Çünkü neredeyse hepsi evli ve böyle bir rutine giremezler. Eşimle olan bağımı nasıl etkilerdi açıkçası bir fikrim yok. Ama bu özgürlüğü bana sağladığı için memnuniyetim ve saygım artardı ona karşı.

Bu konuyu toparlamadan önce, son bir soru daha sormak istiyorum. Genellikle “bağımlılık” sözcüğünü sağlık sorunları için, yani tedavi edilmesi gereken bir şey olarak kullanıyoruz. İlk mesajından beri kendini “seks bağımlısı” olarak tanımladığın için soruyorum: Cinsel dürtülerinin normal hayatî ve sosyal işlevlerine mani olacak düzeyde olduklarını düşünüyor musun? Bu teşhisini doğrulatmak için bir uzmanla görüşmeyi düşündün mü?

Evet günlük yaşantımı epey zorluyor. Her baktığım erkek için acaba nasıldır diye düşünüyorum. Gün boyu seks ya da bağlantılı şeyler düşünmek çok zor. Her an bir ilişkiye hazır gezmek de öyle. Oldum olası erkeklerle olan arkadaşlığım normal arkadaşlık sınırlarına sığmadı. Çünkü devamlı flörtleşme halinde oluyorum. Birkaç uzmana danıştım. Bağımlılığımı onayladılar. Ancak tedavi edilmesini ister miyim o noktada emin değilim. Tanıştığım, ilişki yaşadığım kişilerin çoğu bunun bulunmaz bir nimet olduğunu ve tadını çıkarmam gerektiğini söylüyor. Bu taraftan bakınca da, evet, kadınların çoğu cinsel ilişkilerinden acı dolu tecrübelerle ayrılıyor, orgazm yaşayamıyor, cinselliği yanlış tecrübe ettikleri için insanoğlunun en önemli aktivitelerinden biri olan bu konuda doyuma ya da hazza eremiyorlar. Bense bunu defalarca; üstelik acıdan da haz duyarak, neredeyse gün boyu yaşıyorum. Ve bununla mutluyum sanırım. Tedavi istememe sebebim bu yüzdendir. Eksileri de çok ama artıları da :)


İlk söyleşiyi sıfır yorumla sonlandırmıştım. Bu yazışma esnasında aklıma gelen birkaç şeyi paylaşarak bitirmek istiyorum bu söyleşiyi. Üçüncü ve son söyleşide daha teknik/pratik ve belki daha kişisel sorular soracağım.

Öncelikle, on bir partner yüksek bir sayı benim için. Son on yıldır açık ilişki deneyimlerimde eş-zamanlı olarak en fazla beş partnerim oldu (ki bunlardan bir kısmını çeşitli sebeplerle çok seyrek görüyordum). Ancak evlilik şartları altında ve sırf haftasonu kahvaltılarıyla düşününce, eşinden başka elinin altında 10 müsait erkek olması çok da yüksek bir sayı olmayabilir. Canan’ı şahsen tanımıyorum. Bu kırk mesaj dışında da başkaca bir bilgim yok onun hakkında. Ancak yanıtlarında sadece yüksek libidolu bir dönem yaşayan bir kadın görüyorum. Bir kadının yüksek libidosu olmasında, bunu kabullenip harekete geçmesinde ve deneyimlerini başka insanlarla paylaşmak istemesinde hiçbir tuhaflık yok. (Gerçi, cinsel sağlık hususunu açmak istiyorum sonraki söyleşide.)

Üstelik, cinselliğini benimseyip üstlenen bir kadından öğreneceğimiz birçok şey olabilir. Blogunu merakla bekliyorum açıkçası.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *