Tag Archives: mekan

Stüdyo – Uyuzböceği

Alakasız nesneleri cinselleştirmek bende her zaman daha farklı bir his uyandırmıştır. Mesela makyaj fırçasının tenimdeki hareketinin yarattığı iç gıdıklayıcı etki bunun en büyük örneği olabilir. Hatta ayna karşısında çıplak halimi seyrederken bir süre sonra keyif almaya başlamamı da buna dahil edebilirim. Şimdi, neredeyse ezbere bildiğim bir mekanda gerçekleşen cinsel aktivitenin nesnelerle bağlantısını göz önünde bulundurarak son deneyimimi size aktaracağım.

Bir dövme stüdyosu düşünün. Dikdörtgen şeklinde ve işlemin gerçekleştiği alan diğer kısımdan siyah bir perdeyle ayrılıyor. Deri dövme koltuğunda saatlerce üzerimdeki beyaz lambaya bakarak yattığım zamanlar oldu. Tenime sık sık batan iğnenin bana keyif verdiğini söyleyemeyeceğim, bu sebeple aslında biraz bunaltıcı bir mekandı benim için. Ta ki bir gün sabaha karşı evsiz kaldığımda o koltukta uyukladığım güne kadar. Yanımdakinin nefes seslerini duyamayacağım yükseklikteki müzikle beraber, iki vücudun birbirini ısıtması bir süre sonra o stüdyoyu huzurlu bir alan haline getirdi. Hadi stüdyoyu bir kenara bırakayım gözüme batan o beyaz ışığın yalnızca duvara yansıyarak yarattığı loşluk ve daha öncesinde acı çekmek için uzandığım rahat siyah koltuk birleşince kafamda mekanı nitelemek için kullandığım sıfatlar değişiverdi. Fark ettiyseniz hala cinsellikten bahsetmedim.

O günden sonra stüdyo kendimi daha rahat hissettiğim geniş bir alan haline geldi. Ki bu durum, partnerim bana elini uzattığında dans etmek istediğine dair bir bağlantı kurmama sebep oldu. Sonuçta o mekanda sadece dövme ve piercing yapılmadığını bir önceki dersimize öğrenmiştik. Lakin tutulan elimle birlikte ayağa kalkan bedenim tanıdık koltuğa ilerleyip üzerine bir de perde çekildiğinde, ilk kez aklımda daha önce kurulmamış bir bağlantının sinyalleri gezindi. Deri koltuğun üzerine atılmış yün kazağım ise orayı bilindik halinden çıkarıp aşina olduğum başka bir dokuya çevirince, karşımda duran aynada gördüğüm yansımayla, cinselliğimde yer alabileceğine dair en ufak bir fikrim olmayan pek çok unsurun ne kadar tamamlayıcı olabileceğini anlamış oldum.

En ufak ses veya dışarıdan bir hareketle bile gerginliği artan ben, ilk kez yerimi yadırgamadan yatak haricinde bir yerde tecrübe kazanmış oldum. Alakasız olduğunu düşündüğüm başka şeylerin farklı fonksiyonlarda nasıl kullanılabileceği ile ilgili merakım sürüyor. Kendi fikirleriniz varsa paylaşmanızdan memnuniyet duyarım.

Nasıl sevişilir? #1

Bu yazıyı bir ölçüde “Erkekler nasıl mastürbasyon yapar?” yazılarının devamı olarak düşünebilirsin. Daha doğrusu, yine sevişirken (veya biriyle seviştiğini hayal ederken) yaptığımız ön kabullerden bahsedeceğim. Orada kullandığım yöntem şuydu:

“Bilgisayar programı yazmış olanlar bilir, eğer komutları yeterince detaylı vermezsen bilgisayar ya keyfi olarak bazı başlangıç koşulları belirler ya da işleme dahi başlayamaz. Şimdi şunu hayal et: Karşındaki insana (bu bir erkek olabilir, hatta sadece bir ressam olabilir) nasıl mastürbasyon yaptığını anlatmak istiyorsun ve bu insanın da eylemi birebir canlandırmasını bekliyorsun.”

Hatırlarsan o mastürbasyon yazıları üç parçada anca tamamlanmıştı. Şimdi ise en azından iki kişiden bahsedeceğimize göre, eğer aynı analitik yöntemi kullanırsam kim bilir kaç haftada biter. Bu yüzden, o yazılardaki başlıkları takip edeceğim ama sadece zaten aklımda olan birkaç anekdotla yetineceğim.

#0 MEKAN

Yatak odası, salon, oturma odası gibi seçeneklerin birçoğumuzun zaten aklında olduğunu sanıyorum. Bunun dışında:

  • Banyoda veya tuvalette başlayan bir cinsellik mutlaka bu odalardan birine doğru evriliyor. Tuvalet veya banyoda başlayıp biten bir cinsellik yaşamadım hiç.
  • Mutfak ise haşa ! Henüz mutfakta cinsellik başlatmayı başaramadım ben – denememe rağmen: Öpüşmeye koklaşmaya başladığımız anda partnerim beni başka bir mekana sürüklüyor.

    sexinthekitchen

    Mutfakta seks dediysem…

  • Her nedense, cinselliğin mekansal gelişme yönü hep yatak odasına doğru oluyor. Yatak odasında başlayıp başka yerde devam eden veya biten bir deneyimim olmadı.
    Oysa mesela mastürbasyonlarım bunun tam tersi yönde ilerliyor.*

#1 BEDEN POZİSYONU

Anladığım kadarıyla çeşitli pozisyonlar denemek konusunda o kadar da dar görüşlü değiliz. Yani, ‘biz’ derken, bu blogu okuyan (ve kazara erişmiş olanlar arasından da, mesela bu metni bu cümlesine kadar okuyan) insanlar seks hayatlarını “renklendirmek” için bir şeyler yapıyorlar sanıyorum; ve bu renklilik konusundaki en basit şey de farklı pozisyonlar denemek oluyor.positions

Nitekim ben de bir şeyler denemeye çalışıyorum. Ama:

  • Porno videolardaki bazı pozisyonlar gerçekten hem imkansız, hem de insanın tüm heyecanını öldürüyor. Örneğin şu yandaki gibi, hatta daha akrobatik şeyler yapıyorlar porno aktrisleri.
    Aktörün yaptığında karışık bir şey yok (sadece bu pozisyonda penisin biraz “enteresan” durduğunda anlaşalım). Benim derdim kadının pozisyonu.
    Bu pozisyonu – partnerimin canını acıtmamaya dikkat ederek – denedim. Tek kelimeyle imkansız ! Yani, pozisyon mümkün gayet, ama rahat etmesine imkan yok insanın eğer çok esnek falan değilse.
    Ama maşallah porno videolarında standart pozisyonlardan biri haline geldi.
    Benim teorim, videoda kadının bedenini tamamen görebildiğimiz için (ve tabii porno dediğin neredeyse sadece erkekler için yapıldığına göre) tercih ediliyor bu pozisyon, yoksa kimseye faydası yok yani.
  • Standart kabul edilen birçok pozisyonda da küçük değişikliklerin uyaranları bayağı değiştirebildiğini söylemek istiyorum ayrıca. Örneğin
    • bacakların ne ölçüde açık veya kapalı olduğu (hem kadın hem erkek için),
    • eğer biri yatakta uzanıyorsa bu kişinin yastık kullanıp kullanmaması (hem başı hem kalçası için),
    • ve hatta gözlerin açık mı kapalı mı olduğu bile
      o anda hissetiklerimi cidden değiştirebiliyor.

#2 KIYAFETLER

Tamam, genellikle sevişmenin sonlarına doğru en azından donumuzu çıkarmış olduğumuzu varsaymakta bir sıkıntı yok. Ama soyunma sürecinin kendisi benim kafamı çok karıştırabiliyor.

  • Bir sevişmeye başladık diye apar topar soyunan kadınlar var! Bir anda çırılçıplak kalıp sonra bana ön sevişme diye gelmeyin.
    Şaka bir yana, “soymak” oyunun en zevkli kısımlarından biri ! Hem partnerimin bedenine yavaş yavaş erişmek heyecanımı arttırıyor, hem de penetrasyonlu falan karışık kuruşuk işlere girişmeden önce kendimi partnerimle daha rahat hissetmemi sağlıyor.

Bunun dışında:

  • Çorap olayı nedir? Çıkarıyor muyuz? Ne zaman çıkarıyoruz? (Çünkü çıkarırken de şekilden şekile giriyor insan dikkat edersen.)
  • Sütyeni başta çıkarsak çok aceleye gelmiş gibi oluyor, işler ilerledikten sonra çıkarmakla debelenince de hepten eli ayağına dolaşıyor insanın.

rubikon

  • Küpe, kolye gibi şeyleri çıkarmakta bazen fayda olabiliyor, ama her zaman değil. Daha en baştan “Ay şunları çıkarsak” deyip sonra hiç de çıkarmanın gerekmeyeceği bir cinsellik yaşayınca bir garip oluyor. Ama gerçekten tehlikeli olabilecekleri bir noktaya giderken “Dur şunları çıkaralım madem” gibi mantıklı laflar edilince de olaydan soğuyor insan.

Şimdilik burada bir mola verelim. Yazının devamında alet-edevat, beden hareketleri, el hareketleri gibi konulardan bahsetmeyi düşünüyorum.