Tag Archives: seks

Beklentiler ve “performans değerlendirme”

Birçok şart altında başladılar oynaşmaya.

Erkeğin hem ereksiyonunu korumakla sorunu vardı, hem de boşalmakla. Kadınsa yıllardır vajinismusla mücadele ediyordu: Kitaplar okuyor, alıştırmalar yapıyor, doktora gidiyordu.

Ortamın gergin olmamasında anlaştılar sessizce. Maksat başarı değildi (çünkü ikisi de peşinen kabullenmişti başarılı olmadıklarını), maksat keyif almaktı. Erken mi olmuş, geç mi olmuş dert etmeyeceklerdi. Beklentiler arasında penetrasyon zaten yoktu ya, orgazmı da “opsiyonel” kabul ettiler.

Sonra bir şey oldu. Erkeğin kalçası mı, kadının beli mi, tam bilinmiyor. Ama bir şey, ikisinin de  heyecanını dengeledi ve birlikte heyecanlanmaya devam ettiler.

Kokular birbirine karıştı, saçları birbirinden ayırt edilemez oldu. Erkeğin önceliği gerilmemekti. Bu yüzden her şeyi bıraktı, kadından sözlü izin aldı ve onun özellikle hoşlanmadığını bile bile oral seks yapmaya başladı. (“Bunu ben kendim istediğim için yapıyorum, öyle çok çok hoşuna gitmiyor biliyorum.” dedi kadına.)clothes on

Daha yalamaya başlarken, kadının ıslaklığı çekti dikkatini. Hiç beklemiyordu bunu. Hemen ardından, vajinasının ne kadar açılmış olduğunu fark etti. Çok kafa yormamaya karar verdi buna – kadın çok heyecanlanmışsa ve başka beklentiler yaratmışsa da, bunların onun üstünde baskı kurmasına izin vermeyecekti.

Ancak “Bunu ben kendim istediğim için yapıyorum” lafı boş laf değildi. Kadının kalçalarına ve ayak bileklerine dokundukça, o da heyecanlanmaya başladı. Kadının bir bacağını yatağa uzatmasını sağladı ve penisini kadının bacağına sürtmeye başladı. Onun ereksiyonu kadını daha da kızıştırdı.

Erkek bir hamlede doğruldu, yataktan kalktı, bir prezervatif alıp penisine taktı. Kendi kendine “Sadece sürtüneceğim, bunu da sırf güvenli seks için takıyorum.” diyordu, beklentilerini aşağıda tutmak konusunda çok hassas davranıyordu. Kadının ne hissettiğini, ne istediğini ise hiç bilmiyor, bilmek de istemiyordu. (Böyle bir anda kadın ne isterse istesin onun kaygılanmasına yol açacaktı.)

Erkek kadının üstüne çıktı.

Kadının söylediğine göre, penetrasyon sırasında çok dikkatli olması gerekiyordu ve vajinanın alt kısmına (kadının sırt üstü yatarken aşağıda kalan kısmına) sürtünmemesi gerekiyordu. Bunlar hızla geçti aklından, ve “Bana ne, ben istediğim pozisyonda olmak istiyorum, penetrasyonla uğraşamam şimdi.” diye düşündü. Kadının bacaklarını omzuna aldı. Böylece hem onun ayaklarını okşayabiliyor, hem de kadının tüm vücudunu seyredebiliyordu. Bir süre bu pozisyonda sürtünmeye devam etti, sonra kadının bacaklarını açtı, göğüsleri birbirine temas edecek kadar yaklaştı ve onu öpmeye başladı.

Sonra başka bir şey daha oldu. Sürtünürken, hiç beklemedikleri bir anda, rahatlıkla penisini vajinanın içine soktu. Duraksadılar. Derin bir nefes aldılar ve birbirlerine sımsıkı sarıldılar. Kadın usulca “Bu çok iyi bir his.” diye fısıldadı, erkek yanıt vermedi. Çekine çekine, penisini ileri geri hareket ettirmeye başladı. Kadının canını acıttığına dair hiçbir emare yoktu. Erkeğin kafası karışmıştı, ama bir yandan da çok heyecanlıydı.slow but steady

İşte ilk penetrasyonları, ilişkiye başlamalarından üç ay sonra, böyle gerçekleşti.

O gece, kadının değil denemek, değil kendisinin yapabilmesi, herhangi bir şekilde mümkün olduğunu dahi bilmediği birçok pozisyonda seviştiler. Kadın müthiş bir merakla kendi bedenini keşfediyordu; erkek de kadının bedeniyle deneyler yapıyordu.

Uzun bir geceydi, çok uzun. O geceden sonra seks hayatları tamamen değişti.

Eski sevgiliden “friend with benefits” olmuyormuş ! – G.Y.

Yaklaşık 2 yıl önce hayatıma biri girdi. Çok güzel girdi, yaşadığım şehri güzelleştirdi, seksi güzelleştirdi, çevremi güzelleştirdi, yaşamımı tazeledi sanki. Sonra ayrıldık. Tabii insan işgüzar olmaya görsün hemen “arkadaş” kalmaya, bunun medeni bir şey olduğuna filan ikna ediveriyor kendini. Karşılıklı bir sevgi, ilgi, aşk yoksunluğu, kısaca iki tarafın da ilişkiyi tüketmesiyle ayrılık söz konusu olduysa aslında arkadaş olmak da sıkıntılı bir sürece itmiyor tarafları. Fakat insan faktörünün işin içine girdiği her alanda olduğu gibi teoride x+y gibi gözüken denklem birden x+y2z oluveriyor.

Nitekim bizim “arkadaş kalma” hikayesi de kabaktan hallice bir tat veriyor.

Sorun şu ki ben onu sıradan olmayan her şeye benzetiyorum; o ise sadece sıradan yakıştırmaları seviyor. Onun için seks çok kolay, aramızı bozan şey zaten seksin iyi olmaması değil, muhabbetin iyi olmaması değil. Bu yüzden muhabbet etmenin, görüşmenin ve mümkünse seks yapmanın da bir sakıncası yok. Çünkü o dümdüz, kıvrım yok düşüncelerinde, duyguların iniş çıkışı, aniden yükselme, bazı geceler uyumadan önce gelen o duygusal panik ataklar yok.

Ben ise dalgalı kurum. Benim için Pazartesi günü onunla muhabbet etmek ve arkasına seks yapmak çok yeterli; mutluyum işte daha ne istiyorum, hatta belki ilişkiden daha mutluyum, zaten sahiplik ekini hep yanlış imlalayan biri değil miydim? Ama Salı günü onun için özel olmamak çok büydalgaliük bir problem, her gün görüştüğü sıradan bir insan olmak çok çok büyük bir problem. Çarşamba günü arkadaşlığını bile kaldıramayacak kadar sıkılmışım durumdan, sadece seks yapsak yeter, sonuçta bu bir ihtiyaç. Cuma günü seks yaptıktan sonra artık onunla uyuduğumda rahatsız rahatsız hissetmem ve büyük ihtimalle onun da artık beraber uyumak istemediğini fark etmem dünyanın en büyük iç savaşını üç odalı bir evde gerçekleştirmem için çok iyi bir sebep.

Peki benim bu dalgalı kur halimin sebebi ne? Çünkü ben onu sıradan olmayan her şeye benzetiyorum ve ben sıradan olmayan her şeyi halen çok seviyorum. Sadece seks değil, sadece arkadaşlık değil, hiçbir sadeceye sığdıramıyorum.

Onun bu dümdüz halinin sebebi ne? O beni artık “o manada” sevmiyor, Midyat’ta pirinç var diye fısıldamış biri kulağına, koşuyor Midyat’a ama elde de bulgur kalsın tabii, ya Midyat’ta o vaat edilen pirinç yoksa?

Tüm bu karmaşayı çözmek için 6 ay konuşmuyorum onunla. Hiç haber vermeden gidiyorum hayatından. Arıyor defalarca, mesaj atıyor, arkadaşlarımla konuşuyor. Ama ben konuşmuyorum. Bıçak gibi kesiyorum muhabbeti.

Ve sonra öğreniyorum ki gidecek artık burdan, dayanamıyorum ve son bir kez görüşmeyi teklif ediyorum. Tabii o son bir kez oluyor son on kez. Kendime soruyorum: Niçin bu kadar zaman görüşmemişiz ki? Ne kadar saçmalamışım, ama bunun sebebi o sırada başka insanlarla zaman geçirmem galiba, artık normalleştirdim kafamda diyorum.

Sonra gene Cuma oluyor. Gene ben özel olmadığımı hissediyorum, gene hayatına giren herhangi biri olduğumu hissediyorum.

Peki bu problemi nasıl çözebilirdik? Problemim hayatına başka birinin girmesi filan değildi aslında. Problem “herkesle aynı kefeye konmak” idi. Eğer bana gerçekten özel olduğumu hissettirebilseydi büyük ihtimalle haftanın her günü sorunsuz geçecekti.

Sadede gelelim; taraflardan biri hala “ayrılıklar da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili.” demeye devam ediyorsa; friends with benefits olayının işkenceye dönüşme ihtimali çok muhtemel.

Şimdiden iyi sinir harpleri.

Frida-The-Wounded-Table

#5 Evet ve Hayır Egzersizi

ETİK SÜRTÜK, ALIŞTIRMA #5: Birini seninle sevişmeye davet etmek için kullanabileceğin kısa, belki birkaç cümleden oluşan bir konuşma hazırla. Seks davetini kibarca ve karşındakini incitmeden reddetmekte kullanabileceğin başka bir kısa konuşma hazırla.

Hiç denemediğim ama uygun bir ortamda denemek isteyebileceğim, tanımadığım birine hitaben davet konuşmam:

“Merhaba. Tarzın/okuduğun kitap/konuşman çok ilgimi çekti. Geceyi benimle geçirmek ister misin?”

Denediğim ve bazen (yarı yarıya) olumlu yanıt aldığım, tanıdığım birine hitaben davet konuşmam:

“Çok güzel zaman geçirdim ve bunu yarıda bırakıp kös kös eve dönmek istemiyorum. Benim evime gelmek ister misin?”

Her iki konuşmada da doğrudan seks daveti olmadığının farkındayım. Bunu, ayrıca, gecenin ilerleyen saatlerinde sormayı tercih ediyorum. Hem gece ilerledikçe bununla ilgili fikrimiz değişebileceği için, hem de sevişsek de sevişmesek de hoş zaman geçirdiğim biriyle daha uzun süre birlikte olmak için illa ki sonunda sevişeceğiz diye bir kuralım olmadığından.

awkward-safe-sex

Dahası, bu deneyip olumlu yanıt aldıklarım arasından, sonunda gecenin köründe artık iyice uykumuz geldiğinde eve dönmeye karar veren de oldu, salonda uyumayı seçen de. Ne kadar ısrarcı oldum, karşımdaki insanın sınırlarına ne kadar saygı duydum, bilemiyorum tabii ki. Ama sonuçta istek ve aktif rıza göstermediği hiçbir şey yaşamadık.

Son olarak, birinin bana böyle bir davette bulunduğu durumu da ikiye bölelim. Tanımadığım birine:

“Çok teşekkür ederim, ama öncelikle seni tanımak isterdim. Şu anda müsait değilim, dilersen telefon numaranı ver başka bir zaman ayarlayabilirsek görüşelim.”

Eğer tanıdığım biriyse nasıl reddederim emin olamadım bak. Alıştırmanın en zor kısmı bu oldu sanırım benim için. Herhalde gerçek sebebi söylemeye çalışırdım dilim döndüğünce… Ona ilgi duymamam, şu anda yeni bir partner istememem, vb. Deneyelim bakalım:

“Ay çok şaşırdım. :) Maalesef şu anda seninle böyle bir ilişkiye başlamak istemiyorum. Ama seninle zaman geçirmekten hoşlanıyorum, belki birlikte başka şeyler yapabiliriz?”

Yok eğer gerçekten ilgilenmiyorsam, yani tanıdığım ama pek de hoşuma gitmeyen biriyse, zaten daha direkt olarak söylerim herhalde:

“Çok naziksin. Ama seninle böyle bir ilişki yaşamak istemiyorum galiba ben.”

Tabii tüm bu yanıtlar farazi. Hayatımda hiç birini reddettiğim olmadı. Kadınlar genellikle hamle yapan taraf olmuyorlar bilindiği üzere. Ama böyle bir şey teklif edecek olsalar bile, benim de niyetim olduğuna emin olana kadar bekliyorlar. Acaba kadınların bu çekinmelerinde -erkeklerde olduğu gibi- reddedilme mi, yoksa “hafif” (TDK’nin yeni ifadesiyle “müsait”) görünme korkusu mu daha ağır basıyordur?

Ben gerçekten çok isterdim rahatça Hayır diyebilmeyi. (Ve elbette Evet diyebilmeyi de.)

noooooo

Sıradan bir seksin erotik öyküsü

K arayıp “Bu gece görüşelim mi?” dediğinde P’nin ilk aklına gelen “Ulan tüh be, bilsem sabahın bir vakti sırf ereksiyonla uyandım diye mastürbasyon yapar mıydım…” olmuştu. Tüm gününü de baştan kurgulamış, şekerli gıdalar tüketmiş, gün içinde seks düşünmekten kaçınarak kendini geceye saklamıştı.

İşte şimdi oturma odasındaki koltukta yavaş yavaş başlayan sevişmenin ilk dakikalarında bunları düşünüyordu. Daha doğrusu, bunun gerginliğini yaşıyordu, diyelim.couch

Tanıdık bir bedenle sevişmenin avantajları vardı. İkisini de tahrik eden şeyleri biliyordu, kendini biraz geri çekmek istese K’yi nasıl uyarabileceğini biliyordu ve K’nin tatmin olması için neyi ne kadar süre yapması gerektiği hakkında bir fikri vardı.

O bunları düşünürken K çoktan üstünü çıkarmış ve P’nin pantolon düğmelerini açıyordu. K’nin bu teklifsiz tavrı ve ne yaptığını bilen elleri P’yi de rahatlatmıştı. Yataktan oldurma kanepede sırtını yastıklara verip yarı oturmuş pozisyonda uzanıyordu P, ve K ağırdan almaya ve heyecanını saklamaya lüzum hissetmeden ağzına almıştı P’nin penisini. K dizlerinin üstünde oturmuş ve P’ye doğru eğilmişti. Bu pozisyon, P’ye, K’nin bedeninin her yerine dokunma imkanı sağlıyordu. Böylece P’nin tam sertleşmeye ulaşması yaklaşık bir dakika aldı.

İşyerindeki aksaklıklar çözülmek bilmiyordu, iş dışında da üst üste sorunlar çıkmıştı. Sorun çıkarmayan ama çok emek isteyen bir dünya da başka şey vardı şu günlerde. Çok doluydu kafası P’nin. Seksin rahatlatıcı bir şey olmasına ihtiyacı vardı, bu yüzden bugün yeni bir şey denememeye, alıştığı (ve çok hoşlandığı) şekilde devam etmeye karar verdi.

Böylece K’yi yatağa sırt üstü yatırdı, pantolonunu ve donunu çıkardı ve K’nin çoktan ıslanmış vajinasını yalamaya başladı. Kaç yıldır sevişiyor olmalarına rağmen hala klitorisi bulmasının zaman almasına biraz bozuldu, ama çok üstünde durmadı bunun. Aslında hızlı bir ritmde başlamış öyle devam ediyorlardı, ama P oral seksi yavaş başlattı, diliyle vajinanın etrafında ve içinde dolaştı, bu oryantasyon turundan sonra klitorisi buldu ve K’yi uyarmaya başladı. Bir yandan K’nin göğüslerini ve bacaklarını okşuyor, kalça ve bel hareketlerini izliyordu.

cunnilingus

İşte şimdi yavaşça hızlanıyor, K’nin bedenindeki kasılmaları ve çıkardığı sesleri kendine rehber alıp ona göre devam ediyordu. On dakika gibi kısa bir süre içinde birden fazla kez orgazm oldu K. Bu iyice rahatlattı P’yi: Artık sertleşememe, sertleşince ereksiyonu uzun süre tutamama, erken boşalma gibi dertler ortadan kalkmıştı. K keyif aldığına göre endişelenecek bir şey kalmamıştı.

Yavaşça ayağa kalktı, çantasını, çantasının içinde cüzdanını, cüzdanın içinde prezervatifi buldu. Tüm bunlar olurken K de doğrulup kanepeye oturmuş P’nin penisini emmeye başlamıştı. Her zaman olduğu gibi, prezervatifi P’nin elinden aldı ve kendi eliyle penise taktı. Sonra da kafasını kaldırdı ve P’ye hangi pozisyonda başlamak istediği soran gözlerle baktı.

İşin tuhafı, P de bilmiyordu ne istediğini. Bir an duraksadılar. Başka zaman olsa, başka biriyle olsa, başka bir yerde olsa, tüm seksi berbat ederdi böyle bir tereddüt (ve onu takip eden kafa karışıklığı). Ama işte dedik ya, tanıdığın bildiğin güvendiğin biriyle sevişmenin avantajları vardı. P, gülümsedi, “Sen ne yapmak istersin?” dedi.

K göz ucuyla P’nin hala sert olup olmadığını kontrol etti (P bunu bir arzu işareti olarak yorumladı), P’yi belinden kavradı, yatağa sırtüstü yatırdı ve üstüne çıktı. Bu pozisyonda P’nin ereksiyonunu uzun süre tutamayacağını biliyordu, hızlı bir el hareketiyle penisini içine aldı ve derin bir nefes vererek P’ye sarıldı. Her ikisinin de rahat edeceği bir pozisyona gelene kadar kalçasını ileri geri oynattı. P de bu sırada elini K’nin bacaklarında ve kalçalarında gezdiriyordu.

womanontop

Beş dakika kadar bu pozisyonda kaldıktan sonra K’yi durdurdu ve yana doğru yuvarlayarak üstüne çıktı. K de aynı anda bacaklarıyla P’yi sarmaladı. P dengesini sağlayınca hafifçe geri çekti kendini ve K’nin bacaklarını kavradı. P’nin yönlendirmesiyle şimdi misyonerle bacak omuza arası bir pozisyondaydılar: K’nin diz eklemi P’nin dirsek eklemiyle birleşmişti. K’nin bacakları olabildiğince açıktı. gift wrapped

P, yavaş başladığı penetrasyonun hızını arttırdı. Bedenlerinin birbirine çarpmasıyla çıkan sesler ikisini de tahrik etmişti. (Bu sıralarda K bir kez daha orgazm oldu galiba, ama P bunun ayırdına varamadı pek.) Boşalmasına çok az bir süre kala P yavaşladı ve K’yi tamamen gözlemleyebileceği bir hızda kalçasını ileri geri oynatmaya başladı. Başını çevirerek K’nin tüm bedenini ve tüm hareketlerini izledi. Hiç durmadan ve hızını değiştirmeden boşaldı. Boşaldıktan sonra da bir süre penetrasyonu sürdürdü. Ardından kollarını gevşetti, K’nin bacaklarını daha konforlu bir pozisyona getirmesine izin verdi ve onun üstüne yattı.

passion-stoker

Birbirlerine sarılarak ve öpüşerek birkaç dakika daha geçirdiler.

P kalktı, prezervatifi çıkarmak ve penisini yıkamak için tuvalete gitti. K de onun hemen ardından kalktı ve hızla mutfağa giderek şofbeni yaktı.

***

Her şeyin bir ilki vardır.

İstanbul’un izbe bir mahallesinde bir ev, o evde bir yatak odası, o yatak odasında tek kişilik bir yatak, yatakta tamamen çıplak sırtüstü uzanmış bir kadın, kadının üstünde tamamen çıplak ve yüzüstü pozisyonda duran bir erkek düşünelim. (Erkek de sırtüstü olsa enteresan olurmuş aslında.)

Erkekle kadın arasında yıllardır devam eden bir arkadaşlık, bu arkadaşlığın peşi sıra süregelen bir cinsel çekim, bu cinsel çekimin yarattığı bir gerginlik düşünelim.tension

İşte şu anda, bu yatak odasındaki bu yatakta, bu gerginlik kendini gerçeklemektedir. Ve erkek kendi kendine, “Doğru zamanda doğru yerde değilsen, olmak istediğin yere git ve doğru zaman gelene kadar orada bekle.” uyduruk felsefesini düşünmekte ve heyecanını dizginlemeye çalışmaktadır.

(Halbuki olacak şey değil. Bir anda, sanki kumarhanedeki makinenin kolunu çevirmişsin de birbirinin aynı üç resim art arda görünüyormuş gibi, her şey üst üste geldi. Erkeğin ilişkisindeki gelişmeler, kadının ilişkisindeki gelişmeler, bunların hemen ardından internette birbirleriyle karşılaşmaları… ve nihayetinde bizzat kendileri “üst üste” geldiler işte.)

Erkek, deminki felsefi zırvaları bitirmiş, şimdi de kadının ayak tırnaklarını hiç ojeli hayal etmemiş olduğunu düşünmektedir, çünkü boşalmamak için böyle saçma sapan şeyler düşünmek zorundadır. Kadının hırıltısı (evet, çığlığı değil, nefes alıp vermesi değil, hırıltısı) da yardımcı olmaktadır bu dikkat dağıtma çabalarına.

incir-sepeti

Bir çuval incir. (temsili) (çuvalla incir resmi bulamadım)

Herkesle yaşanan ilk seks, bir ilk seks deneyimidir – hele ki karşındaki senden daha deneyimliyse. Eli ayağına dolaşır insanın. (Bu cümledeki anlam açık mı emin olamadım, biraz daha matematiksel bir ifadeye başvuralım: Yataktaki X ve Y kişileri için, Xe X’in elini, Xa da X’in ayağını göstersin. (Benzer şekilde Ye ve Ya, Y kişisinin elini ve ayağını göstersin.) Şimdi şu kümeyi düşünelim: {Xe, Xa, Ye, Ya} İşte bu kümeden alınacak her iki eleman birbirine dolanır. Yani mesela erkeğin eli erkeğin ayağına, erkeğin ayağı kadının ayağına, kadının eli erkeğin eline v.b) Tüm bu dolaşıklık halinde yılların fantezisinin gerçekleşmekte olduğunu aklına getirirse boşalıvereceğini ve bir çuval inciri berbat edeceğini bilen erkek, başka şeyler düşünmeye çalışır.

Şimdi kendinizi bu erkeğin yerine koymak için bir deney yapın: Düşünmemeniz gereken bir şey getirin aklınıza ve bundan sonraki yarım saat boyunca onu düşünmemeye çalışın. İşte kahramanımız böyle acınası bir vaziyettedir.

Ben böyle yazıyorum, siz de okuyorsunuz falan ya, bir yandan kahramanlarımız da icraata devam ediyorlar. Ne süredir okuyorsanız bu satırları, o süredir misyoner pozisyonunda penetrasyon yaşandığını hesaba katalım.

Hesap çok yüklü geldi, değil mi? Erkek kahramanımız da aynı kanıda olduğundan pozisyon değiştirmesi gerektiğini düşünüp (penisini çıkarmadan) hafifçe doğrulmaktadır. Buraya kadar her şey yolunda gittiği için kadın, arkadan girildiğinde daha çok zevk aldığını söyler.panic-button

Derin ama kısa bir sessizlik.

Sözde altı yıldır cinsellik yaşayan erkek, afallar. Bilgisayar oyunu gibi düşünebilirsin. Oyunun ortasında, başka bir karakterle karşılaşıyorsun ve sana bir şey söylüyor. Tam o anda ekranda seçenekler beliriyor ve sen seçene kadar oyunun geri kalanı duraklıyor.

Erkeğin karşısında beliren iki seçeneği şöyle formülize edebiliriz:

A) Cool takıl, çaktırma, bir şeyler yanlış giderse düşünürsün.
B) Cehaletini belli et.

Şapşallığından mıdır, yoksa hızlı tıklarken mouse’u fazla oynattığı için midir bilinmez, erkeğimiz B şıkkını seçer.

Böylece aval bakışlarına aval bir de soru ekleyerek (burada sorunun absürt formülizasyonunu tekrar üretmemize imkan yok maalesef) kadına, ne istediğini anlamadığını söyler.

Şimdi şaşırma sırası kadındadır.

Pek derin olmayan ama öncekinden açık ara uzun bir sessizlik.

“İşte ben arkamı döneceğim, sen yine aynı deliğe gireceksin??”

İşte deneyim budur! Karşındaki daha neyi bilmediğini bile bilmezken, onun neyi bilmesi gerektiğini anlayıp doğru açıklamayı yapabilmek! Erkek böylece biraz rahatlar, ama biraz da gerilir. “Haydi Cupidon utandırmasın.” diye geçirir içinden. Bu kelime oyununu neden Eros yerine Cupidon’la yaptığını, oysa Roma mitolojisinin Yunan mitolojisinin bir kopyasından ibaret olduğunu düşünürken bir de bakmış ki kadın arkasını dönmüş, dizlerinin üstünde yatakta durmuş, hatta erkeğin penisini vajinasına sokmuş, yüzünü yastığa yapıştırmış ve kalçasını ileri geri hareket ettirmektedir.ETMcupid1

Okuyucu bu son durumu tam anlayabildi mi emin değilim.

Tekrar anlatayım bak. Kendinizi erkek kahramanımızın yerine koymaya çalışın: Günün birinde, Antik Avrupa mitolojileri hakkında düşünüyorsunuz, okuduklarınızı hatırlamaya çalışıyorsunuz, farklı müzelerde gördüğünüz heykelleri gözünüzün önüne getiriyorsunuz. Sonra, bir anda, gözünüzün önünde Rönesans heykelleri değil, çırılçıplak ve çok çekici bir kadın olduğunu, size arkasını dönmüş ve penetrasyon halinde kalçasını ileri geri oynattığını görüyorsunuz!

Yani mesela şey gibi düşünebilirsiniz, Wikipedia’da gezinirken bir anda pop-up pencerede çıkan reklamda, yıllardır hayal ettiğiniz kadınla karşılaşmak gibi… ama tabii daha gerçekçisi…

Böyle bir durumda ne olabilir?

En kötüsünün olmaması, yani boşalıvermemesi konusunda kararlıdır erkek kahramanımız. Bu yüzden hemen kendini geri çeker ve penisini çıkartır kadının vajinasından. Ve aynı anda, kadının ne kadar tahrik olmuş olduğunu fark ederek utanır.

Erkek dizüstü oturur pozisyona geçerken kadın başını kaldırır ve ne olduğunu sorar.

Utancından yerin dibine girecek halde ve soluk soluğa, “Ben” der, “çok” der, “heyecanlandım.”

Bunu, üçüncü bir derin sessizlik izler. Erkek, kadının gözlerinde hayal kırıklığı ararken, kadının tek aradığı erkeğin penisidir.

Seks burada bitmez, (periyot 10 dakika olmak üzere) periyodik olarak benzeri rezaletlerle yaklaşık yarım saat kadar devam eder. Kadının zevk aldığını düşünmek için yeterli veri toplanmıştır. Kadının orgazm yaşadığını gösterecek hiçbir kanıt yoktur. Erkek boşalmıştır. Ve yeniden başlaması fizyolojik olarak imkansızdır.

Erkencisin bakıyorum.

Sahne: Bir yatak odasında, ikiz yatak. Erkek sırtüstü uzanmıştır. Kadın, erkeğin üstünde dizüstü durmaktadır.

Ben bu pozisyonda içine giremem büyük ihtimalleriding. Ağzına bile almadı, tahrik olmadığımı görmüyor mu? Ahanda başladık… Çok kötü bir ilk seks oluyor bu, kesin nefret edecek benden.

Islanmış bile galiba. Yumuşak vajinasıyla sürtündükçe yarım yamalak ereksiyonum da kayboldu. Neden hep böyle geriliyorum ki sanki? Bu dakikadan sonra henüz kendimi onun yanında güvende hissetmediğimi de söyleyemem. Ne yapmalı acaba… Eliyle penisimi yönlendiriyor penetrasyon için; sertleşmediğimi fark edip de tüm keyfi kaçarsa kötü olur. Dur yahu daha yeni başlıyoruz, belki kurtarabilirim durumu.

Hah… Şimdi onu üzerimden attığıma göre, ereksiyonmuş penetrasyonmuş gibi dertler ortadan kalktı. Bakalım ne yapabiliyoruz… Tüh, yeni tıraşlı vajina, yalarken dikenli dikenli diline dudağına batar insanın. Neyse canım, işimize bakalım.

cunnilingussh

– Ben öyle orgazm olamıyorum. Buraya gel.

İşte şimdi ayvayı yedik. Başlar başlamaz fırça yemekle kalmadık, bir de üstüne çıkmamı istiyor. Dur gülümseyip devam edeyim bir süre daha. Kendimi rahatlatmak için yaptığım bir şey, sanki hiç keyif almadığım ama o orgazm olsun diye yapıyormuşum gibi oldu iyi mi… Şimdi “İyi peki” deyip pozisyon değiştirsem kesin bu yönde düşüncesi pekişir. Bunlar hep dert işte bak.

Biraz zaman kazandım en azından. Şimdi yavaşça doğrulup penisimi ağzına götürsem ereksiyonu geri kazanabilirim. Sonra da artık bakarız penetrasyon olayını yapıp yapamayacağıma.

İşin kötüsü hâlâ çok çekici geliyor bana hatun. Gerçi gözlüklerini çıkarınca yüzü albenisini birazcık yitirdi, ama kalın vücudu ve tombul bacaklarında beni tahrik eden bir şeyler var. “Ele gelme” dedikleri şey midir, yoksa yumuşaklık mı, kemiklerini hiç hissetmeyip kas hareketlerini net olarak takip edebilmem midir, bilemiyorum.

Eveeeet, ereksiyon olduğuma göre şimdi hızlı davranıp prezervatifi takalım ereksiyonu kaybetmeden. Nerede bu lanet şey?! Hah… Neyse bu sefer kolayca açabildim paketini. Bazı kadınlar ya prezervatifi kendileri takıyor, ya da ben paketinden çıkarana kadar oral seks yapmaya devam ediyorlar, o zaman bu ereksiyon kaybı sorunu ortadan kalkıyor. Ama bir de işte böyle seksin durduğu örnekler var. Acaba ben prezervatifle cebelleşirken o ne yapıyor? Öylece bekliyor mu, kendini mi parmaklıyor, yoksa sadece soluklanıyor mu?

Ereksiyonu bu kadar dert ettik, bakalım onun ıslaklığı ne alemde. Ve tabii acaba açılmış mı vajinası. “Gel buraya” dediğine göre, bir bildiği vardır inşallah.

İyi, ilk girişi yaptık. Vay canına, vajinanın içi de bacakları ve ayakları gibi tombul sanki. Islak ve kaygan yastıkların arasında gidip geliyor sanki sikim. Şöyle bir doğrulup seyredeyim olan biteni. “Bacak omuza” dedikleri bu pozisyon mu acaba… Sormaya da utanıyor insan bu yaştan sonra. İnternette bir arayayım yarın falan. Neyse, konumuza dönelim.omuzlu

Ayak bilekleri ne kadar da kalınmış, fark etmemişim şimdiye kadar. Yeterince güvenmediğin bir kadınla birlikte olursan olacağı bu: Çıkardığı sesleri beni tahrik etmek için mi yoksa kendisi gerçekten keyif aldığı için mi çıkarıyor, emin olamıyorum bir türlü. Ama beni tahrik ettiği kesin.

Eliyle kalçamı kavraması hiç hoş olmadı bak, özellikle de benim hareketlerimi hızlandırmak için yapması bunu… Hem ben zaten çabucak heyecanlanıyorum, hem de onun açısından sevişmeye yeni başladık sayılır. Ağzımla uyarmama izin verse böyle olmayacaktı bak.

Boşalmak üzereyim bile, lanet olsun. Kalçamı öyle bir tutuyor ki kendi dilediğim gibi boşalmama da imkan yok. En iyisi böyle devam etmek, belki arada benim çıkardığım seslerle tahrik olur da ben yumuşamadan o da boşalır. Şimdi boşalırsam bu gece bir kez daha penetrasyon yalan olur aga, yapacak bir şey yok. Hah, bir de bu çıkardığı sesler eksikti. Ne yavaşlamama izin veriyor, ne de başka şey düşünüp boşalmayı geciktirmeme.

– Aa, boşaldın bile mi? Ne çabuk?!

Lan şimdi orgazma doğru ilerleyen kadını yolun yarısında durdurup ona kendi cinsel kaygılarımı da anlatamam ki…

Kesin nefret edecek benden.