Tag Archives: temizlik

Cunnilingus’ta dikkat edilecek hususlar

“Ben bu konunun uzmanıyımdır, bakın anlatayım nasıl yapılacağını.” gibi bir ukalalık edecek değilim. Ne böyle bir iddiam var, ne de kadınların ne istediğini anlıyorum.

Hatta, tam tersini yapacağım.

Öncelikle: Partnerimi ağzımla uyarmaktan çok keyif alıyorum. Hem onun zevk almasını sağlamak hem de bunu benden beklenenden erken boşalmak vb. dertler olmadan yapabilmek üzerimdeki gerginliği alıyor. Dadetail_of_c3a9douard-henri_avril_23hası, partnerimin (en azından bir kez) orgazm olduğundan emin olunca görece kaygısız olarak sevişmeye devam edebiliyorum.

Dolayısıyla cunnilingus benim için seksin en önemli bölümlerinden biri.

Dolayısıyla cunnilingus’un hem partnerim hem de benim için zevkli geçmesi çok önemli.

ERKEKLER CUNNILINGUS’TA NELERE DİKKAT ETMELİ

“Daha demin bu başlığı atmayacağını söylemiştin” dediğinizi duyar gibiyim. Telaşa gerek yok. Sadece iki küçük şey söyleyeceğim:

1) Erkeklerin, erkek ve kadın cinsel organlarının bir bakıma aynı olduğu fikrine alışmaları lazım. Kadınların orgazm olması için klitorisi, erkeğin orgazmı için penisi uyarıyoruz. Cinsellikten zevk alma açısından, klitorisin bedenin içindeki bir penis olduğunu veya penisin tersyüz edilmiş bir klitoris olduğunu düşünebiliriz.

Bunu tabii ki anatomik olarak böyle bir karşılık olduğu için değil, “cinsellikten alınan zevk” açısından söylüyorum. Nasıl ki erkeği sırf idrar kesesini okşayarak ya da ne bileyim sadece yumurtalıklarını uyararak orgazma ulaştıramıyorsak, klitorisin uyarılmaması da kadınlar için benzer bir sonuç veriyor.artistic

Ama daha önemlisi var: Nihayetinde yapılan şey aynı. İster ağzımızla, ister elimizle, ister penisimizle, ister herhangi bir aletle yapalım, yaptığımız şey klitorisi uyarmak. Tıpkı kadının, ister eliyle, ister ağzıyla vb. bizim penisimizi uyarması gibi. Aynı şeyi yapıyoruz.

Yani cunnilingus’u bir ekstra olarak düşünmekten vazgeçmemiz gerekiyor.

2) Penis, kelimenin ilk anlamıyla, “elimizin altında” bir organ. Oysa klitorisi göremediğimiz gibi, anlaşılan ciddi bir bölümüne* doğrudan temas dahi edemiyoruz.

Penisin boyutunu, şeklini şemalini anlamak görece kolayken, partnerimizin klitorisi hakkında böyle bir gözlemsel bilgiye sahip değiliz.

Dolayısıyla, dikkat edilmesi gereken, partnerimizi dinlemek. Bu dinlemenin partnerimizin bize “söyledikleriyle” sınırlı olmadığı aşikar sanırım: Beden hareketlerini, çıkardığı sesleri, kasılmalarını vb. takip etmeli ve anlamaya çalışmalıyız.

Yani kısacası, “erkeklerin cunnilingus’ta dikkat etmesi gereken” tek gerçekten önemli şey, bu konuda hiçbir şey bilmediği (ve işin kötüsü, yeni bir partnerleyken hakikaten de pek bir şey bilemeyeceği) gerçeğini kabul etmek ve karşısındaki bedenle tanışmaya çalışmak olabilir.

İyi ama bu nasıl olacak?

KADINLAR CUNNILINGUS’TA NELERE DİKKAT ETMELİ

İşte yazının başında “tam tersini yapacağım” derken kast ettiğim buydu.

Kadınların da “erkeklerin bu konuda hiçbir şey bilmediği (ve işin kötüsü, yeni bir partnerleyken hakikaten de pek bir şey bilemeyeceği) gerçeğini” kabul etmelerinde fayda var. Buradan hareketle:

1) Aşağıdayken, genellikle partnerimin yüz ifadesini seçemiyorum. Eğer partnerim o pozisyondayken anlayabileceğim bir tepki vermiyorsa, onun zevk alıp almadığını, hoşuna giden şeyler yapıp yapmadığımı bir türlü anlayamıyorum.

İster eliyle bana dokunarak, ister sadece bedeninin (bacaklarının, kasıklarının vb.) hareketiyle, ister doğrudan konuşarak, bana nasıl hissettiğini anlatan partnerlerle çok daha rahat ettiğimi söyleyebilirim.

Yani: İletişim!enjoying

2) Her kadının çığlık çığlığa orgazm olmadığını biliyoruz çok şükür. Bilmediğimizse, partnerimizin nasıl orgazm olduğu. Bunun sonucunda, hele ki cunnilingus sırasında, durmam veya yavaşlamam gerektiğinde bunu kesinlikle anlayamıyorum.

Tam o esnada kadının bana “Pardon, azıcık durabilir misin rica etsem.” gibilerden anlaşılır bir mesaj verebilmesini beklemek saçma. Sanırım bu konu, yani kadının zirvelerde gezinirken erkeğin ne yapmasını istediği konusu, cinsellik esnasında değil, başka zaman konuşulması gereken bir konu.

Yani: İletişim!

Bunları demişken, “cunnilingus’un hem partnerim hem de benim için zevkli geçmesi çok önemli” lafıma dönüp, kendi aldığım zevkle ilgili birkaç şey söylemek istiyorum.

3) Yalama eyleminin kendi başına beni tahrik etmediği aşikar. Asıl eğlence, karşımdaki kadının verdiği tepkileri izlemenin ve bunların benim sayemde gerçekleştiği düşüncesinin yarattığı heyecanda gizli.

Bu yüzden, eylemin kendisinin de – en azından – çileli olmaması gerekiyor. Kabul edelim ki, bazı kadınların vajinal bölgesinin doğal kokusu rahatsız edici olabiliyor. Böyle bir durumdan şüphelenen kadınlar sevişme öncesinde cinsel organlarını yıkarlarsa, cinsellik esnasında akıl sağlığı cunnilingus’un başarılı geçip geçmediğine bağlı olan benim gibi takıntılı insanlara biraz yardımcı olabilirler belki.Wiki-cunnilingus

4) Son olarak, porno filmlerindekinin tam aksi bir şey söyleyeceğim, ama bunun ne kadar genel-geçer olduğu konusunda emin değilim.

Bence kadın cinsel organının “tıraşlı” olması hiç de iyi bir şey değil.

Bir kere, genellikle, sevişmeden hemen önce değil biraz zaman önce tıraş olunduğu için, yeni çıkmaya başlayan kıllar batıyor (oysa biraz uzun olsalar hiç batmayacaklar). Dahası, atlanmış tek bir kıl veya kesilmiş ama deriye yapışıp kalmış bir küçük parça, ayakkabı içine kaçan küçücük bir taş parçası gibi sinir bozucu olabiliyor. (Oysa plajda yalınayak yürümek dert değil mesela.)

Sanırım burada benim için kilit olan, “tıraş”tan ziyade “kısaltmak”… Neye dokunduğumu seçebilmek ve sonuçta vajinaya doğrudan temas edebilmek istiyorum. Bunu sağlayacak kadar kısaltılmış olmaları gayet yeterli oluyor.

Kötü koku sorununa çözüm olarak kendilerine tıraş işkencesini yapan kadınları ise pek az anladığımı itiraf etmeliyim.seriously

Tekrar ediyorum: Bu son söylediğim konusunda diğer erkeklerin ne düşündüğü hakkında hiçbir fikrim yok. Porno yapımcılarının kılları hiç sevmediği ortada. Bana ise, tamamen tıraşlanmış bir vajinayla karşılaşmak, karşımdaki insan güneş gözlüğünü çıkardığında aniden hiç kaşı olmadığını görmek gibi geliyor. Ama bu sadece benim tercihimden ibaret olabilir.

ASIL DİKKAT EDİLECEK

“Ay feminist devrim mi ne yapacaksanız yapın da hepimiz huzura erelim” temalı, topu kadınlara atan bir yazı oldu bu; farkındayım. Erkekler için iki genel uyarı, kadınlar içinse dört kocaman madde yazdım sonuçta.

Yine de, erkeklerin, bilmedikleri konularda konuşmalarındansa, bilmedikleri konuları bilmiyor oluşlarını ve tam olarak neleri bilmediklerini anlatmaları belki biraz yararlı olabilir diye umuyorum. Ve sanırım asıl dikkat edilmesi gereken şeylerden biri de bu.

***

Not: Cunnilingus Latince’deki cunny (vulva) ve lingere (yalamak) sözcüklerinden türetilmiş. Kadın cinsel organlarının ağızla uyarılması için sanırım Türkçe’de ayrı bir terim yok. (Oral seks fellatio’yu, yani erkek cinsel organının ağızla uyarılmasını da içeriyor.)

* Bkz. 5harfliler’deki Orgazmınızı Nasıl Olurdunuz yazısı.  “Klitorisin penis gibi erektal bir dokuya sahip olduğunu biliyorduk ama yüzölçümü açısından penis kadar büyük olduğunu biliyor muyduk? Vajinamızın hemen altında durup rahim yolunu çepeçevre saran şu güzelliğe bir bakın! Buisson ve Foldés araştırmalarına G noktasının varlığını kanıtlamak için başlıyorlar, ama sonuçta vardıkları yer daha da heyecanlı oluyor. Bir nevi, vajinal orgazmcıları da, klitoralcileri de haklı çıkarmaca: Evet vajinal penetrasyonla orgazm elbette mümkün, ama zaten vajinanın etrafını saran ve seks sırasında erekte olup zevki sağlayan organ bildiğimiz klitoris. G noktası diye karanlıkta lamba düğmesi arar gibi arayıp durduğumuz yer de, vajina duvarı ile klitoris yüzeyinin birbirine baskısından oluşan hassas nokta(lar). … “

Masturbasyon çok meşakkatli bir şeydir.

Kadın cinselliğini açık ara erkek cinselliğine tercih ederim.

Bundan kastım heteroseksüellik değil. Bak ne anlatacağım bugün.getready

Kendi cinsel organlarımı gayet çirkin bulurum. Ne idüğü belirsiz bir et parçasına eklenmiş iki buruşuk torbayı, akıllı tasarımın falan olmadığına ispat sayabilirim.

Dahası, kendi cinsellik deneyimimden de hiç memnun değilim. Bunu da sadece bir başkasıyla sevişmeyi kast ederek söylemiyorum. Bana masturbasyon kadar zahmet veren çok az şey var.

Bir kere, iç çamaşırının üzerinden okşamak falan keyifli ama bir noktada doğrudan deriyle temas etmek gerekiyor (giysilerin üzerine boşalmak kadar ziyan bir şey yok) ve bunu çıplak elle yapmak canımı yakıyor. Mutlaka krem ya da sabun kullanıyorum. Komplikasyonlar burada başlıyor. Ve artarak devam ediyor.

Boşalmak tam bir baş belası. Odamda bir şey izlerken boşalmak istiyorsam, ortalık batmasın diye sürekli tetikte olurum. Bir seçenek, dört bir yanı peçeteyle çevirmek olabilir, ki bu da tüm keyfin içine ediyor. Başka bir seçenek ise çok heyecanlanana kadar odamda durup sonra tuvalete gitmek. Genellikle yaptığım da bu oluyor. Klozete ters oturarak ya da duşta boşalıyorum.

Ama bu da sandığınız kadar kolay değil. Hele ki evde başka insanlar varsa, odada masturbasyona başlayıp sonra banyoda bitiremezsiniz: Kremli penisin üstüne donumu geçireceksem tüm bu tuvalete gitme olayına ne gerek var?challenge

İlk uyarılmamı kıyafetlerimin üstünden yapıyorum diyelim. Penis dediğin kaset çalar değil ki Pause’a basıp sonra kaldığın yerden devam edesin. Üstelik sorun sadece zaman değil. Ereksiyon halinde koridorun öteki ucuna yürümek, belki geçerken ev arkadaşlarına selam vermek vb. bir dünya dikkat dağıtıcı unsur var.

Dertler tuvalete girmekle bitmiyor. İster duşu ister klozeti kullanayım, son derece rahatsız ve gerçek dünyada simüle edilemeyecek pozisyonlarda devam etmek gerekiyor: Duşta genelde ayakta oluyorum ve kendi ayaklarıma boşalmaktan kaçınmak için şekilden şekile giriyorum; klozete ters oturduğum durumda da tabii ki klozetin içine doğru boşalabilmek için çaba sarf etmek gerekiyor.

Masturbasyon yaparken hayal ettiğim kadın arkadaşlarım, darılıp güceneceklerine,  kendileri için çektiğim onca çileyi takdir etseler keşke.

Boşaldıktan sonra her şey bitti sanıyorsunuz, değil mi? Öyle olsa, masturbasyon yerine bir partnerle sevişsem, bütün mesele odamda çözülürdü, öyle değil mi? (Seyrek de olsa, bazen masturbasyon yaparken prezervatif taktığımı da buradan itiraf edeyim. Ama artık bana biraz olsun hak verirsiniz sanırım.)knock first

Oysa daha yeni başlıyoruz. Üstelik şimdi rahatlamış bir durumda olduğumdan, her şey iyice sinir bozucu hale geliyor.

Öncelikle, temizlenmek lazım. Eğer sabun kullandıysam pek sorun yok, ama biraz fazla konfor için krem kullandıysam, temizlenme dediğin en az beş dakika sürer. Tüm bedenimi ıslatmak pahasına duşa girebilirim, veya akrobatik marifetler pahasına lavaboyu kullanabilirim.

Burada bir parantez açıp misafirlikte başıma gelen tuhaf bir olayı anlatayım. Sarkıntılık etmek istemediğim ama çok da çekici bulduğum bir arkadaşımın evinde, “Zaten saçmalıyorum, bari bunda hormonların etkisini azaltayım biraz.” diye düşünüp tuvalette masturbasyon yapmıştım. Eğlence bundan sonra başladı: Eğer duşta temizlenmeye kalkarsam, tüm vücudum ıslanacak, kurulanmak bir dert olacaktı. Demek ki lavaboda temizlenmeliydim. Ama bakalım lavabo da bunu istiyor muydu? Cinsel organınızı (yumurtalıklar dahil) biraz yüksekçe bir lavaboda temizlemeye çalışın, Peter Sellers’in Parti filminden beter eder insanı. Neyse ki tuvalete girerken göstere göstere yanıma bir okuma kitabı almıştım da, uzun yokluğum şüphe uyandırmadı. Kendi yaşadığım evde böyle sürprizler olmuyor neyse ki.masturbating elephant

Sonra bakalım bedenim için kullanabileceğim bir havlu var mı tuvalette. Yoksa tuvalet kağıdıyla cebelleşilecek demektir. (Bir kez deneyin, küçük parçalar halinde penisinize yapışan tuvalet kağıdı sizi de cinsellikten soğutacak mı merak ediyorum.)

Eğer biriyle sevişip sonra temizlenmek üzere tuvalete/duşa gittiysem (Prezervatifle koridoru nasıl geçtim? Neyse uzatmayayım.) , prezervatifi çıkarırken dikkatli olmak lazım. Sevişirken hiç sorun çıkarmayıp boşaldığım andan itibaren sıkmaya başlayan bu plastik parçasının içi olduğu gibi etrafı da yapış yapıştır. Çıkarıp çöpe atarken, o anda fark etmediğiniz ama bir ay sonra ev arkadaşınızın (ya da annenizin?) fark edeceği şekilde oraya buraya damlalar halinde iz bırakma telaşındadır. Ben şu yöntemi geliştirdim: Klozetin önünde prezervatifi çıkarıyorum, bir peçeteye sarıp çöpe atıyorum; ardından biraz daha peçete alıp penisimin altında tutarak lavaboya gidiyor ve temizleniyorum.clothed

Anladığım kadarıyla insanlar olayı şöyle çözüyor: Ortalığın batmasına pek aldırış etmeden işini gör, sonra kısa bir temizlik yaparsın olur biter. Darılmaca gücenmece yok, ama ben erkeklerin odalarına girdim hayatımda, hiç de öyle haftada iki-üç kez temizleniyormuş gibi görünmüyorlardı.

İtiraf ediyorum. Bazen, acaba Katolik bir kadınla evlensem de tüm masturbasyonda taşeronlaşmaya mı gitsem demiyor değilim. Umarım çok kolay bir yolu vardır da ben enayiliğimden dolayı bilememişimdir. Eğer tüm erkekler benzeri dertlerden muzraripse vaziyet pek fena.