Tek bir partnerim olduğu zamanlar cinsel ilgim zamanla ve hızla azalıyor. Eğer bu aynı anda partnerine de olmuyorsa veya oluyorsa ama o bundan rahatsızsa, seks hayatınız çizik VCD’den film izlemeye benzeyebilir: görüntü akıyor ama arada kayıyor (bu partnerim olsun), arada bir gıcırtı sesleri, çok seyrek olarak da konuşmalar duyuluyor (bu da libidosuz ben).
Bendeki bu durumun birkaç sebebini tespit ettim.
Birincisi ve bence en önemlisi, benim çok mıncık mıncık biri olmam. Hayatın normal akışı içinde partnerime sıklıkla dokunuyorum, onu okşuyorum, öpüyorum falan. Bu da bedeniyle ilişkimi “normalleştiriyor”, bir doygunluk hissi yaratıyor, heyecanı azaltıyor.
Yalnız burada dikkat etmen gereken, cinsel ilgimin azalmasının sadece partnerime dönük değil, genel olarak libidomla ilgili olduğu. Yani hani “Ay bundan bıktım.” deyip başkalarına bakmaya bile başlamıyorum. Hatta pek mastürbasyon da yapmaz oluyorum.
Tersine, şu veya bu şekilde başkalarına bakmaya (ya da başka insanlarla sevişmeye) başladığımda partnerime olan ilgim de artıyor.
İkincisi belki biraz daha benimle ilgili bir şeydir: İki insanın birlikte yapabilecekleri şeyler belli… Sınırlarınız, beğenileriniz ve geçmiş deneyimlerinizden öğrendikleriniz, yatakta (veya koltukta, veya sandalyede, veya halının üstünde) yapabileceklerinizi az çok belirliyor. Sonrasını meraklısı kitaplar, meraksızı porno sitelerinden öğreniyor.
“Birbirini keşfetme” sürse sürse birkaç ay sürüyor. Bu “birlikte keşfetme” kısmı da hadi zorlasan bir yıl sürüyor. Gerisi patinaj. Ve bu iki keşfetme süreci olmayınca da benim ilgim azalarak bitiyor.
Bu ikisinin çözümü şu veya bu şekilde açık ilişki gibi bir şeyden geçiyor benim açımdan. Ama ona gelmeden önce, şu üçüncü hususu fark ettim:
Her sabah duş alan partnerim sonrasında odaya giriyor ve havlusunu çıkarıp giyinmeye başlıyor.
Her sabah.
Lan daha gözümü yeni açıyorum, bir dur.
Üstelik çoğunlukla da kalkıp hemen kahvaltıyı hazırlamam gerekiyor, çünkü sonra o işe gidecek oluyor. Yani bu manzaranın keyfini çıkarmak, oradan küçük bir amateur couple porn senaryosu uydurmak falan da elde değil.
Alışmışız biz cinsel organların falan gizlenmesine. Kendi anne babamızı bile çıplak görmemişiz. Sokakta desen rüzgar esse diye beklerdik ben ergenken, şimdi maşallah şort giyene uçan tekme atıldığından benim devreler biraz şaşırdı. Böyle her gün her gün bu memeleri nereden buluyorsunuz, diye de soramıyor insan uykulu kafayla.
Neyse efendim, uzun lafın kısası, bu “görüntüye alışma” hali yüzünden yarın öbür gün daha seksi bir zamanımız olacaksa da hakkıyla olamıyor.
Bu yüzden, bu libido, cinsel ilgi alaka sorunuyla ilgili partnerime ilk somut önerim alakasız sekssiz zamanlarda karşımda soyunup giyinmemesi oldu. (Ha yok, enteresan bir fantezinin falan parçasıysa eyvallah, ona lafım yok.)
Bilmem ki başka çiftlerin de böyle heyecan yitimi sorunları oluyor mu, oluyorsa da nasıl çözüyorlar…
***
PS: “Aferin, kendi libidonun düşmesine dair aklına gelen ilk somut öneri, partnerinin konuyla ilgili bir şey yapması olmuş” dediğini duyar gibiyim. Haklısın, aynen öyle oldu.
PPS: Bu da benim, partnerimin nerede ne kadar çıplak olacağıyla ilgili ilk müdahalem olarak kayda geçsin madem. (Hayır gitsin koridorda giyinsin, salonda giyinsin, banyoda duştan çıkar çıkmaz giyinsin beni bağlamaz. Bana görünmesin de kime isterse görünsün.)