Daily Archives: May 29, 2015

#18 Muhteşem seks öyküsü

ETİK SÜRTÜK, ALIŞTIRMA #18. Hayat partnerinle yaptığın en iyi seksle ilgili bir öykü yaz. Detaylara gir, hisleri tarif et: sesler, kokular, nabız atışları falan. Her ikiniz de öyküler yazın – farklı deneyimleri yazıyor olabilirsiniz, sorun yok – ve birbirinizle paylaşın. O seksi bu kadar iyi kılanın ne olduğu hakkında konuşun.

Bu yazıyı Öyküler bölümünde yayınladım: Beklentiler ve “performans değerlendirme”

Beklentiler ve “performans değerlendirme”

Birçok şart altında başladılar oynaşmaya.

Erkeğin hem ereksiyonunu korumakla sorunu vardı, hem de boşalmakla. Kadınsa yıllardır vajinismusla mücadele ediyordu: Kitaplar okuyor, alıştırmalar yapıyor, doktora gidiyordu.

Ortamın gergin olmamasında anlaştılar sessizce. Maksat başarı değildi (çünkü ikisi de peşinen kabullenmişti başarılı olmadıklarını), maksat keyif almaktı. Erken mi olmuş, geç mi olmuş dert etmeyeceklerdi. Beklentiler arasında penetrasyon zaten yoktu ya, orgazmı da “opsiyonel” kabul ettiler.

Sonra bir şey oldu. Erkeğin kalçası mı, kadının beli mi, tam bilinmiyor. Ama bir şey, ikisinin de  heyecanını dengeledi ve birlikte heyecanlanmaya devam ettiler.

Kokular birbirine karıştı, saçları birbirinden ayırt edilemez oldu. Erkeğin önceliği gerilmemekti. Bu yüzden her şeyi bıraktı, kadından sözlü izin aldı ve onun özellikle hoşlanmadığını bile bile oral seks yapmaya başladı. (“Bunu ben kendim istediğim için yapıyorum, öyle çok çok hoşuna gitmiyor biliyorum.” dedi kadına.)clothes on

Daha yalamaya başlarken, kadının ıslaklığı çekti dikkatini. Hiç beklemiyordu bunu. Hemen ardından, vajinasının ne kadar açılmış olduğunu fark etti. Çok kafa yormamaya karar verdi buna – kadın çok heyecanlanmışsa ve başka beklentiler yaratmışsa da, bunların onun üstünde baskı kurmasına izin vermeyecekti.

Ancak “Bunu ben kendim istediğim için yapıyorum” lafı boş laf değildi. Kadının kalçalarına ve ayak bileklerine dokundukça, o da heyecanlanmaya başladı. Kadının bir bacağını yatağa uzatmasını sağladı ve penisini kadının bacağına sürtmeye başladı. Onun ereksiyonu kadını daha da kızıştırdı.

Erkek bir hamlede doğruldu, yataktan kalktı, bir prezervatif alıp penisine taktı. Kendi kendine “Sadece sürtüneceğim, bunu da sırf güvenli seks için takıyorum.” diyordu, beklentilerini aşağıda tutmak konusunda çok hassas davranıyordu. Kadının ne hissettiğini, ne istediğini ise hiç bilmiyor, bilmek de istemiyordu. (Böyle bir anda kadın ne isterse istesin onun kaygılanmasına yol açacaktı.)

Erkek kadının üstüne çıktı.

Kadının söylediğine göre, penetrasyon sırasında çok dikkatli olması gerekiyordu ve vajinanın alt kısmına (kadının sırt üstü yatarken aşağıda kalan kısmına) sürtünmemesi gerekiyordu. Bunlar hızla geçti aklından, ve “Bana ne, ben istediğim pozisyonda olmak istiyorum, penetrasyonla uğraşamam şimdi.” diye düşündü. Kadının bacaklarını omzuna aldı. Böylece hem onun ayaklarını okşayabiliyor, hem de kadının tüm vücudunu seyredebiliyordu. Bir süre bu pozisyonda sürtünmeye devam etti, sonra kadının bacaklarını açtı, göğüsleri birbirine temas edecek kadar yaklaştı ve onu öpmeye başladı.

Sonra başka bir şey daha oldu. Sürtünürken, hiç beklemedikleri bir anda, rahatlıkla penisini vajinanın içine soktu. Duraksadılar. Derin bir nefes aldılar ve birbirlerine sımsıkı sarıldılar. Kadın usulca “Bu çok iyi bir his.” diye fısıldadı, erkek yanıt vermedi. Çekine çekine, penisini ileri geri hareket ettirmeye başladı. Kadının canını acıttığına dair hiçbir emare yoktu. Erkeğin kafası karışmıştı, ama bir yandan da çok heyecanlıydı.slow but steady

İşte ilk penetrasyonları, ilişkiye başlamalarından üç ay sonra, böyle gerçekleşti.

O gece, kadının değil denemek, değil kendisinin yapabilmesi, herhangi bir şekilde mümkün olduğunu dahi bilmediği birçok pozisyonda seviştiler. Kadın müthiş bir merakla kendi bedenini keşfediyordu; erkek de kadının bedeniyle deneyler yapıyordu.

Uzun bir geceydi, çok uzun. O geceden sonra seks hayatları tamamen değişti.

#17 Yirmi dakikalık kavga

ETİK SÜRTÜK, ALIŞTIRMA #17. Partnerinizle anlaşamadığınız bir konuyu tartışmak için 20 dakika ayırın. Odaklanabileceğiniz, hemen ardından bir şeye yetişmeniz gerekmeyen (belki sonrasında bir film izlemeyi planlayabilirsiniz) bir zaman dilimi olmasına dikkat edin.
Bunu önce küçük bir anlaşmazlıkla deneyin; pratik olması açısından, başa bela bir konu seçmeyin. Yirmi dakika dolunca ama tartışma bitmeyince, nasıl duracaksınız? En zorlu anlaşmazlıklarımız, saatlerce konuşmayla, bağrışmayla, tartışmayla dahi çözümlenmeyecek – hatta belki haftalar, aylar sonra bile. Zor konular zaman isterler. Bu yüzden önemli becerilerden biri çelişkiyi açmak ve ardından bir sonraki tartışmaya kadar kapatmayı becermektir.
İyi iletişim araçları kullanın ve alarmı kurun. Yirmi dakika dolunca, birkaç derin nefes alın, ve bırakın gitsin. Tartışmanın neresinde olursanız olun, bırakın gitsin. Nasıl duracağını bilmek, muhteşem faydalı bir beceridir. Bir anlaşmazlık hakkında konuşmak, birbirinizi helak edene kadar bağrışmayacağınıza ortaklaşa karar verdiğinizde çok daha güvenlidir. Konuşma bittikten sonra, söyledikleriniz veya partnerinizin söyledikleri hakkında düşünürken bulabilirsiniz kendinizi. Ve birkaç gün içinde, neyin işe yarayabileceğiyle ilgili yeni fikirler gelebilir aklınıza. Haftayaki Yirmi-Dakikalık-Kavga raunduna gelene kadar birbirinizin pozisyonunu ne kadar iyi anladığınızı ve kabul ettiğinizi görerek şaşıracaksınız.

Kitapta birçok çatışma çözümleme yöntemi sunuluyor. Ben bu alıştırmayı yapmadım. Böyle bir alıştırma yapmamı gerektirecek bir durum oluşmadı, ben de sırf yapmış olmak için tartışma uydurmak istemedim.

Ama şununla ilgili başka bir şey deniyorum:

Bir anlaşmazlık hakkında konuşmak, birbirinizi helak edene kadar bağrışmayacağınıza ortaklaşa karar verdiğinizde çok daha güvenlidir.

Benim tartışmalarımda hiç bağırış çağırış olmuyor. Genellikle sakin geçiyor, hiç “kavga” boyutuna ulaşmıyorlar. Ama bu, iletişimi sağlıklı biçimde sürdürebildiğimiz anlamına gelmiyor. Dahası, çoğunlukla iletişimi tıkayan ben oluyorum.round-2

Tartışmayı asla yarıda kesmiyorum, mekanı asla terk etmiyorum, asla karşımdaki insanı aşağılamıyorum. Ancak onun söylediklerine odaklanıp söylemek istediklerini görmemeye başladığım anlar oluyor. Dinliyorum sözde, ama mesajı almıyorum, söylediklerini duymuyorum.

Tartışma kızıştığında, haklı çıkma dürtüsüyle iletişimi verimsiz düzlemlere taşıdığımı gözlemledim.

Gerçi bunu bana defalarca söylemişti partnerlerim de arkadaşlarım da. Biraz ciddiye almıştım, ancak yakın zamanda, bunun sandığımdan daha sık gerçekleştiğini fark ettim.

Böylece bir partnerime bir güvenlik sözcüğü (safeword) kullanmamızı önerdim:

Herhangi bir konuşmayı sürdürmek için kendini rahat hissetmediğinde “X” de. [Burada X’in ne olduğunu yazmak istemiyorum.] Sadece “X!” diyebilirsin. Başka insanlar varsa ve onların yanında X demek çok saçma olacaksa, X’i bir cümle içinde kullanabilirsin. Ben mesajı alacağım, kendime çeki düzen vereceğim.

Partnerimle sohbet ve tartışmalarımızda BDSM muamelesi yapmak biraz absürt olsa da, bir ölçüde (yani, iletişim kanallarımı kapattığım ölçüde) BDSM’ye benzediğini söyleyebiliriz.

Böylece bir soluk alma arası, yani ilk anlamıyla “teneffüse çıkma” yöntemi denemeye karar verdik.

Birkaç nokta önemli:

  • Bu güvenlik sözcüğü tek taraflı çalışıyor, çünkü partnerlerimin beni dinlemekle sorunu olduğunu düşünmüyorum.
  • Sözcüğün varlığı bile içimi rahatlatıyor. Dilediğim gibi tartışabilirim, çünkü biliyorum ki partnerimin, haddimi aştığımda beni uyandırmasını sağlayacak bir aracı var.
  • Güvenlik sözcüğünü söylediğinde ne yapacağımızı tam netleştirmedik. Bir ara verebiliriz, birer çay içebiliriz, belki gider yüzümüzü yıkarız, belki bulaşıkları aradan çıkarmaya karar veririz. Önemli olan, alıştırmada geçtiği gibi, “birbirimizi helak etmemeye” odaklanmamız.
  • Belki bu teneffüsün ardından konuşmamızı başka bir şekilde sürdürmeyi seçeriz. Mesela 13. alıştırmadaki gibi bir dinleme egzersizi yapabiliriz, veya 14. alıştırmadaki kazan-kazan yöntemini deneyebiliriz.

Şimdilik bunun ne ölçüde işe yarayacağını bilmiyorum. Alıştırma hakkında düşünürken uydurdum bu yöntemi. Uymazsa, başkasını uydururuz.

rubisco