Monthly Archives: June 2017

Plastik penis tuttum.

Evet, yaptım bunu. Elime yapay penis aldım ve hatta onu partnerime uyguladım.

Ders icabı yaptım. Eğitim şart.

Ama itiraf edeyim, ürktüğüm kadar kötü geçmedi.

Sonuçta elimdeki şey bir dildo değildi. Teknik olarak, hala vibratör diye geçiyor alet. Ama internette ararken “realistic vibrator” diye aranıyor, çünkü nihayetinde penis şeklinde kendisi ve normal vibratörden de daha büyük. (Esasında, “normal vibratörden daha büyük” demek biraz haksızlık oluyor alete, çünkü kendisi affedersiniz “devasa” sıfatını hak ediyor.)

Neyse işte, öyle çok da “realistic” olmayan özellikleri arasında plastik oluşu, siyah rengi ve titreme özelliği (!) var. (Bir de tabii her daim sert oluşu.) Titreme özelliği küçük vibratörde gibi, ama altı değil yedi program var.

Peki ama bi sor, neden yaptın diye. Bi sor. Hadi sor. Ne işim vardı yapay penisle?

Bilmiyorum.

Ama ders esnasında birkaç şey keşfettim, faydasını da gördüm. (Yatakta yapay penis kullanmak kaçınılmazsa, zevk almaya bakacaksın?)

VİBRATÖR KULLANMANIN FAYDALARI

Bak şu faydalarını gördüm somut olarak:

  • Bedenimin izin vermediği hız ve/veya şiddeti, uzun süreler uygulayabildim. Normalde ben olsam sadece çok kısa süre yapabileceğim kimi hareketleri, sırf bilek kuvvetiyle dakikalarca sürdürebildim.
  • Ereksiyonumu kaybetme kaygısı gütmeden çeşitli pozisyonlar denedim. Bu pozisyonların bir kısmını benim yapmama teknik olarak imkan yok. (Mesela, bacaklarımı koyacak yer yok bazılarında. Diğerleri ise yer çekimi sebebiyle imkansız.) Teknik olarak imkan olsa da çok rahatsız olabileceğim kimi pozisyonları denedik. Bunlar tabii hep partnerimin faydasına oluyor, bense sadece izliyorum ve eğleniyorum.
  • Lafı gelmişken, belki de vibratör kullanmanın en keyifli yanı izlemek. Düşünsene, porno falan izlerken baktığımız açıyla, gerçekten sevişirkenki bakış açımız tamamen farklı. (Bana hiç POV’la falan gelme boşuna. Sen de ben de biliyoruz ki kameranın dar açıyla kadının yüzünü göstermesi; bizim sağa sola bakındığımız, belki partnerimizin elini bacağını izlediğimiz gerçek geniş açıyla uzaktan yakından alakalı değil. Kendimizi kandırmayalım.) Şimdi işte, partnerimi çok çeşitli açılardan izleme fırsatım oldu: önden, yandan, arkadan, alttan, üstten, o anda aklıma gelen tüm açılardan izledim onu.

VİBRATÖR KULLANIRKEN DİKKAT EDİLECEKLER

Bu faydaların yanında, dikkat etmen gereken birkaç şey öğrendim. Yarın öbür gün denemek istersen ama partnerin de senin kadar deneyimsizse, işine yarayabilir.

1. Partnerinin vajinasına bir plastik alet sokuyorsun. Bu tabii ki insanın canını acıtan bir şey. Bu yüzden mutlaka ama mutlaka yanında krem bulundur. Kremi penetrasyondan önce hem vibratöre sür, hem de birkaç damla vajinaya damlat. Eğer etkinlik uzun sürerse, arada birkaç damla daha damlatabilirsin.

2. Aletin boyutuna dikkat et. Eğer çok büyük görünürse gözüne, penetrasyonun başında çok yavaş hareket etmen gerekebilir.

3. Elinde bir aletle dolaşırken ereksiyon falan yalan olabilir. Ama partnerinin iyice ıslanmış ve açılmış olması gerekiyor, bu da sağlam bir önsevişme demek. Yani demem o ki, tam ortalık şenlenirken senin ortamdan ayrılıp yerine bir plastik dublör girecekse, psikolojik olarak kendini buna hazırlamanda fayda var. Benim durumumda ortam “ders modunda” olduğundan sıkıntı olmadı. Ama gerçek bir sevişmede ne nasıl olur emin değilim.

4. Vibratör, adı üstünde, titreyebiliyor. Aman dikkat et bu özelliği kullanasın gelirse. (Partnerin açısından da garip bir his sonuçta bu.) Özellikle çok şiddetli programlarda titretirsen canını yakabilirsin partnerinin. Belki bunu kullanmadan önce kısa bir kamuoyu yoklaması yapabilirsin, partnerinle konuşmak suretiyle.

*

İşte benim, ilk deneyimimde, titreşimli yapay penisten anladığım budur.

Unutma ki bu yazı dizisi, benim ders notlarımdan ibaret. Burada yazdığım her şeyin yanlış olma ihtimali var, çok önemli kısımları atlamış olmam mümkün, ve en fenası, bu dediklerim doğru olsa da senin partnerin için uygun olmayabilir. (Gerçi, yazmadan önce hocamla genellikle paylaşıyorum ne yazacağımı, ve onayını alıyorum; yani tamamen atmasyon da sayılmaz dediklerim.)

Haftaya, aletin yanında, elimle klitorisi uyarmayı öğreneceğim. Yani iyicene koordinasyon olayları.

Vibratör nedir, ne değildir?

Vibratör: titrerken titreten bir elektronik ev aleti.

Seks eğitiminde bu haftanın konusu, küçük bir vibratörün nasıl çalıştığını uygulamalı olarak öğrenmekti. Bu vibratör, boyutları ve tasarımı itibariyle, yalnızca klitorise masaj yapmak gayesiyle tasarlanmış olup, penetrasyon için uygun olan yapay penis (dildo) olayını bir sonraki derse bıraktık.

Uygulamayı öncelikle benim üstümde yaptık: Birinci programda (yani bzzzzz… programında) vibratörü elimde tuttum, sonra koluma, yanağıma ve bacağıma dokundurdum. İnsanı seksten soğutan, kafa karıştırıcı bir alet.

Sonra diğer programları denedim:

  1. bzzzzzzzzz….
  2. BZZZZZZZ….
  3. TRRRRR!!!!!
  4. bzzzt. bzzzt. bzzzt. …
  5. bzzzt. bzzzt. bzzzzzzzzzt. …
  6. bızıbıdıbıdıBIDIBIDI. bızıbıdıbıdıBIDIBIDI. bızıbıdıbıdıBIDIBIDI. …

3 nolu programı kullanmama imkan yok, omzuma titriyor ulan, ne bu şiddet bu celal? Neyse ki partnerim için de çok sertmiş, onu böylece rafa kaldırdık.

Partnerim genelde yalnızca 1, ve iyice heyecanlanınca belki 2 nolu programları kullanırmış. Ben tabii ders icabı diğerlerini de denedim.

Hocanın (yani partnerimin) dediğine göre vibratörle yapılacak iş, elle yapılanın aynısıymış, ama her şey biraz daha hızlı olurmuş vibratör olunca.

Benim hissettiğim, sürekli dirseklerimde bir tuhaf titreşim hali. Neyse, ders derstir, dedik, sonuna kadar götürdük işi. Gerçekten de görece daha kısa sürdü orgazma ulaşması.

Ama çok dikkat edeceksin: eğer şiddeti çok arttırırsan veya aynı noktaya uzun süre uygularsan duyarlığını kaybediyor, baştan başlaman gerekebiliyor.

Aynı elle uyarma dersimde olduğu gibi, bu sefer de yalnızca iç çamaşırı üstünden kullandım vibratörü. Zaten böyle plastik şeyleri doğrudan deriyle temas ettirme konusunda benim de biraz kafam karışık: insanın canı yanmaz mı yahu?

Şimdiye kadar partnerimle benim arama yalnızca prezervatif ve bazen de kimi kremler girmişti. İlk kez hakiki bir nesneyi yatağımıza almış olduk. Benim de ilk vibratör kullanma deneyimim oldu bu. Garip bir his. Ama işe yarıyorsa ne ala… Arada bir kullanırız herhalde eğlence olsun diye.

Asıl bir sonraki dersten korkuyorum: yapay penis olayları. (“büyük oyuncak”)

Bir elin nesi var, iki elin sesi var, iki el bir ağzın daha çok sesi var?

Koordinasyonun en zor olduğu ders, hem parmakla penetrasyon yaptığım, hem diğer elimle klitorisi uyardığım, hem de aynı anda dilimi kullandığım 8. hafta dersiydi.

*

Genel olarak vücut sıvıları hoşuma gitmiyor, bu da cinsel hayatımı zorlaştırıyor. (Kendi başıma mastürbasyon yaparken bile, nereye nasıl boşalacağımın hesabını yapıyorum dikkatlice.) Vaziyet: Klitorisi elle uyaracaksan, parmaklarının kaygan olmasına dikkat etmen lazım. Bunu yapmanın en basit yolu, parmağını ağzınla ıslatman (yani salyanla, ıyyy). Ama benim gibi takıntılarla dolu bir insansan, daha zorlu olan çözümü seçeceksin: önce uzun uzun klitorisin etrafını uyaracaksın, böylece partnerin ıslanacak, sonra bunu kullanarak parmaklarını ıslatacaksın.

İşte bu derste, daha kolay bir yol keşfettim! Dilimle doğrudan partnerimi uyarırken ortamı ıslatıyorum yavaş yavaş, böylece parmaklarımı kullandığımda partnerimin canı yanmıyor. Karmaşık hesaplar peşinde olduğumu kabul ediyorum.. Yine de, ders mers ayağına böyle küçük avantajlar edinmenin bir sakıncası olmasa gerek.

*

İkincisi, tuhaf bir taktik geliştirdim. Sonradan partnerime söyledim, bak ben böyle bir şey yaptım oldu, diye, o da hak verdi.

Bilmem söylemiş miydim: vajinal uyarma çok yoğun olduğu için, klitorisi ne kadar uyarırsam uyarayım vajina baskın çıkıyor (G noktası mı neyse artık o zımbırtı), bu yüzden de vajinal uyarma sırasında partnerim orgazm olmuyor/olamıyor. (Muhtemelen başka başka partnerler, sırf vajinal uyarmayla orgazm oluyorlardır, benimki de bu çeşit.)

Yani şöyle absürt bir durumda kaldım ders boyunca: dersin konusu itibariyle, ders boyunca vajinal uyarma gerçekleştirmeliyim, ama ders bitmeden partnerim orgazm olsa fena olmazdı bak. Bu yüzden, parmağımla çok fazla bir hareket yapmadım bir süre sonra. Parmağımla tek yaptığım “vites değiştirmek” oldu.

Vites değiştirme dediğim, şöyle bir şey: Diyelim ki klitorisin etrafında elim veya ağzımla daireler çiziyorum (ve diğer elimin bir parmağı vajinanın içinde, hareketsiz duruyor). Diyelim ki partnerim çok heyecanlandı ve bir sonraki aşamaya, klitorise doğrudan temas etme safhasına geçmeye karar verdim. Bunu genellikle (bileğim ağrıdığı ve parmağım yorulduğu için) yukarı-aşağı hareketle yaparım. İşte, dairesel hareketten bu dikey harekete geçmek için debriyaj olarak parmağımla G-noktasını uyarıyorum bir iki kez. Partnerimin buna tepkisi, arabanın vites değiştirirken verdiği tepkiye çok benziyor: Kalçası hafifçe yükseliyor, çıkardığı sesler değişiyor, ve olayın hızı artıyor.

Anlattım bunu ona, böyle bildiğin araba örneğiyle falan… Eyvallah dedi.

*

Tüm bunları yaparken bir noktada olaya yabancılaştığımı kabul etmeliyim. Partnerimin cinsel organlarını böyle kurcalarken sanki bir oyuncakla oynuyormuş gibi hissettim. (İki elimi ve aynı anda ağzımı kullanmak için iyicene ortama gömüldüğüm için partnerim arada bir sırtımı ve bacaklarımı okşamak dışında bana pek erişemiyordu.) Neyse sonra onun yüzüne baktım, ne hissettiğine / ona ne hissettirdiğime odaklandım. Böylece tekrar havaya girdim.

Bu haftanın dersi de böyle geçti.

Seks sınavı (vize)

Seks eğitimimin yedinci haftasında sınava girdim. Konular: öpüşme, güvenli bölgeleri okşama öpme falan, göğüsler, klitoris, parmakla vajinal uyarma, ve hem klitoral hem vajinal uyarma. Yani, derste şimdiye kadar işlediğimiz konuların hepsi.

Tek bir soru vardı. Ve gerçek bir vize ruhu vermek adına, bu tek sorunun altında bilmem kaç tane alt-soru vardı. Olay kabaca, bir koreografiyi sonuna kadar götürmekti. Sonunu göremesen de gidiş yolundan puan alınabiliyordu.

Koreografi şöyle: Ayakta başlıyoruz, kalçalarını okşuyorum, öpüşüyoruz, yavaşça yatağa uzanıyoruz, boynunu öpüyorum, yavaşça göğüslere geçiyorum (bu arada ellerim de kalçalardan göğüslere geçiyor), sonra bir elimle klitorisi uyarıyorum, partnerim yeterince ıslandığında parmağımı kullanıyorum penetrasyon için, son olarak da penetrasyonun yanında diğer elimle klitorisi uyarıyorum.

Genel anlamda sınavı geçtim, hocama bakılırsa. Ama öyle A+ falan almadım hiç de. Mesela öpüşme sorusundan ancak yarım puan alabildim. Ayrıca, kimi ilk adımları biraz hızlı geçtiğim, kimi ilk adımları ise çok uzattığım uyarısı aldım.

Son aşamalarda hocamın kafasını karıştırmayı başardım biraz, işe hile hurda karıştırarak: Önce davrandım ve bir sonraki dersin tekniklerini kullandım azıcık.

İşin ilginci, normalde dersler yarım saat sürüyor, ben sınavın daha uzun sürmesini bekliyordum. Aksine, on beş – yirmi dakikada tüm soruları yanıtladım ve sınavı bitirdim. (“Bitirdim”den kastım, partnerim orgazm oldu. Evet, bu blogda söylenen şeyler ve onlarla kast edilenler biraz tuhaf eşleşiyor.) Dönüp yanıtlarımı kontrol etme gibi bir hakkım da yok, nihayetinde sözlü idi sınav. Sonra hoca yarım saatte notlandırmayı açıkladı. (Neden öpüşmeyi öğrenemiyorum yahu?) Böylece sömestrın yarısını geçmiş olduk. Derslere devam etmek için de “vize” almış oldum.

Sınavın ardından bir hafta tatil ilan ettik. Sonra kaldığımız yerden devam edeceğiz. Sıradaki konular:

  • Combo (hem eller hem ağız)
  • Küçük oyuncak (aletle klitorisi uyarma)
  • Büyük oyuncak (aletle penetrasyon)
  • Büyük oyuncak + El
  • Final sınavı
  • Gözlem (partnerimin bu öğrettiklerini kendine nasıl yaptığını gözlemleme; final sınavının cevap anahtarı olarak düşünebilirsin)

İşe dört elle sarılmak

Seks eğitimimin altıncı haftasında, aynı anda ellerimi kullanarak hem klitoral hem de vajinal uyarma yapmanın yollarını öğrendim. Tüm ders boyunca yaptığım, elimi kolumu nereye koyarsam bileğimin ve parmaklarımın rahat edeceğini test etmek oldu.

Eğer bu olayların nasıl yapılacağını zaten biliyorsan bu yazı biraz tekrar ve biraz da bayık gelebilir. Ama madem ki amacım ders notlarımı buraya geçirmek, idare ediver. Hem belki bir satır yeni bir şey çıkıverir, kim bilir.

Bu derste, önceki derslerde atladığımız bir konuya da değinmiş olduk: Klitorisi uyarmayı az buçuk öğrenmiştim, ama sadece kıyafet üstünden (partnerimin iç çamaşırını çıkarmadan) yaptıydım o derste. Bunun sebebi, klitorise doğrudan dokunmanın, hele ki parmaklarını ıslatmadıysan (belki doğrudan partnerin ıslanmıştır, onu kullanırsın, belki de basitçe parmağını yalarsın (ıyyyy)) partnerimin canını yakabilecek olmasıydı. O derste almadığım riski şimdi daha karmaşık bir durumda almak zorundaydım.

Ders, öncekilerden uzun sürdü. Deneyecek çok pozisyon vardı. (Tabii tüm bunları deneyip deneyip, tam işe yararken yarıda bırakarak partnerime işkence etmek de ayrıca keyifli oldu.) Bak mesela:

  • Partnerinin bacakları arasında, yüzükoyun uzanabilirsin. Bunun sıkıntısı, parmak kullanmanın biraz zorlaşması. (Bileklerim ağrıdı be.)
  • Partnerinin yanında, diz üstü oturabilirsin. En uygunun bu olduğuna karar verdim, çünkü bedenimi farklı yönlere çevirerek ve bazen eğilerek bileğimi ve parmaklarımı gevşetebiliyorum.
  • Partnerinin üstüne oturabilirsin, sırtın ona dönük biçimde. Bu da enteresan olabiliyor bir varyasyon olaraktan, ama eğer partnerin çok hareket eden cinstense uzun süre böyle iş görmek zor.

Bunlar sadece bedenini nereye koyacağınla ilgili. Bir de ellerini nasıl kullanacağın olayı var. Penetrasyon için işaret parmağımı kullandım ben, zaten iki parmak kullanmama imkan yok partnerim icabı. İşaret parmağını kullanınca, baş parmağımı onun yanına koyup, ileri-geri hareketle baş parmağımın klitorisi uyarmasını da sağlamış oldum. Tabii bu şekilde klitorisi sadece aşağıdan uyarıyorum, ama nihayetinde hala bir elim daha var, onunla da yukarıdan uyarmak mümkün.

Son olarak, parmaklarımı ve elimi nasıl hareket ettirdiğime de dikkat ettim: dairesel hareketler, ileri-geri hareketler, biri dairesel diğeri ileri-geri, yavaş, hızlı, biri yavaş biri hızlı, vb.

Tüm bunlar olurken, şöyle saçma şeyler öğrendim: Vajinal uyarma ile partnerim orgazm olamazmış; ancak, vajinal uyarma öyle yoğun oluyormuş ki klitoral uyarmayı bastırabilirmiş. Yani bir diğer deyişle, eğer vajinayı uyarıyorsam, klitorise ne yaparsam yapayım partnerimin orgazm olması çok düşük ihtimal. Şimdi, mantıklı bir insan, e o zaman bu kadar zahmete ne gerek var, ikisini ayrı ayrı yap, ne bir saattir öyle oturunca bileğim ağrıyor, böyle oturunca parmağım ağrıyor diye kafa şişiriyorsun, diye sorar. Ben de sordum. Yanıt çok tatmin edici değil: çok heyecanlanıyormuş böyle farklı şekillerde aynı anda uyarınca. Eee heyecanlandın da ne oldu, diye sormadım.

Sonradan aklıma geldi: vajinal uyarma olmaksızın orgazm olamayan partnerlerim de olmuştu. Bu da bu eğitimin sertifikasyon sürecini sekteye uğratıyor: Bu on üç haftalık programın ardından (eğer sınavları geçersem) dersi geçmiş olsam da seks konusunda pek az şey öğrenmiş olmam mümkün. Belki her partnerle bu ünitelerin üstünden geçmek lazım ağır ağır. Karışık işler…