Monthly Archives: February 2015

#2 Neden sürtüklük? Neden değil?

ETİK SÜRTÜK, ALIŞTIRMA #2: Herhangi bir yerdeki herhangi bir insanın sürtük olmak istemesi için aklına gelen tüm nedenlerin bir listesini çıkar. Bunu kendi başına, bir arkadaşınla veya bir sevgilinle yapabilirsin. Listedekilerden hangileri sana ne tür bir sürtük olmak istemediğinle ilgili bir şeyler söylüyor? Hangilerini çok iyi ve geçerli sebep kabul edersin?

İLK “AÇIK İLİŞKİ” DENEMEM

Benim ilk “açık ilişki” deneyimim aslında biraz kendi gerçekliğimi kabul etmemle başladı.

Sevgilim varken başka kadınları arzulayabiliyorum, eğer onlar da benimle ilgilenirse onlarla (cinsel ve/veya duygusal) bir şeyler paylaşmak içimden geliyor.

Şimdi, açık ilişki türü şeyler denemeden önce, yani basbayağı düz tek-eşliyken, her çekici kadın gördüğümde kafam karışıyordu. Yani, o arzumu ve merakımı uzun süreli ilişkimle ilgili hissetiklerimle karıştıyordum. Bu arzumu kabullenmeden önce, her ilgi duyduğum kadına aşık olduğumu sanıyordum. Haftalar süren bir krizin ardından da yine sevgilime dönüyordum.

Oysa tüm bunlara gerek yoktu. Şu veya bu sebeple ben başka biriyle bir şeyler paylaşmak istiyordum, ortada endişelenecek bir şey yoktu.yes-we-are-open

İşte içimden gelen bu dürtüyü kabullendiğimde, aslında asıl ilişkimle ilgili de rahatladım. Sevgilimle beni bir arada tutan, sürekli onu arzuluyor olmam değil, bundan çok daha derin bir şeydi, onunla birlikte yaşamak, tüm hayatımı onunla paylaşmak istememdi. Bu paylaşılacak hayatın içinde elbette başka insanlara da yer vardı.

Böylece kendi hislerimi daha iyi anlamaya başladım. Bu da sevgilimin de kendini daha güvende hissetmesini sağladı, çünkü ben artık bu ilgi duyduğum insanların benim için anlam ve önemini daha doğru bir şekilde tartabiliyordum.

BAŞKA NE GİBİ SEBEPLER OLABİLİR?

Kendi deneyimim dışında ne gibi sebeplerle insanların sürtük olabileceğini düşününce aklıma şunlar geldi bir kalemde:

  • Uzak mesafe ilişki yürüten kişilerin fiziksel ilgilenme ve ilgilenilme ihtiyaçları
  • Çok iyi geçinen ama cinsel uyumsuzluk yaşayan sevgililer
  • Müthiş bir cinsel uyum yakalamış olan ama birbirine aşık olmayan insanlar
  • Hayatındaki başka konulara odaklanmak istediği için partneriyle sadece bazı şeyleri paylaşmak isteyen biri
  • Dışsal sebeplerle, birbiriyle kısa bir süre birlikte olabilecek insanlar
  • Yeni bir şeyler denemek isteyen bir kişinin partnerinin bu konuya ilgisinin olmaması

Bunların hepsi benim açımdan bir ölçüde meşru sebepler… ve tabii ki liste çok daha uzatılabilir. Her biri farklı tür bir ilişki anlamına geliyor bunların.RadicalRelationsHeart

***

Son olarak, burada yazdığım hiçbir şeyden, ne tür bir sürtük olmak istemediğimle ilgili bir sonuç çıkmıyor. Onu da artık başka bir zaman anlatırım.

Yoklama: Hani nerede kadınların anlattığı o erkekler? … BURDA.

Bugün, bir tercih yapıyorum.

Bu uzun bir yazı olacak, lütfen oku sonuna kadar.

Özgecan’ı bıçakladılar ve ona tecavüz ettiler. Onu öldürdüler. Sonra ellerini kestiler. Sonra yaktılar. Sıra çok önemli. Yakarak öldürmediler onu mesela, öldürüp sonra yaktılar. Bıçaklayıp sonra tecavüz etmediler, bıçaklama parçasıydı tecavüzün. Ellerini keserek öldürmediler onu, öldürdükten sonra parmak izini ortadan kaldırmak için kestiler ellerini.

ozgecanSıra çok önemli.

Çünkü bu sıralamayı, kadınların yaşadığı cehennemin katları olarak görebiliriz.

Bugün bir tercih yapıyorum. Sosyal medyada #sendeanlat etiketiyle cehennemi tasvir edenler kadınlar bağırıyorlar: “Hani, erkekler nerede peki?”

Off.. Uzun bir yazı olacak bu.

Her koyun kendİ bacağından, her kurt kendİ kuyruğundan…

Bugün, ben de anlatacağım. Ve böylece, daha uzun bir süre açık kimlikle yazmamayı tercih ediyorum.

İlkokulda kızların eteklerini kaldırmayı oyun haline getiren benim. Şöyleydi oyun, anlatayım bak:

Kızlar bir kaldırımın üstüne çıkarlar. Ben aşağıda dururum. (Tek oğlan çocuk, tek avcı ben miydim, hatırlamıyorum.) Kaldırım “güvenli bölge”dir. Aşağı inenin eteğini kaldırmaya çalışırım.

Onlar da geri, kaldırıma kaçarlar. Daha cesur olanlar kaldırımdan uzağa koşarlar ve bir yakalamaca oyunu başlar.

Evet, bu bir oyundu. Ve sadece oynamak isteyenler dahildi oyuna. (En az beş kız hatırlıyorum.) Her şey bir çeşit rıza mekanizmasına dayanıyordu. (Yedi yaşında çocuklar arasında rıza ne kadar anlamlıysa o kadar…)

Ancak, madem ki bundan 20 yıl sonra sevgilimle beraber evini ziyaret ettiğim ilkokul arkadaşım bu hikayeyi hâlâ hatırlıyordu ve bir çocukluk anısı olarak  anlatmaya değer buluyordu (gülerek, bana takılarak ve biraz da beni sevgilimin yanında utandırmak için anlatmıştı), demek ki ortada bir tuhaflık vardı.

Ama orada dur!.. Asıl öyküden kaçıyorum. Araya masumane anılar sıkıştırıyorum. Demiştim, uzun bir yazı olacak bu, çünkü başlamak bile çok zor; yine de lütfen oku sonuna kadar.

SADEDE GELELİM.

Ortaokulda kızların bacaklarını ve kalçalarını elleyen de benim.

Hatta dilersen, nasıl yapılır öğretebilirim…

1. KURBANIN SEÇİLMESİ

Öncelikle, doğru kızları seçeceksin. Bu seçenekleri de tabii ki diğer erkek arkadaşlarının anlattığı hikayelerden süzerek bulacaksın. Bunlara “kolay kızlar” diyelim. Bunlar arasından, çekingenlik açısından senin seviyende birini seçmelisin.

Kolay kızlardan havalısını seçersen, kız çıngar çıkaracaktır ve sen “E ama şu şu erkeklere izin veriyorsun?” gibi hak arama çabalarınla iyice yerin dibine girersin. Ha yok, kolay kızlar arasından çok ezik birini seçersen, bu sefer ezilenin öfkesiyle karşılaşırsın; seninle sosyal temasını kaybetmekten çekinmeyeceği için, gürültü edecektir kız. Bu gürültüyü bastırabilirsin (ezik o nasıl olsa, aşağılamak ve alay etmek kolaydır) ama tacizi tekrarlamana izin vermeyecektir.

Böylece, seninle aynı sosyal kategoride (hatta tercihen azıcık altta) kalan birini seçmelisin ki ne hakkını savunabilsin, ne de seni engelleyebilsin.

Benim durumumda bu seçilmişler, aynı benim gibi, kendilerini havalılara eklemlemeye çalışan, ve aynı benim yaptığım gibi, havalı saydıkları bir önderin etrafında takılan tiplerdi.

2. MORAL DEPOLAMA

Kurbanlarını seçtiğine göre şimdi sıra kendini motive etmekte.

Öncelikle, ergenliğin ilk yıllarındasın, unutma. Cinsellik, öpüşmek, “çıkmak” falan öyle önemli şeyler sayılıyor ve öyle az bulunuyor ki, senin gibi hiçbir deneyimi olmayanların biyolojik açlığı iyice kışkırtılmış vaziyette.

Buna bir de kendini ispat etme kaygını ekle. Herkesin saygısını gören, kızların etrafında pervane olduğu havalılar bunca şey yaşarken, sen eğer hiçbir şey yapmıyorsan gerçek bir erkek değilsin demektir. Bu yapacaklarını da kimseye anlatmak zorunda değilsin zaten. Yapman, özgüven kazanmana yetecektir. (Hem zaten kime yaptığını anlatınca kendi düşük sosyal sınıfını da açığa vurmuş olursun. İyisi mi hiç anlatma.)

Son olarak, havalı arkadaşlarının anlattığına bakılırsa, bu kolay kızlar bunu hak ediyor ve/veya istiyorlardır. Böyle bir şeyi kızların kendilerine sormak enayiliğini etmediğin sürece, vicdanını da rahat tutabilirsin.

3. EYLEM PLANI

Şimdi, kurbanını seçtiğine ve cesaretini topladığına göre, sıra taktik geliştirmeye geldi.

Ne sandıydın? Öylece elini kolunu sallayarak gidip kızı kıstıracak halin yok herhalde sınıfın orta yerinde! Unutma ki etrafta kolay-olmayan kızlar da var ve onların bu yaptıklarını görmelerini istemezsin. Bilakis, arkadaşlarını daima bu kolay-olmayanlar arasından seçtiğine göre, onların gözleri önünde böyle şeyler yapmak hiç de akıllıca olmayacaktır.

Önünde yine de bol miktarda fırsat var. Ama ben tek bir tanesini, birkaç ay boyunca uyguladığım ve sonuç aldığım bir yöntemi tanıtmak istiyorum burada.

Bildiğin gibi okulda zil iki kez çalar: 10 dakikalık teneffüsün 8. dakikasında öğrenci zili, 10.dakikanın sonunda ise öğretmen zili çalar. İkinci zille beraber öğretmenler, Öğretmenler Odası’ndan çıkarlar ve onları gören öğrenciler de sınıfa koşuşurlar.

Zaten bildiğin bu detayları neden mi anlatıyorum? Çünkü dikkatli bakarsan görebileceğin gibi, eğer öğrenci zili çalınca kızdan önce sınıfa girersen, sonra hoca geliyor mu diye bakma bahanesiyle dışarı çıkabilir ve tamamen tesadüfen onunla aynı anda kapıdan geçebilirsin. Bu da sana ihtiyacın olan yakın mesafeyi ve konfigürasyonu verecektir. Şimdi tek yapman gereken, onun tarafındaki elini doğru kullanmaktan ibarettir. Hem kazara olmuş izlenimi vermeli, hem de maksimum teması sağlamalısın.

Avantajın, doğal olarak günde (evet, hem de her hafta beş gün) 6-7 kez böyle bir fırsatının olması. Dezavantajın, bir süre sonra kızın seninle aynı anda kapıdan geçmekten kaçınmaya başlaması.

İyice öğrendin mi?

Aferin.

YETİŞKİNLERİN DÜNYASINA, KADINLARIN CEHENNEMİNE DÖNÜŞ

Bunları kafamdan silip atmak yıllarımı aldı benim. (İngilizce’de unlearn diye çok güzel bir fiil var; öğrenilmiş bir şeyi silmek/unutmak anlamında.) Sadece okumak, dinlemek, sorgulamak değil kastım; koskoca bir blog oluştu bu kaygının etrafında.

Ve benim bugünkü tercihim, beni bu blogun yazarı olarak tanıyan insanlara açılmaktan ibaret. Onlara karşı hep dürüst olduğumu iddia edegeldiğim insanlar, arkadaşlarım, dostlarım, eski sevgililerim…

Ayrıca bugünkü tercihimle “Hayır,” demiş oluyorum, “hiç de o kadar cesur değilim.” Hayır, hem bunları anlatmaya hem de altına imza atmaya yüreğim yok.

Tam olarak anlatabildiğimden de emin değilim zaten. Özet geçeyim: Ortaokulda sınıf arkadaşlarını taciz eden, virgül, benim. Nokta.

“Sen de anlat” dediler, anlattım. Bu, hikayelerden sadece biri. Üstelik kendime de ilk kez anlattım. (Dürüstlük mü demiştim?) Bir şey değişti mi anlatınca? Bilmiyorum.

Ben o günlerden bugüne biraz olsun değişmiş olduğum için anlatabildim belki de.

Ama mesela, o “arkadaş”larımla, mezun olduğumuzdan beri – özür dilemeyi geçtim – konuşmuşluğum dahi yok. Konuşsam, konuya nasıl girerdim, ne derdim, hiçbir fikrim yok.

ozgecan-aslan

***

Son bir itiraf: Öyküler yazmaya biraz da bu gibi şeyleri anlatabilmek için başlamıştım. Bir arkadaşımın önerisiyle, anlatıcıyı olayın dışına çıkarmanın anlatmayı kolaylaştıracağına karar vermiştim. Özgecan’ın katli tüm hesaplarımı altüst etti.

#1 Tanıdığımız ve sevdiğimiz sürtükler

ETİK SÜRTÜK, ALIŞTIRMA #1: Aklına gelen tüm tek-eşli-olmayan kişilerin (televizyondan, filmlerden, kitaplardan falan karakterler de dahil) bir listesini çıkar. Her biri hakkında duyguların neler? Onlardan (olumlu veya olumsuz) neler öğrenebilirsin?

Benim listem hem uzun hem de kısa. Hayali karakterleri saymazsak (bazılarını da sanat sepet bölümünde zaten anlatmışım) liste çok kısa çıkıyor. Üstelik bu gerçek insanlarla benim iletişimim de bayağı sınırlı olagelmiş, bu yüzden ne belirli duygularım var onlara karşı, ne de onlardan öğrenebileceğim somut bir şeyler.

Bunların dışında bir de kendi sürtüklük deneyimim var. Yani şöyle ya da böyle birlikte olduğum çeşitli insanlar ve birlikte öğrendiklerimiz…

Ama bu soruyu okur okumaz aklıma gelen ilk şey bu yukarıdakilerden hiçbiri değildi. Aklıma gelen ilk tek-eşli-olmayan kişi, Bill Clinton’dı!sinned

Clinton’ın bizzat kendisinden hiçbir şey öğrenmedim, ama medyanın yarattığı imaj var ya, o imajdan çok şey “öğrendim”.

Monica Lewinski skandalı patladığında henüz ilkokuldaydım. Bütün televizyonlarda ana haber bültenleri bundan bahsediyordu. Şimdi tekrar göz atınca fark ediyorum ki tüm 1998 yılı bu skandalla geçmiş. Peki ama, bunun konumuzla ne alakası var?

CLINTON TEK-EŞLİ DEĞİL MİYDİ YANİ?

O zamanki çocuk aklımla bile, bu tür bir ilişkiyi gerçekten de gizli olarak yaşayabileceğini düşünmemiştim. Cilton’ın ofisinde kimse fark etmeksizin cinsellik yaşaması mümkün gelmedi bana.

Dünyada daha yüksek bir mevkii yok. ABD Başkanı olup sonra da terfi etseniz, imkanı yok, dünyayı yönetmişsiniz, bunun ötesinde ne olabilir?

Bu ölçekte bir iktidarı elinde tutan birinin en küçük bir falsosunun etkisi devasa olacaktır. Ve etrafındaki herkes de bunu bilir ve bu kişiyi gözetler. Demem o ki, ofisinde böyle bir şey yaşayıp bunu kimsenin bilmemesini, o yaşımda ihtimal dahilinde bile görmemiştim.

Yani bence* Clinton tek-eşli değildi. Hillary’nin olaydan (açıkça veya dolaylı olarak) haberi vardı.Shocking Report

Mesele tek-eşli olmaması değildi. Bunun bir anda herkes tarafından bilinir hale gelmesiydi! Skandal buydu.

İşte benim tek-eşli olmamakla ilgili hatırlayabildiğim en eski şey bu. Tek-eşli olmamakla ilgili öğrendiğim ilk şey de bu.

Tek-eşli olmamak mümkündür, ama ayıptır. Yani, yaşayabilirsin, ama bu tarz yaşam görünür olamaz. ABD Başkanı olsan bile olamaz. Hiçbir türlü olamaz. Başka her türlü kötülüğü yapabilirsin, başına hiçbir kötülük gelmez, ama eşini aldattığın ortaya çıkarsa siliniverirsin. (Nitekim öyle oldu, Bill Clinton siyaset sahnesinden silindi… Hillary Clinton devam ediyor gerçi.)

Bunu sonra zamanla çevremde de gördüm. Ve çevremde gördükçe cinsiyet eşitsizliğini de fark ettim: Kadınlar, eşlerinin onları “aldattığını” biliyor ancak yine de ilişkilerini sürdürüyorlardı. Erkekler, eşlerini aldattıklarını eşlerinin de bildiğinin farkındaydılar, ancak yine de ilişkilerini sürdürüyorlardı.

Çok-eşlilik dediğimiz şey çapraşık biçimde de olsa bir bakıma kabul görüyordu demek ki…

CLINTON VE MONICA -> DÜRÜSTLÜK -> SÜRTÜKLÜK

Tüm bunlardan somut olarak öğrendiğimse, dürüst olmaya karar vermemdi. Kendimi tek-eşli bildiğim zamanlarda sevgilimden başkasıyla bir şey yaşadığımda bunu hemen gidip sevgilime söyleyiverdim hep. (Bu, öncelikle benim kendi değerler sistemim açısından, sonra da sevgilimle ilişkim açısından büyük krizlere yol açtı elbette.)

Çok-aşklı toplulukların en çok vurguladıkları ilkelerden biri olan dürüstlüğü, çok-aşklılık konusuyla uzaktan yakından alakam yokken benimsedim yani.

Bundan sonraki adım, kendi kendime dürüst olmam ve kimle ilgili neler hissediyorsam kabullenmem oldu. Bu da bir çeşit çok-aşklılık güzergahı çizdi bana.

Bir ABD Başkanı nelere kadir görüyor musun?

poly

***

* Buradaki “bence” sözüne dikkat: İlkokul yaşındaki bir çocuğun televizyonda ve gazetelerde gördüklerinden yaptığı çıkarımları kast ediyorum. “Bu böyledir şu şöyledir.” demiyorum, “Benim o tarihte olaydan anladığım budur.” diyorum.

Sıradan bir seksin erotik öyküsü

K arayıp “Bu gece görüşelim mi?” dediğinde P’nin ilk aklına gelen “Ulan tüh be, bilsem sabahın bir vakti sırf ereksiyonla uyandım diye mastürbasyon yapar mıydım…” olmuştu. Tüm gününü de baştan kurgulamış, şekerli gıdalar tüketmiş, gün içinde seks düşünmekten kaçınarak kendini geceye saklamıştı.

İşte şimdi oturma odasındaki koltukta yavaş yavaş başlayan sevişmenin ilk dakikalarında bunları düşünüyordu. Daha doğrusu, bunun gerginliğini yaşıyordu, diyelim.couch

Tanıdık bir bedenle sevişmenin avantajları vardı. İkisini de tahrik eden şeyleri biliyordu, kendini biraz geri çekmek istese K’yi nasıl uyarabileceğini biliyordu ve K’nin tatmin olması için neyi ne kadar süre yapması gerektiği hakkında bir fikri vardı.

O bunları düşünürken K çoktan üstünü çıkarmış ve P’nin pantolon düğmelerini açıyordu. K’nin bu teklifsiz tavrı ve ne yaptığını bilen elleri P’yi de rahatlatmıştı. Yataktan oldurma kanepede sırtını yastıklara verip yarı oturmuş pozisyonda uzanıyordu P, ve K ağırdan almaya ve heyecanını saklamaya lüzum hissetmeden ağzına almıştı P’nin penisini. K dizlerinin üstünde oturmuş ve P’ye doğru eğilmişti. Bu pozisyon, P’ye, K’nin bedeninin her yerine dokunma imkanı sağlıyordu. Böylece P’nin tam sertleşmeye ulaşması yaklaşık bir dakika aldı.

İşyerindeki aksaklıklar çözülmek bilmiyordu, iş dışında da üst üste sorunlar çıkmıştı. Sorun çıkarmayan ama çok emek isteyen bir dünya da başka şey vardı şu günlerde. Çok doluydu kafası P’nin. Seksin rahatlatıcı bir şey olmasına ihtiyacı vardı, bu yüzden bugün yeni bir şey denememeye, alıştığı (ve çok hoşlandığı) şekilde devam etmeye karar verdi.

Böylece K’yi yatağa sırt üstü yatırdı, pantolonunu ve donunu çıkardı ve K’nin çoktan ıslanmış vajinasını yalamaya başladı. Kaç yıldır sevişiyor olmalarına rağmen hala klitorisi bulmasının zaman almasına biraz bozuldu, ama çok üstünde durmadı bunun. Aslında hızlı bir ritmde başlamış öyle devam ediyorlardı, ama P oral seksi yavaş başlattı, diliyle vajinanın etrafında ve içinde dolaştı, bu oryantasyon turundan sonra klitorisi buldu ve K’yi uyarmaya başladı. Bir yandan K’nin göğüslerini ve bacaklarını okşuyor, kalça ve bel hareketlerini izliyordu.

cunnilingus

İşte şimdi yavaşça hızlanıyor, K’nin bedenindeki kasılmaları ve çıkardığı sesleri kendine rehber alıp ona göre devam ediyordu. On dakika gibi kısa bir süre içinde birden fazla kez orgazm oldu K. Bu iyice rahatlattı P’yi: Artık sertleşememe, sertleşince ereksiyonu uzun süre tutamama, erken boşalma gibi dertler ortadan kalkmıştı. K keyif aldığına göre endişelenecek bir şey kalmamıştı.

Yavaşça ayağa kalktı, çantasını, çantasının içinde cüzdanını, cüzdanın içinde prezervatifi buldu. Tüm bunlar olurken K de doğrulup kanepeye oturmuş P’nin penisini emmeye başlamıştı. Her zaman olduğu gibi, prezervatifi P’nin elinden aldı ve kendi eliyle penise taktı. Sonra da kafasını kaldırdı ve P’ye hangi pozisyonda başlamak istediği soran gözlerle baktı.

İşin tuhafı, P de bilmiyordu ne istediğini. Bir an duraksadılar. Başka zaman olsa, başka biriyle olsa, başka bir yerde olsa, tüm seksi berbat ederdi böyle bir tereddüt (ve onu takip eden kafa karışıklığı). Ama işte dedik ya, tanıdığın bildiğin güvendiğin biriyle sevişmenin avantajları vardı. P, gülümsedi, “Sen ne yapmak istersin?” dedi.

K göz ucuyla P’nin hala sert olup olmadığını kontrol etti (P bunu bir arzu işareti olarak yorumladı), P’yi belinden kavradı, yatağa sırtüstü yatırdı ve üstüne çıktı. Bu pozisyonda P’nin ereksiyonunu uzun süre tutamayacağını biliyordu, hızlı bir el hareketiyle penisini içine aldı ve derin bir nefes vererek P’ye sarıldı. Her ikisinin de rahat edeceği bir pozisyona gelene kadar kalçasını ileri geri oynattı. P de bu sırada elini K’nin bacaklarında ve kalçalarında gezdiriyordu.

womanontop

Beş dakika kadar bu pozisyonda kaldıktan sonra K’yi durdurdu ve yana doğru yuvarlayarak üstüne çıktı. K de aynı anda bacaklarıyla P’yi sarmaladı. P dengesini sağlayınca hafifçe geri çekti kendini ve K’nin bacaklarını kavradı. P’nin yönlendirmesiyle şimdi misyonerle bacak omuza arası bir pozisyondaydılar: K’nin diz eklemi P’nin dirsek eklemiyle birleşmişti. K’nin bacakları olabildiğince açıktı. gift wrapped

P, yavaş başladığı penetrasyonun hızını arttırdı. Bedenlerinin birbirine çarpmasıyla çıkan sesler ikisini de tahrik etmişti. (Bu sıralarda K bir kez daha orgazm oldu galiba, ama P bunun ayırdına varamadı pek.) Boşalmasına çok az bir süre kala P yavaşladı ve K’yi tamamen gözlemleyebileceği bir hızda kalçasını ileri geri oynatmaya başladı. Başını çevirerek K’nin tüm bedenini ve tüm hareketlerini izledi. Hiç durmadan ve hızını değiştirmeden boşaldı. Boşaldıktan sonra da bir süre penetrasyonu sürdürdü. Ardından kollarını gevşetti, K’nin bacaklarını daha konforlu bir pozisyona getirmesine izin verdi ve onun üstüne yattı.

passion-stoker

Birbirlerine sarılarak ve öpüşerek birkaç dakika daha geçirdiler.

P kalktı, prezervatifi çıkarmak ve penisini yıkamak için tuvalete gitti. K de onun hemen ardından kalktı ve hızla mutfağa giderek şofbeni yaktı.

***

Her şeyin bir ilki vardır.

İstanbul’un izbe bir mahallesinde bir ev, o evde bir yatak odası, o yatak odasında tek kişilik bir yatak, yatakta tamamen çıplak sırtüstü uzanmış bir kadın, kadının üstünde tamamen çıplak ve yüzüstü pozisyonda duran bir erkek düşünelim. (Erkek de sırtüstü olsa enteresan olurmuş aslında.)

Erkekle kadın arasında yıllardır devam eden bir arkadaşlık, bu arkadaşlığın peşi sıra süregelen bir cinsel çekim, bu cinsel çekimin yarattığı bir gerginlik düşünelim.tension

İşte şu anda, bu yatak odasındaki bu yatakta, bu gerginlik kendini gerçeklemektedir. Ve erkek kendi kendine, “Doğru zamanda doğru yerde değilsen, olmak istediğin yere git ve doğru zaman gelene kadar orada bekle.” uyduruk felsefesini düşünmekte ve heyecanını dizginlemeye çalışmaktadır.

(Halbuki olacak şey değil. Bir anda, sanki kumarhanedeki makinenin kolunu çevirmişsin de birbirinin aynı üç resim art arda görünüyormuş gibi, her şey üst üste geldi. Erkeğin ilişkisindeki gelişmeler, kadının ilişkisindeki gelişmeler, bunların hemen ardından internette birbirleriyle karşılaşmaları… ve nihayetinde bizzat kendileri “üst üste” geldiler işte.)

Erkek, deminki felsefi zırvaları bitirmiş, şimdi de kadının ayak tırnaklarını hiç ojeli hayal etmemiş olduğunu düşünmektedir, çünkü boşalmamak için böyle saçma sapan şeyler düşünmek zorundadır. Kadının hırıltısı (evet, çığlığı değil, nefes alıp vermesi değil, hırıltısı) da yardımcı olmaktadır bu dikkat dağıtma çabalarına.

incir-sepeti

Bir çuval incir. (temsili) (çuvalla incir resmi bulamadım)

Herkesle yaşanan ilk seks, bir ilk seks deneyimidir – hele ki karşındaki senden daha deneyimliyse. Eli ayağına dolaşır insanın. (Bu cümledeki anlam açık mı emin olamadım, biraz daha matematiksel bir ifadeye başvuralım: Yataktaki X ve Y kişileri için, Xe X’in elini, Xa da X’in ayağını göstersin. (Benzer şekilde Ye ve Ya, Y kişisinin elini ve ayağını göstersin.) Şimdi şu kümeyi düşünelim: {Xe, Xa, Ye, Ya} İşte bu kümeden alınacak her iki eleman birbirine dolanır. Yani mesela erkeğin eli erkeğin ayağına, erkeğin ayağı kadının ayağına, kadının eli erkeğin eline v.b) Tüm bu dolaşıklık halinde yılların fantezisinin gerçekleşmekte olduğunu aklına getirirse boşalıvereceğini ve bir çuval inciri berbat edeceğini bilen erkek, başka şeyler düşünmeye çalışır.

Şimdi kendinizi bu erkeğin yerine koymak için bir deney yapın: Düşünmemeniz gereken bir şey getirin aklınıza ve bundan sonraki yarım saat boyunca onu düşünmemeye çalışın. İşte kahramanımız böyle acınası bir vaziyettedir.

Ben böyle yazıyorum, siz de okuyorsunuz falan ya, bir yandan kahramanlarımız da icraata devam ediyorlar. Ne süredir okuyorsanız bu satırları, o süredir misyoner pozisyonunda penetrasyon yaşandığını hesaba katalım.

Hesap çok yüklü geldi, değil mi? Erkek kahramanımız da aynı kanıda olduğundan pozisyon değiştirmesi gerektiğini düşünüp (penisini çıkarmadan) hafifçe doğrulmaktadır. Buraya kadar her şey yolunda gittiği için kadın, arkadan girildiğinde daha çok zevk aldığını söyler.panic-button

Derin ama kısa bir sessizlik.

Sözde altı yıldır cinsellik yaşayan erkek, afallar. Bilgisayar oyunu gibi düşünebilirsin. Oyunun ortasında, başka bir karakterle karşılaşıyorsun ve sana bir şey söylüyor. Tam o anda ekranda seçenekler beliriyor ve sen seçene kadar oyunun geri kalanı duraklıyor.

Erkeğin karşısında beliren iki seçeneği şöyle formülize edebiliriz:

A) Cool takıl, çaktırma, bir şeyler yanlış giderse düşünürsün.
B) Cehaletini belli et.

Şapşallığından mıdır, yoksa hızlı tıklarken mouse’u fazla oynattığı için midir bilinmez, erkeğimiz B şıkkını seçer.

Böylece aval bakışlarına aval bir de soru ekleyerek (burada sorunun absürt formülizasyonunu tekrar üretmemize imkan yok maalesef) kadına, ne istediğini anlamadığını söyler.

Şimdi şaşırma sırası kadındadır.

Pek derin olmayan ama öncekinden açık ara uzun bir sessizlik.

“İşte ben arkamı döneceğim, sen yine aynı deliğe gireceksin??”

İşte deneyim budur! Karşındaki daha neyi bilmediğini bile bilmezken, onun neyi bilmesi gerektiğini anlayıp doğru açıklamayı yapabilmek! Erkek böylece biraz rahatlar, ama biraz da gerilir. “Haydi Cupidon utandırmasın.” diye geçirir içinden. Bu kelime oyununu neden Eros yerine Cupidon’la yaptığını, oysa Roma mitolojisinin Yunan mitolojisinin bir kopyasından ibaret olduğunu düşünürken bir de bakmış ki kadın arkasını dönmüş, dizlerinin üstünde yatakta durmuş, hatta erkeğin penisini vajinasına sokmuş, yüzünü yastığa yapıştırmış ve kalçasını ileri geri hareket ettirmektedir.ETMcupid1

Okuyucu bu son durumu tam anlayabildi mi emin değilim.

Tekrar anlatayım bak. Kendinizi erkek kahramanımızın yerine koymaya çalışın: Günün birinde, Antik Avrupa mitolojileri hakkında düşünüyorsunuz, okuduklarınızı hatırlamaya çalışıyorsunuz, farklı müzelerde gördüğünüz heykelleri gözünüzün önüne getiriyorsunuz. Sonra, bir anda, gözünüzün önünde Rönesans heykelleri değil, çırılçıplak ve çok çekici bir kadın olduğunu, size arkasını dönmüş ve penetrasyon halinde kalçasını ileri geri oynattığını görüyorsunuz!

Yani mesela şey gibi düşünebilirsiniz, Wikipedia’da gezinirken bir anda pop-up pencerede çıkan reklamda, yıllardır hayal ettiğiniz kadınla karşılaşmak gibi… ama tabii daha gerçekçisi…

Böyle bir durumda ne olabilir?

En kötüsünün olmaması, yani boşalıvermemesi konusunda kararlıdır erkek kahramanımız. Bu yüzden hemen kendini geri çeker ve penisini çıkartır kadının vajinasından. Ve aynı anda, kadının ne kadar tahrik olmuş olduğunu fark ederek utanır.

Erkek dizüstü oturur pozisyona geçerken kadın başını kaldırır ve ne olduğunu sorar.

Utancından yerin dibine girecek halde ve soluk soluğa, “Ben” der, “çok” der, “heyecanlandım.”

Bunu, üçüncü bir derin sessizlik izler. Erkek, kadının gözlerinde hayal kırıklığı ararken, kadının tek aradığı erkeğin penisidir.

Seks burada bitmez, (periyot 10 dakika olmak üzere) periyodik olarak benzeri rezaletlerle yaklaşık yarım saat kadar devam eder. Kadının zevk aldığını düşünmek için yeterli veri toplanmıştır. Kadının orgazm yaşadığını gösterecek hiçbir kanıt yoktur. Erkek boşalmıştır. Ve yeniden başlaması fizyolojik olarak imkansızdır.