Tag Archives: arzular

Angarya

Enteresan bir ikilem fark ettim.

Şimdiye kadar hep, sevişirken aklımın hep sevişmede olması gerektiğini, aksinin partnerimi önemsemiyor olmak (veya eğer başka insanları hayal ediyorsam, partnerimi aldatmak) anlamına geleceğini falan düşünürdüm. O yüzden de zihnim çok meşgul olduğu zamanlar ya sevişmekten kaçınırdım (bir çeşit “ay bugün başım ağrıyor” gibi düşün) ya da sevişmeyi görece kısa tutardım ki zihnim dağılmasın işin ortasında.

Çok güzel, çok zarif fikirler bunlar tabii.

Ama sonra, orgazma ulaşması benim alışageldiğimden daha uzun süren biriyle birlikte olmaya başladım.

Böylece, tuhaf sahneler yaşanır oldu, özellikle cunnilingus sırasında. Yarınki toplantıda konuşulacak konuları ve aktarmam gereken ön bilgileri düşünürken mesela, partnerim “Yoruldun mu?” ya da “Sıkıldın mı?” diye soruyor. Ne diyeyim? İnsan sırf onu heyecanlandırmak için ımh ımh falan diyebiliyorum eyvallah (bir de yani, gerçekten eğleniyorum, hoşuma gidiyor onun bedeniyle oynaşmak, çok da yalan sayılmaz çıkardığım sesler), ama böyle bodoslama sorunca ne diyeyim? Zaten azıcık sessiz kalınca hemen malum sonuçlara varıveriyor o da.

Neyse işte, bununla birlikte, “Bunu mecbur olduğunu hissettiğin için yapmanı istemiyorum.” ve “Keyif almadığın bir şeyi yapmamalısın.” temalı konuşmalar yaşadık. Ben de, “Eh, peki, madem öyle, ben de hiç kasmayayım kendimi.” diye rahatladım, yaydım kıçımı yatmaya başladım. (Hazırmışım demek ki yan gelip yatmaya.)

Gel zaman git zaman, ortaya çıktı ki, benim keyfimin geldiği sıklık esasında partnerimin ihtiyaçlarının yanına bile yaklaşamıyor. Yani evet ben sadece canım istediğinde ona uzun uzun zaman ayırıyordum; ama bu sefer de kriz tersten, “Beni hiç arzulamıyorsun.” yönünden çıktı.

Tabii ki bütün krizler gibi bu da büyüdü, büyüdü, yeni krizler doğurdu, çoluk çocuğa karıştı, ortalık iyice karıştı, torun tombalak derken kocaman bir krizler geniş ailesine sahip olduk.

Baktım oluru yok, şöyle enteresan bir çözüm ürettim:

Sevişmeye çok azıcık keyfim varken başlıyorum (bu demek oluyor ki sıklıkla ben başlatıyorum seksi, bu da arzulanırlık tartışmasını rafa kaldırıyor), partnerimle oynaşmaya, ona dokunmaya başlıyorum. İşte sonra eller diller işin içine giriyor. Dürüstçe şöyle söyleyeyim: partnerime odaklı bir 15-20 dakikadan sonra anca benim ilgimi çekmeye başlıyor olay. O da zaten bundan bir 5-10 dakika sonra orgazm olduğundan, kafam rahat oluyor. Onun en heyecanlı olduğu noktada ben de ona odaklanmış oluyorum, sonrasında da zaten ben heyecanlanmış olduğumdan onu hiç hayal kırıklığına uğratmıyorum.

Bir diğer deyişle: Eskiden sevişmenin orta yerinde ona odaklanıyordum. Böyle olunca, bu işin ortasında dikkatim dağılıyordu. Oysa şimdi dikkatim dağınık başlıyorum, ama başlangıçta onun da dikkati çok derli toplu olmuyor, o yüzden onu rahatsız etmiyor bu durum.

Peki “sevişirken aklımın hep sevişmede olması gerektiği, aksinin partnerimi önemsemiyor olmak (veya eğer başka insanları hayal ediyorsam, partnerimi aldatmak) anlamına geleceği” hikayesine ne oldu, diye sorarsan…

Bilmem.

#27 “Evet, Hayır, Belki” Listenizle Daha Çok Eğlence

ETİK SÜRTÜK, ALIŞTIRMA #27. Listeyi bir kez çıkardınız mı onunla yapabileceğiniz bir çok şey var:

  • Listelerinizi buzdolabına veya banyoya, her gün göreceğiniz bir yere yapıştırın.
  • Bir sonraki randevunuz için, sadece her ikinizin de EVET listesindekilerden oluşan bir senaryo yazın.
  • EVET listelerinizden, hafta içi bir gün gerçekleştirilebilecek yarım-saatlik bir randevu planı yapın.
  • BELKİ listenizden bir madde seçin ve bunu denemek için neye ihtiyacınız olduğunu ve partnerinizin nasıl yardımcı olabileceğini bulun. Şartlarınız neler?
  • Partnerinizin BELKİ listesinden bir madde seçin ve onu bunu denemeye nasıl tahrik edebileceğinizle ilgili bir fantezi kurgulayın. Bu fanteziyi ona da anlatın – pat diye ortaya çıkıp “Sürpriz!” diye bağırmanın sırası değil.a5d3f1b0acc83b1d6edf7d3f3e476443

Evi başka insanlarla paylaştığım için listeyi ortak alanlara asmama imkan yok. Evet ve Belki listelerine odaklanmak için de öncelikle partnerimin listesiyle kendiminkini kıyaslamak lazım.

Bu sırada bir partnerim de bana uzun bir liste yolladı. Burada onun listesini paylaşmam uygun olmaz. Kısaca söylemek gerekirse, Evet’lerimiz ve Belki’lerimiz (kaygılarımızla beraber) birbirine çok yakın çıkmış. Ama onun aklına gelip benim aklıma gelmemiş şöyle etkinlikler de var, bunlarla kendi listemi güncellemek istiyorum:

  • Kelepçe, göz bağı, ağız tıkacı (olur, neden olmasın. ama sanki alet edevat yerine el altındaki malzemeleri kullansak daha iyi olmaz mı? ağız tıkacı yerine yastık, kelepçe yerine ortalıktaki bir bez parçası falan…)
  • Tecavüz fantezileri (evet)
  • Avuçlama, saç çekme, bilek tutma, ağzını kapama vb. (oley, ama kimsenin incinmediğini ve rahatsız olmadığını güvence altına alalım)
  • Partnerin bedenine sürtünerek mastürbasyon yapmak (meh)
  • Dışkı içeren etkinlikler (üstüme iyilik sağlık!)
  • Kıyafetleri çıkarmadan sevişmek (ya aslında zaten kadın tamamen soyunmadığında daha eğlenceli oluyor gibi, mesela eteği falan olunca o sürekli kapanıyor tekrar tekrar açmanın heyecanını yaşıyorum)
  • Hayvan içeren etkinlikler (çk)
  • Duşta seks (suyla ereksiyon pek kolay değil ama olur yani bence)
  • Masaj (evet)
  • Bebek fantezileri (o ne be?!)
  • Obje fetişleri (materyalizmi çok yanlış anlamışsınız siz (hayır, yani sanmam) )
  • Tantra (kültürümüzde yok. yani bilmiyorum bile neymiş ne değilmiş, denenebilir)
  • Birbirimizin bedeninden bir şeyler yemek/yalamak (bir sorunum olduğundan değil ama yani beni tahrik edeceğini hiç sanmıyorum)
  • Sarhoş seks (evet)
  • Değişik değişik seks oyuncakları (ben bilmem beyim bilir)
  • Anüs yalama (ay bunları sonra, çooook sonra konuşalım)
  • Göğüs uçlarını yalama (olabilir, ben pek heyecanlanmıyorum gerçi)
  • Zifiri karanlıkta sevişmek (evet)
  • Aynalar kullanmak (oley)
  • Ben başka bir kadınla sevişirken partnerimin izlemesi (bir tuhaf hissederim ben. partnerim kendini rahat hissetmeli ve içinden gelirse dahil olma ihtimali açık olmalı)
  • Partnerim bir başka erkekle sevişirken benim onları izlemem (ay bir de erkek bedeni mi izleyeceğim?! bu olabilir ama belki videodan izlesem daha seçici olabilirmişim (işime gelmeyen sahneleri atlarım mesela) )
  • Partnerim bir başka kadınla sevişirken benim onları izlemem (iki önceki maddeyle aynı)
  • Grup seks partisine gitmek (belki, olmadı çıkar gideriz ne ki yani)
  • Telefondan sevişmek (meh)
  • Striptiz (benim elimden gelmez ama partnerim yapsa zevkle izlerim)
  • Denizde sevişmek (evet gibi ama ereksiyon sorunu olabilir)
  • Bir partinin orta yerine, başka bir odaya çekilerek (evet)

İşte böyle uzun bir liste çıkardık. Şimdi yavaş yavaş ilgileneceğiz bunlarla.

Başka bir şey kaldı mı ki?

#26 Evet, Hayır, Belki

ETİK SÜRTÜK, ALIŞTIRMA #26. Bu alıştırmayı kendi başına veya iyi tanıdığın bir partnerinle dene, sonra kendini rahat hissettiğin ölçüde her yeni sevgilinle tekrar et.

Öncelikle, sırf senin değil herhangi bir insanın yapmak isteyebileceği aklına gelen tüm cinsel etkinliklerin bir listesini yap. Hemen farkına varacaksın ki bu aynı zamanda bir dil geliştirme alıştırması: bu etkinlikleri isimlendirirken dikkatini ver. Birleşme mi sikişme mi daha rahat senin için? Oral seks mi aşağıya inme mi? Çük emme mi ağzına alma mı? Kendi cinsel organlarını nasıl adlandırıyorsun? Penis, çük, sik … am, vajina, klitoris? Takıldığın olursa, etkinliği tarif edecek sözcüğü bulmak için çaba sarf et, derin bir nefes al, ve o sözcükleri beş kez tekrar et, sonra tekrar nefes al. Listenin olabildiğince tam olmasına özen göster ve hoşuna gidenlerin yanı sıra hoşuna gitmeyen etkinlikleri de dahil et. İnternette hazır listeler bulabilirsin, ama o zaman da bu kelimelere dökülmeyen zevklere isim bulma deneyiminden mahrum kalacaksın.

Sonra her biriniz küçük birer kağıt parçası alın ve üç kolon çizin: EVET, BELKİ ve HAYIR. EVET, bunu sevdiğimi zaten biliyorum demek. HAYIR, bu etkinlik benim sınırlarımı aşıyor ve yakın gelecekte denemek istemiyorum demek. BELKİ, şartlar uygun olursa deneyebilirim demek. Bu şartlar

  • kendimi yeterince güvende hissedersem,
  • yeterince uyarılmışsam,
  • kötü hissettiğimde durabileceğimi biliyorsam,
  • yeterince yavaş gidersek,
  • işler yolunda gitmezse diye bir B planımız varsa,

vb. olabilir.

Her bir etkinliğin bugün senin sınırlarının neresinde düştüğüne karar ver.

Listelerini bir partnerinle paylaş. Nerelerde uyumlu olduğunuzu ve nerelerde farklı olduğunu tartışın. Burada doğru-yanlış yok. Sevdiğiniz ve sevmediğiniz dondurmalardan bahsediyormuşsunuz gibi düşünün.mayyyy

Her ikinizin de EVET listesindeki şeylerin zenginliğini fark edin.

Bu alıştırmanın birden fazla kez yapılması gerekecek çünkü zaman içinde sınırlarınız değişecektir. Cinselliği paylaştığınız her bir partnerle yapıp birlikte neler yapabileceğinizi görebilirsiniz.

Bu alıştırmayı sözde bir partnerimle birlikte yapacaktık ama bir türlü zaman denkleştiremedik. Ben yapayım da sonra onunla paylaşırım. Listem biraz kısa olabilir, farklı cinsel etkinlikler konusundaki deneyimsizliğime ver.

  • Cunnilingus (oley)
  • Fellatio (oley)
  • Elle uyarma (bana yapılınca meh, ben yapıyorsam oley)
  • Kıyafet üstünden sürtünme (yetmez ama evet)
  • Misyoner pozisyonunda vajinal penetrasyon (evet)
  • Köpek pozisyonunda vajinal penetrasyon (evet)
  • Bacak omuza ve benzeri pozisyonlarda vajinal penetrasyon (oley)
  • Partnerimin yüzü koyun yattığı pozisyonlarda vajinal penetrasyon (oley)
  • Partnerimin benim üstümde olduğu pozisyonlarda vajinal penetrasyon (evet, ama bazen ereksiyonumu korumakta zorlanabilirim)
  • Ayakta vajinal penetrasyon (evet)
  • Her türlü anal penetrasyon (hayır ama belki. bak şurada anlattım.)
  • Kamusal alanda seks (evet ama kimsenin video çekmediğine emin olalım, yoksa partnerimin youporn’a düşmesini istemem yani.)
  • Başka bir erkekle birlikte üçlü seks (belki: o kişiyi tanımam beğenmem lazım. bir de, ben erkek bedenini hiç sevmiyorum, o yüzden o erkek benim ona dokunmamı bekliyorsa biraz hayal kırıklığına uğrayabilir.)
  • Başka bir kadınla birlikte üçlü seks (belki: partnerimin gergin olmayacağı biri olması şartıyla)
  • Vibratör kullanmak (belki: o tuhaf titreşimler benim ereksiyonumu ortadan kaldırıyor, eğer benim sertleşmemi gerektirmeyen durumlarda kullanacaksak okey)
  • Yapay penis kullanmak (evet, önceki maddeye bak)cantsayno
  • Birlikte porno izlemek (evet: birbirimizin zevk aldığı şeyler çok farklı olabilir, birlikte ne izleyeceğimizi önceden belki eposta ile belirlesek de son dakikada birbirimiz soğutmasak daha iyi olur.)
  • Deri kıyafetler, uzun topuklu ayakkabılar, jartiyer, bilumum maske gözlük gibi aksesuarlar, kablolar lastikler, üniformalar vb. (hayır, hiç uğraşamam, sırf seks yaparken kullanmak için kıyafet mi satın alınırmış?!)
  • Eş değiştirme (evet ama nereden bulacağız ikimizin de hoşlanacağı çifti?)
  • Roleplay (oley, ama çok karmaşık senaryolara girişip fantezinin ortasında kikirdemeye başlamayalım da…)
  • BDSM (hayır, belki çok çok düşük düzeyde, bdsm’cilerin burun kıvırmaya bile tenezzül etmeyeceği domination fantezileri olabilir)
  • Tuhaf tuhaf pozisyonlarda vajinal penetrasyon (evet ama ereksiyonumun uzun süreceğinden emin olduğum zamanlarda deneyelim, yoksa rezil olmak var işin ucunda)
  • Ayakla uyarma (olur, hatta bazen oley)
  • Penisi göğüslere sürtmek (olur ama yani olmasa da olur bence)
  • Dirty talk (olabilir ama ilk başlarken sırf eğlenmeyi amaçlayalım, direkt birbirimizi tahrik etmeyi amaçlayıp sonra birbirimizi hiç de heyecanlandırmayan laflar edersek işin içine ederiz)
  • Güreşmek (evet böyle bir fantezim var)
  • Başka bir çifti sevişirken izlemek (evet ama sanki yerimizde duramayız)
  • Seks yaparken kendi filmimizi çekmek ve kendimizi izlemek (videoya almakla bir sorunum yok ama kendimi izleyesim yok hiç)
  • Birbirimizin cinsel organını tıraş etmek (hayır, birincisi sakarlıkla yanlış bir şey yapmaktan korkarım, ikincisi de ne kendimin ne de partnerimin cinsel organının tam tıraşlı olmasını istemem (batıyor))
  • Partnerimin karşısında mastürbasyon yapmak / Onun benim karşımda mastürbasyon yapması (evet evet)

Başkaca bir şey gelmedi aklıma şimdilik. Listeye ek önerilerine açığım. Belki alıştırmayı partnerimle yaptıktan sonra bu listeyi de güncellerim veya yeni bir yazı yazarım.

Kadınlar ne ister: Orgazm, tecavüz fantezileri ve tehlikeli sularda bilim

Daniel Bergner’in “What Do Women Want?” kitabıyla ilgili düşüncelerimi ve kadın arzusu hakkındaki bir noktayı şurada anlattım. Şimdi kitaptan öğrendiğim başka bir şeyi anlatmak istiyorum.secondbergner

Kadınlara pornografik videolar izletip vajinalarını takip ederek ne kadar heyecanlandıklarını ölçmüşler. Ayrıca kadınların ne kadar heyecanlandıklarını yazılı olarak belirtmeleri de istenmiş. Görüntüler şöyle: Bir erkekle bir kadın cinsel birleşme yaşıyor, V şeklinde vücudu olan çıplak bir erkek plajda yürüyor, bir kadın başka bir kadına oral seks yapıyor, bir erkek başka bir erkeğe oral seks yapıyor, bir kadın mastürbasyon yapıyor, iki erkek cinsel birleşme yaşıyor, falan filan… ve son olarak iki bonobo çayırda seks yapıyor. (s.3-5) Continue reading

Kadınlar ne ister: Dişi fareler hamile kalmak istemez mesela.

Daniel Bergner’in “What Do Women Want? Adventures in the Science of Female Desire” (Kadınlar Ne İster? Kadın Arzuları Biliminde Maceralar) isimli kitabını okudum bir arkadaşımın önerisiyle.bergner

Gerçekten bilimin hizasında kalmayı başarmış, değindiği bilimsel araştırmayı yapan bilim insanlarıyla doğrudan görüşüp neden bahsettiklerini (ve neden bahsetmediklerini) doğru dürüst anlayıp yazmış Bergner. Üslup olarak, televizyon dizilerinde de kullanılan paralel anlatı yöntemini kullanmış. Sahneden sahneye atlayıp zıplarken argümanı takip etmekte zorlandığımı söylemeliyim, ama kitabı ikinci kez (bu kez büyük resme, yani ana argümana bakarak) okuduğumda gerçekten birçok şey öğrendim. Continue reading

Erkekler Seksle İlgili Gerçeği Söyleyebilirler mi? – Noah Brand

Çağdaş cinselliği tartışan erkek sesleri nerede? Hayır gerçekten, erkekler nerede?AdultShop

Geçenlerde BBC’de çok ilginç bir makale okudum. Yazar Sarah Dunant, seksin insan deneyiminde ve toplumdaki rolüyle ilgili süregelen tartışmalarla kendi ilişkisini ve bu tartışmadaki son durumu özetliyor. Sonra da cesur ve zor bir soruyla bitiriyor yazıyı, sorulması gereken bir soruyla.

“Çağdaş cinselliği tartışan gür erkek sesleri nerede? Çok zor iş erkekleri seks hakkında dürüstçe konuşturmak. Barda birbirini dürtükleyerek yapılanından değil, ya da komedyenlerin laf arası esprilerinden de değil, ciddi bir sorgulamadan bahsediyorum.

Feminizmin ardından erkek olarak yetişmenin zor olduğunu kabul ediyoruz hepimiz; ama hani nerede erkeklerin cinselliğiyle ilgili büyük kamusal tartışmalar? Pornografinin etkisi. Bizim arzularımız onlarınkini ne kadar değiştirebildi? Neyin kabul edilebilir olup olmadığıyla ilgili çizgileri bizimkinden farklı mı?

Bu gibi itiraflar çoğunlukla politik açıdan doğrucu olmaz – seks çoğunlukla değildir zaten. Erkekler büyük sahnede ağızlarını açar açmaz kararlı bir hamleyle oradan indirilmeleri hiç de yardımcı olmuyor. Hem George Galloway hem de eski Adalet Sekreterimiz Ken Clarke beyanlarında düşüncesizlik etmiş olabilirler, ama beğenin ya da beğenmeyin onlar bir şeyler denmesi gerektiğini düşünmüşlerdi – ki ardından patlayan bir kadın öfkesi fırtınasında tüm tartışma boğuldu gitti.

Evet, daha gidecek çok yolumuz var. Ama bunun erkeklerin görüşleri olmadan yapamayız.

Dunant’ın temas ettiği nokta ciddi ve kamusal söylemin bir parçası olması gerekiyor. Erkeklerin sesleri, seksin işlevi ve arzularımızla ilgili kamusal alandaki konuşmaların bir parçası değil.

Tabii tam bu noktada geleneksel feminist düşünce canhıraş devreye girer: “Dur bir saniye, bizim tek duyduğumuz şey erkeklerin sesleri ! Erkek bakışı öyle yaygın ki kadınların buna uyum sağlaması insani değer konusundaki tek kaynağımız olmuş durumda. Porno ölçülemez miktarlarda üretiliyor ve neredeyse tamamı da erkeklerin arzuları hedeflenerek hazırlanıyor. Erkeklerin cinsel arzularla ilgili deneyimini biliyoruz çünkü bize ha bire toplumdaki her şeyin, her canlı kadının kamusal alandaki kılığından piyasaya çıkan her reklama kadar her şeyin, ona hizmet etmek için var olduğu anlatılıyor.”

Sorun şu ki, bu söylenenler tamamen yanlış değilse de otantik erkek arzuları hakkında hiçbir şey söylemiyor. Hayali ortalama erkek arzusunu tanımlıyor; geleneksel sağduyu ve toplumsal baskının en küçük ortak paydasından ortaya çıkan bir tanım bu, kimsenin donundan değil. Ve allah aşkına, eğer cinsel arzudan bahsedeceksek, gerçek insanların gerçek donlarının içinde neler olduğuna önem vermemiz gerekiyor, bizim orada ne olduğunu varsaydığımıza değil. (Ay yok, endişenmeyin, bu makale boyunca hiç sertleşme esprisi yapmayacağım.)

Seksle ilgili geleneksel sağduyu anlatısı der ki erkeklerin tek istediği incecik, büyük göğüslü, yirmi yaşında sarışınlardan çekilişsiz kurasız oral seks hizmeti almaktır; kadınların tek istediğiyse bronz tenli zengin doktorlarla oynaşmak ve bağlılık yeminleridir. Bu varsayımın her iki yönü de kelimenin tam anlamıyla sıç-bok. İnsan deneyiminin ve arzusunun zenginliğini, neredeyse kimsenin gerçekten sevmediği ama herkesin başkaları seviyor diye idare ettiği iki karikatüre indirgiyorlar.

İyi haber şu ki seks-pozitif feminizm birçok kadının Nuh-u nebi’den kalma bu saçmalığa karşı sesini yükseltmelerini ve kendi cinselliklerini ve onun icap ettirdiği ne varsa her şeyi gururla sahiplenmelerini sağladı. Evet, daha hâlâ bol miktarda şıllık-aşağılaması, toplumsal baskı ve basmakalıplaştırma var, ama nitelikli bir ilerleme de sağlandı.

Öte yandan erkekler büyük ölçüde bu toplumsal anlatıya hapsolmuş olarak kaldılar. Her yana nüfuz eden geleneksel sağduyu modelinin kendisi, ona karşı ses yükseltmeyi zorlaştırıyor. Eğer karşınıza çıkan her reklam bütün erkeklerin aynı sıkıcı şeyi istediğini varsayıyorsa, belki de onların bilip de sizin bilmediğiniz bir şey vardır? Sırf kendilerinden beklendiğini sandıkları için gündelik seks istiyormuş gibi yapan erkekler gördüm. Toplumsal baskıdan çekindikleri için iri kadınlardan hoşlansalar da zayıf kadınlarla çıkan erkekler gördüm. Erkekliklerine zeval gelmesin diye kendi cinselliklerinin kimi yanlarıyla ilgili yıllar yıllar boyunca yalan söyleyen erkekler gördüm. Ve bahse varım, bir oturup düşünseniz, siz de görmüşsünüzdür onları.

***

Erkek cinselliğinin ve arzusunun gerçekleriyle ilgili konuşan daha çok erkek sesine ihtiyacımız var. Basmakalıp laflar değil, önden varsayılmış roller değil, ucuz şakalar değil; aşk ve şehvetlerimizin karmaşıklığı ve çeşitliliğiyle ilgili ayağı yere basan gerçekleri duymaya ihtiyacımız var. Biz Good Men Project‘te bu diyaloğu başlatmaya çalışıyoruz, ama bir arabayı yokuş yukarı ittirmeye benziyor bu biraz. Bu benzetmedeki “ağırlık”, kültürel varsayımların, egemen erkeksiliğin, erkeklerin ne olması gerektiğiyle ilgili tüm o fikirlerin ve tüm o kriterleri sağlamıyorsan işi yanlış yaptığını başına kakan söylemin sonu gelmez yükünü temsil ediyor.

Esasında bu fenomenin bir ismi bile var: Çoğulcu cehalet deniyor buna. Birçok insanın bir şeyi beğenmediği, ama geri kalan herkesin beğendiğini varsaydıkları, böylece de görgülü davranma kaygısı veya garip kaçma korkusuyla seslerini çıkaramadıkları durumlar için kullanılıyor. Binlerce insanın hepsinin aptalca olduğunu bildikleri bir planın peşinden nasıl olup da gidebildiklerini açıklıyor bu durum, zira her biri tek şüphe duyanın kendisi olduğunu düşünüyor. Ve hepimizin yapay, üretilmiş, tuhaf derecede spesifik ve sınırları keskin biçimde çizilmiş erkek cinselliği kalıbını nasıl “normal” kabul ettiğimizi de açıklıyor.

Bir grup erkeği alın karşınıza ve onlara dergi kapaklarındaki sahte kadınları mı yoksa gerçek, kusurlu, insani kadınları mı tercih ettiklerini sorun; hep bir ağızdan size gerçek olanı tercih ettiklerini söyleyecekler. Gerçek kadınlar (burada gerçek derken kastım neyin gerçek olduğuyla ilgili bir tanım yapmak değil, sözcüğün ilk anlamıyla “hayali olmayan”ı kast ediyorum) incinebilirler. Gerçek kadınlarla ilişkilenilebilir. Gözenekleri yok olana kadar çılgıncasına zımparalanmış ve boyanmış fotoşop eseri aynı mayo modelinin bilmem kaçıncı versiyonunun aksine, gerçek kadınlar birçok renk, doku, şekil, ses ve kokuyla çıkabilirler karşınıza.

Gayet mantıklı. O yapay görseller plastik ne kadar seksiyse o kadar seksi. Endüstriyel ve medya kültürünün birer ürünü onlar – pazarlama komitelerinin, hiçbir kültürel varsayımın kılına dokunmadan ve böylece de markanın anahtar demografik gruptaki pazar payını maksimize edecek optimum konumunu garanti edecek şekilde beklentileri yerine getirmek için tasarlanmış toplantılarının mutabakata vardıkları ürün onlar. Ve size ciddi ciddi soruyorum, kim sikini böyle bir şeye sokmak ister?real

Yanıt, maalesef: Bazıları istiyor. Sesi can sıkıcı derecede çok çıkan bir erkek azınlık, hakikaten de kadınların kendi tüketimleri için işlenmiş bir ürün olduğunu düşünüyor. Ve daha da fenası, bu görüşlerinin duyulması konusunda da hiç çekingen değiller – özellikle de kendilerinin hatalı ürün olarak gördükleri kadınların duyması konusunda.

Aynı olay, biraz farklı bir formda olsa da, genel kabul gören erkek cinsel arzusu hikayesinde de geçerli. Tamamen penis odaklı, tamamen yüzeysel, tamamen penetrasyon ve kontrol hakkında… hepimizin bildiği şeyler işte. Yine; çoğu erkeğin asıl arzuları bundan sonsuz defa daha karmaşık, daha nüanslı, daha şapşalca ve hassas, ve çok çok daha acayip. Ama varsayılan normallikle ilgili koronun sesi öyle gür ve tuhaf ya da zayıf görünmek konusundaki toplumsal yaptırım öyle büyük ki, çoğu erkek gıkını çıkaramıyor ve anca kendinden ne yapması beklendiğini düşünüyorsa onu yapmaya çalışıp duruyor. Ve sonuçta herkes, ortalama olarak, aslında yaşayabileceğinden daha az eğlenceli bir seks yaşıyor.

Bu böyle gitmez. Erkeklerin cinselliğindeki olağanüstü çeşitliliği ve derinliği görmezden gelmeye devam edemeyiz. Sözcüğün ilk anlamıyla, insanları öldürüyor bu durum. Ve her şeyden önce de, durum son derece aptalca. Böylesine kişisel bir konu hakkında sesini yükseltmek zor olabilir, ama her birimizin yapabileceği bir şey var: “normal” normalmiş gibi davranmaktan vazgeç.

İşbu yazıyla tüm erkekleri haberdar etmek istiyorum ki, bira reklamları ya da sit-kom esprilerindeki tanımlardan sapan cinsel arzulara sahip tek erkek siz değilsiniz. Yalnız değilsiniz. Aslında galiba neredeyse hepimiz aynı vaziyetteyiz. Birçoğu gibi siz de bu yanlış mutabakatın bir parçası olmayı bırakmak için birilerinden izin bekliyorsanız, izin sizin. Normalmiş gibi davranmayı bırakın çünkü öyle bir şey yok ve hiç var olmadı.

***

[Noah Brand, Good Men Project‘in baş editörü. Bu yazının orijinali Good Men Project’te 1 Ekim 2012 tarihinde “Can Men Tell The Truth About Sex?” başlığıyla yayınlandı.]